Üreticiyi bitirdiler!
UBP - YDP - DP Hükümeti, “Kıbrıs’ın kuzeyindeki narenciye ürünlerinde sarılık hastalığı olduğu” iddiasını ortaya koyan ve ihracat krizini yaratan Türkiye’den medet umdu, Ankara’ya gitti, ‘ret’ yanıtını aldı.
Serap ŞAHİN
UBP - YDP - DP Hükümeti, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştü, Başbakan Ünal Üstel görüşme sonrası narenciye krizine ilişkin açıklama yaptı, Türkiye'den gelecek bir ekibin tazmin için çalışma yapacağını söyledi. Üstel, tazmin edilecek narenciyenin miktarı ve fiyatına ilişkin herhangi bir detay vermezken, krizin devam edeceği sinyalini verdi.
Narenciye adeta Türkiye’den gelecek ekibin insafına kaldı…
Yaşanan gelişmeler üzerine YENİDÜZEN’e konuşan ihracatçı ve üretici birlikleri sadece üretici bacağının tazmin edilmesinin doğru olmadığını belirtti, zarar ziyanının inanılmaz boyutlarda olduğunu kaydetti; “Eğer bir tazmin yapılacaksa ve Türkiye’den de bir ekip gelecekse niye ekip gelsin? Her şeyi bize Türkiye’den gelen ekipler mi hallediyor?” sorusunu sordu.
Hükümetin Ankara dönüşünü basından izlediklerini belirten Narenciye İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Hastürk, 5 tesisin büyük zararı olduğunu belirterek, “Zarar ziyan inanılmaz boyutlarda… Her yıl 15 bin, 20 bin ton mal yapan fabrikalarımız çalışmıyor. Geçen yıl 37 bin ton olan rakam 14 bine düştü” dedi.
Hastürk, “Eğer bir tazmin yapılacaksa ve Türkiye’den de bir ekip gelecekse niye ekip gelsin? Her şeyi bize Türkiye’den gelen ekipler mi hallediyor? Daha önce geldiler ne oldu?” sorularını sordu.
Kıbrıs Türk Üreticiler Birliği Ali Alioğlu da “Sadece üretici bacağının ödenmesi ile de bu konu kapatılacak bir konu değil” dedi, “Tazmin edilecek rakam 600 milyon TL civarında” ifadelerini kullandı.
Alioğlu, “Özellikle yeşillenme hastalığı ile ilgili ülkede var mı, yok mu önce bunun tespiti yapılması gerekiyor. Varsa mücadelesi nasıl olacak? Yoksa böceğin kimyasal anlamda mücadelesi başlar. Ona hızlı bir şekilde başlanması gerekir. O da güneyle ortak harekete geçilmesi lazım. Çünkü tek taraflı mücadele olmaz” şeklinde konuştu.
Cypfruvex LTD. Genel Müdürü Cemal Redif ise, Türkiye’nin zararı tazmin etmesinin narenciyeye olumsuz bir etkisi olmayacağını aksine motivasyon olacağını iddia etti, “En azından sahip çıkıldığını” öne sürdü.
Narenciye, "Türkiye'den gelecek ekibe" emanet!
UBP - YDP - DP Hükümeti, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştü, Başbakan Ünal Üstel görüşme sonrası narenciye krizine ilişkin açıklama yaptı, Türkiye'den gelecek bir ekibin tazmin için çalışma yapacağını söyledi. Üstel, tazmin edilecek narenciyenin miktarı ve fiyatına ilişkin herhangi bir detay vermedi, krizin devam edeceği sinyalini verdi. Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi... Üstel görüşmenin ardından yaptığı açıklamasında, "Adamıza kısa bir süre içerisinde gelecek teknik heyetlerin çalışmalarını tamamlaması ile birlikte narenciyecilerimizin mağduriyetini de ortadan kaldıracağız" dedi. Üstel ayrıca, "Aynı zamanda, bu yıl yaşanan sıkıntıların bir kez daha yaşanmaması adına Güzelyurt Bölgesi'ne 40 bin tonluk bir soğuk hava deposu yapılması yönünde de bir uzlaşıya varmış durumdayız" ifadelerini kullandı.
