"Üretim için hep birlikte"
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele İlçesi, harup üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti ve UBP-DP-YDP Hükümeti'ni protesto etmek amacıyla harup fabrikası önünde eylem yapıyor.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele İlçesi, harup üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti ve UBP-DP-YDP Hükümeti'ni protesto etmek amacıyla harup fabrikası önünde eylem yapıyor.
CTP'nin düzenlediği eyleme birçok harup üreticisi destek verirken, üreticiler yere harup döktü.
Harup'ta hasat dönemi Ağustos ayı içerisinde başlamış olmasına rağmen UBP-DP-YDP Hükümeti harup için henüz bir taban fiyatı belirlemedi.
Geçtiğimiz yıl da benzer bir sorun yaşanmış, harup'ta taban fiyatı geç açıklanmıştı.
"Üretim İçin Hep Birlikte", "Harnıba Sahip Çıkacağız", "Harnıp Üreticisi Yalnız Değildir" gibi pankartların açıldığı eylemde basın açıklaması da yapıldı.
Ali Sanatkar: "Hakkımızı arıyoruz, hakkımızı alana kadar da susmayacağız"
Harup üreticileri adına basın açıklamasını okuyan üretici Ali Sanatkar, İskele’deki harup fabrikasının 1975 yılından beri hizmet verdiğini ve üretilen harubu satın aldığını söyledi. Geçen yılki fiyat krizine dikkat çeken Sanatkar, “2023 yılında bu fabrikayı yönetenler ürünü alamayacak duruma getirdiler” dedi.
Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) geçen yıl yaşanan kriz sonrasında Ekim ayının sonundan itibaren kilosu 10 liradan ürünlerini almaya başladığını hatırlatan Ali Sanatkar, devletin de 10 TL destek primi ödeyerek sezonu kapattığını söyledi.
Geçen yıl aldıkları fiyattan memnun olmadıklarını açıklayan Sanatkar öyle devam etti:
“Her şeyin fiyatı 2022’den 2023’e gelirken iki katına yükselmişken, harup ürünün fiyatı gerilemiştir.
Buna rağmen her ne kadar üreticilerin morali bozuk olsa da, ürünlerini toplama motivasyonu düşse de üretimden kopmamış, 2024 yılında da ürünlerini hasat etmiştir.
Ancak elindeki ürünü kime, ne zaman, nasıl satacağı ve taban fiyatın ne olacağı henüz belirgin hale gelmemiştir.
İşte bu durumu ortaya koymak için burada ilk eylemimizi yapıyoruz.
Harup çekirdeği kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılan değerli bir üründür. Bu tesiste yıllarca haruplar kırılarak çekirdeğinden ayrılır, çekirdeğin dışında kalan üründen de çeşitli imalatlar yapılır. Bunların en önemlisi pekmezdir. Arta kalanlar ise hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir.
Bu tesisi yönetenler, hayvan yemi üreten Binboğa yem fabrikasını da yönetmektedir. Ancak harup küspesini yemin içerisine katma becerisini gösterip kaliteli ve ucuz yem elde etme kabiliyetinden yoksundurlar.
Kurulduğundan 1997 yılına kadar harup ürününün alınıp işlenmesi ve satışı sadece bu tesis tarafından yapılmakta idi.
Yönetenler rekabet unsuru yaratmak düşüncesi ile özel sektöre de bu işi yapma yetkisi verdiler. Ama özel sektör hiçbir yıl bu fabrikadan önce fiyatın ne olacağını belirlemedi.
Bekledi, fabrika fiyatını açıkladıktan sonra kendi pozisyonlarını belirledi.
Tüm bunlara rağmen harup ürününün ihracatı işlenmemiş çerezlik ürün olarak gerçekleşmesi sağlanmıştır.
Ülkemizde yaklaşık 300 bin harup ağacı vardır. Yaşanan kuralıklardan, verilen fiyatlardan ve yapılan bakım işlemlerine göre yılda 1000-3000 ton arasında ürün elde edilmektedir.
Harup ağacının en büyük düşmanı farelerdir. Fareler ağaçların kabuğunu kemirerek kurumalarına neden olmaktadır.
Fare ile mücadele de kampanyalar uygulanmadığı zaman başarılı olmak mümkün değildir. Geçmişte tarım daireleri farelerin üreme zamanlarında kampanyalar düzenler ve özellikle harup ağaçlarının kovuklarına ilaçlı yemler konulurdu. Maalesef kampanlar da unutulmuş durumdadır.
Evlerimizde duran Harup ürünü fire vermekte ve farelerin de beslenme kaynağı olmaktadır.
Erken bir zamanda bu ürünü satamazsak ileriki günlerde satacak ürün bulamayacak, fareler çoğalacak ve halk sağlığı da tehlikeye girecektir.
Öte yandan harup ağaçlarını odununu değerinde alan bir Sektör de ortaya çıkmıştır. Bu gidişle üreticiler üretimden kopacak ve Harup ağaçları ileriki günlerde lahmacun fırınlarında veya şöminelerde enerji kaynağı olarak kullanılacaktır.
Dört mevsim yeşil olan bu ağaçların doğaya, çevreye ve iklim krizine karşı ne kadar önemli olduğu da unutulmamalıdır.
Kısacası, bu yıl ne tüccardan ne hükümetten harnıp konusunda ses çıkmıyor.
Sanki bu istikrarlı hükümetin üretici üvey evlatlarıyız.
Bu muamele karşısında susmamızı ve buna razı olmamızı bekleyenler, bugün yapmakta olduğumuz bu uyarı eylemi ile ne kadar kararlı olduğumuzu anlayacaklardır.
Bizi yönettiğini iddia edenlerden çözüm bekleme gibi bir ricamız yok, buraya onlara yalvarmaya gelmedik!
Hakkımızı arıyoruz ve alana kadar eylemlerimiz artarak sürecektir
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın ben tüm harnıp üreticilerine de çağrı yapıyorum hakkımızı alana kadar, hep birlikte mücadeleye devam edelim.
Kırsaldaki en önemli gelir kaynağımız olan bahtımızın karası, kara altınımıza sahip çıkalım.”