Narenciye İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Hastürk
“Zarar ziyan inanılmaz boyutlarda”
Hükümetin Ankara dönüşünü basından izlediklerini belirten Narenciye İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Hastürk, Türkiye’den ekip geleceği konusunu da yeni öğrendiğini söyledi. Hastürk, Başbakanın ve Tarım Bakanı’nın “Üreticiyi tazmin edeceğiz” noktasındaki konuşmalarının Türkiye’nin değil de hükümetin tazmin edeceği bilgisinde olduklarını dile getirdi. Güzelyurt’ta Tarım Dairesi’nin belli bahçelere giderek tonajlama yaptığını belirten Hastürk, “Bunları da izliyoruz” dedi.
5 tesisin büyük zararı olduğunu kaydeden Hastürk, “Hazırlık yapılmış, işçiler getirilmiş, çeşitli bakımlar yapılmış, çalışanların en az 5 ay çalışıp, çalışma hakkı sosyal sigorta kazanma durumu söz konusudur. Bu işçileri de kaybedeceğiz seneye bulamayacağız. Zarar ziyan inanılmaz boyutlarda” ifadelerini kullandı.
“Her yıl 15 bin, 20 bin ton mal yapan fabrikalarımız çalışmıyor”
Hastürk ortada bir bilinmezlik ve karmaşıklık olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Ortada inanılmaz bir belirsizlik, karmaşıklık, bilinmezlik var. Ne döndüğünü biz de anlamıyoruz. İhracatçılar birlikleri olarak bizi çok kaale aldıkları yok. Üretici birlikleri, Cypfruvex ve hükümet arasında bir üçgen kurulmuş. Ama herkes dönüp birbirini suçluyor. Tazmin olayının nereye varacağını bilmiyoruz. Sadece izler hale geldik. Sabah geliyoruz fabrikaya, fabrikalarımız çalışmıyor. Her yıl 15 bin 20 bin ton mal yapan fabrikalarımız çalışmıyor.”
“Geçen yıl 37 bin ton olan rakam 14 bine düştü”
3 fabrikaya önceki güne kadar 14 bin 900 ton mal geldiğine dikkat çeken Hastürk, geçen sene bu rakamın 37 bin ton olduğunu vurguladı, “Bu tesislerin yüzde 80’i devlete kira ödüyorlar. İçine yatırımlar yaptık. Onlar da heba olup gidecek. Seneye ne olacağı belli değil” şeklinde konuştu.
Hastürk şunları kaydetti:
“Eğer bir tazmin yapılacaksa ve Türkiye’den de bir ekip gelecekse niye ekip gelsin? Her şeyi bize Türkiye’den gelen ekipler mi hallediyor? Daha önce geldiler ne oldu? Olmayan bir hastalığa olabilir düşüncesiyle kapılar kapandı. Bir ülkenin zirai karantinasına saygı göstermemiz gerekiyor ama biz kendimizi doğru anlatmadık. Bu böcek var belki sizde de var ama hastalık taşımıyor. Bunun hastalık taşıyıp taşımadığı ancak PCR testleri ile belli olur. Söz konusu zarar ağaçlara 2-3 yılda olur ve meyvesinde bir şey yoktur. Meyvesi fabrikalarda çalışıldığında zaten üzerinde ne böcek ne de yumurta kalmıyor. Bizim beklentimiz, bütün kesimlerin zararının tazmin edilmesidir.”
Kıbrıs Türk Üreticiler Birliği Başkanı Ali Alioğlu:
“Bu bizim için bir başarı ya da kıvanç duyulacak bir durum değil”
İlk günden itibaren herhangi bir risk durumuna karşı bütçeden pay ayrıldığına dikkat çeken Kıbrıs Türk Üreticiler Birliği Ali Alioğlu, sonradan gelişen olumsuz olaylardan dolayı dalında kalacak olan ürünün artacağı konusunda eylem yapıldığını ve sonrasında Tarım Bakanı’nın bu taahhüdü verdiğini kaydetti. Bunun yasada da yeri olduğuna işaret eden Alioğlu, “Tarımsal ürünlerde risk faktörü oluşturulacak ürünlerde belirlenen taban fiyat ne ise tespit edilip tazmin edilmesi noktasında bir yasamız var ve bunun uygulamaya geçmesini istedik. Bu bizim için bir başarı ya da kıvanç duyulacak bir durum söz konusu değil” şeklinde konuştu.
“Sadece üretici bacağının ödenmesi ile de bu konu kapatılacak bir konu değil”
Narenciyenin ülkede 130 bin tonluk bir rekoltede söz sahibi olan bir ihracat söz konusu olduğunun altını çizen Alioğlu, yıl içerisinde 2 Milyar değerinde bir hacim döndüğünü, narenciyenin 70 Milyon Dolarlık bir ihracat hacmine sahip olduğuna dikkat çekti. “Sadece narenciye üreticisini tazmin etmekle bu seneyi kapatmak ve başarılı bir sezon olarak geçirdiğimiz söylenemez. Burada kesim işçisi, ihracatçı, fabrika ve fabrikada çalışan işçiler, kamyoncular ve nakliyeciler bu sektörden geçinen birçok insan söz konusu. Sadece üretici bacağının ödenmesi ile de bu konu kapatılacak bir konu değil” şeklinde konuştu.
“Üretici para kazanmak için üretim yapmak ister”
“Sadece ödenmesi üreticiyi kurtarmaz, çünkü üretici para kazanmak için üretim yapmak ister” ifadelerini kullanan Alioğlu, narenciye sektörünün 30-40 bin insanın bir yerde geçim kaynağı olduğuna dikkat çekti.
Özelde Güzelyurt genelde ise ülke ekonomisine büyük katkısı olan narenciye sektöründe ihracatın durmasının gelecek yıl için büyük sıkıntı olduğuna işaret eden Alioğlu,”İhracatçıları kaçırırsınız, kesim işçilerinde sıkıntı yaratırsınız, fabrikalarda sıkıntı yaratırsınız. Kısacası bölgeye büyük anlamda finansal kaynağın yok olduğunu görmekteyiz” dedi.
“Tazmin edilecek rakam 600 milyon TL civarında”
Tazmin edilecek rakamın ne kadar olduğunun henüz bilinmediğini belirten Alioğlu, “Maksimum 600 Milyon TL civarındadır” dedi. Devletin otoritesindeki Cypfruvex’in sıkmaya giden ürünlerde şu an kesim yaptığını ifade eden Alioğlu, “Sene sonuna kadar 50-60 bin tonu sıkabilir mi bilemem. Şu an itibari ile king mandalinde 22 -23 bin tonları kestik. 20 Mart’a kadar da kesim devam edecek. 20 Mart’tan sinden sonra valenciya portakalına geçiş yapılacak. Valenciyada ne kadar sıkılır, ne kadar satılır onu da hesaplamak gerekiyor. Tahminim 50-60 bin ton civarında sıkılırsa 60 bin ton civarında da dalında kalır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Narenciyede yaşanan bu olay olağan üstü bir haldir”
Narenciyede yaşananları olağan üstü hal olarak nitelendiren Ali Alioğlu, şunları kaydetti:
“Bana göre bu olay olağan üstü bir haldir. Olağan üstü hallerde de illaki tazmin edilir. Temennimiz bundan sonraki senelerde hangi adımları atmamız gerektiğinin bir an evvel planlanması. Özellikle yeşillenme hastalığı ile ilgili ülkede var mı, yok mu önce bunun tespiti yapılması gerekiyor. Varsa mücadelesi nasıl olacak? Yoksa böceğin kimyasal anlamda mücadelesi başlar. Ona hızlı bir şekilde başlanması gerekir. O da güneyle ortak harekete geçilmesi lazım. Çünkü tek taraflı mücadele olmaz.”
Cypfruvex LTD. Genel Müdürü Cemal Redif
“En azından sahip çıkılmış oluyor”
Başbakanın, hükümetin bütçesine zarar vermemesi adına bir fayda bulduğunu belirten Cypfruvex LTD. Genel Müdürü Cemal Redif, Türkiye’nin zararı tazmin etmesinin narenciyeye olumsuz bir etkisi olmayacağını aksine motivasyon olacağını kaydetti. Redif, “En azından sahip çıkılmış oluyor. Türkiye’de ürün dalından döküldü, o üretici bir kuruş alamadı. Sevinecek bir durum olmaması ile birlikte, en azından üreticimizin ürünü değerinde bir bedelle kendilerine ödenmiş olacak” şeklinde konuştu.
1 ay önce Başbakanın talimatı ile narenciye muhtemel kalırsa diye ödeneceği yönünde hesapların yapıldığını kaydeden Redif, “Ekiplerimiz zarar tespiti için zaten çalışıyor. Türkiye’den ekip geleceği ile ilgili bilgim yok. Ortaya konulan meblağ Türkiye tarafından desteklenecekse bu da güzel bir şeydir en azından bütçemizde sıkıntı yaşamayız” dedi.
Tazmin konusunda ana temanın üretici olduğuna işaret eden Redif, narenciye kesiminden kimsenin ortada kalmadığını ifade etti.