Ticaret Dairesi Güncel Dış Ticaret Raporu verilerine göre 2018 yılı Ocak- Ağustos aralığında 76 milyon 462 bin 788 dolarlık ihracat yapıldı. Geçtiğimiz yıla oranla ihracatta % 2’lik artış yaşandı. Sanayici "daha fazla üretim ve ihracat için seferberlik şart" diyor…  

Söz konusu dönemde Türkiye’ye 44 milyon 328 bin 969 dolarlık ihracat yapılırken, 3’üncü dünya ülkelerine ise 32 milyon 133 bin 819 dolarlık ihracat gerçekleşti.

2017 yılına göre Türkiye’ye ihracatta düşüş yaşandı. Geçen yılın aynı dönemlerinde Türkiye’ye 48 milyon 489 bin 947 dolar ihracat yapılırken, bu yıl bu rakam 44 milyon 328 bin 969 dolarda kaldı.

2018 Ocak-Ağustos ayları içerisinde toplam ihracatın içerisinde en büyük paya; süt ürünleri, narenciye ve rakı sahip oldu. Narenciye ihracatında gerilme yaşandı…

YENİDÜZEN’e değerlendirmede bulunan Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, ihracat rakamlarının yeterli oranda olmadığını daha yukarılara çıkması gerektiğini belirterek, önce üretimin ardından da ihracatın daha da artırılması için seferberlik başlatılması gerektiğini söyledi. 

Didem MENTEŞ

2018 yılının ilk dokuz ayında 76.5 milyon dolar ihracat gerçekleşti, sanayiciler bu rakamın daha da artması gerektiğini söyledi.

 Ticaret Dairesi Güncel Dış Ticaret Raporu verilerine göre 2018 yılı Ocak- Ağustos aralığında Türkiye ve 3. dünya ülkelerine toplamda 76 milyon 462 bin 788 dolarlık ihracat yapıldı.

Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 75 milyon 132 bin 885 dolar olan ihracat rakamlarında yüzde 2 oranında bir artış yaşandı.

9 aylık sürede Kıbrıs’ın kuzeyinden Türkiye’ye 44 milyon 328 bin 969 dolarlık ihracat yapılırken, 3’üncü dünya ülkelerine ise 32 milyon 133 bin 819 dolarlık ihracat gerçekleşti. İhracatın % 58' i Türkiye'ye, % 42'si ise 3’üncü ülkelere yapıldı.

YENİDÜZEN’e değerlendirmede bulunan K.T. Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, ihracat rakamlarının yeterli oranda olmadığını daha yukarılara çıkması gerektiğini belirterek, önce üretimin ardından da ihracatın daha da artırılması için seferberlik başlatılması gerektiğini söyledi.  

 Avunduk, girdi maliyetlerinin düşürülerek, sanayicilerin önün açılması ve rekabet edebilir bir konuma getirilmesi gerektiğini vurguladı.

İhracatın yüzde 58’i Türkiye’ye
Bir önceki yılın Ocak-Ağustos aylarına göre bu yıl Türkiye’ye yapılan ihracatta düşüş yaşansa da ihracattaki en büyük pay sahibi yüzde 58’lik oran ile Türkiye’nin oldu. Ocak- Ağustos 2017’de yüzde 65.5 oranında Türkiye’ye ihracat gerçekleşmişti.

Bunun yanı sıra 2017 yılı Ocak- Ağustos aylarında gerçekleşen ihracat içersinde yüzde 35.5’lik paya sahip olan 3. dünya ülkelerine 2018’in ilk 9 ayında yüzde 42’ik ihracat yapıldı.

Türkiye ihracatında gerileme

Bu yıl ihracatın gerçekleştiği ülkeler içinde sadece Türkiye’ye yapılan ihracatta gerileme yaşandı.

2018 Ocak – Ağustos döneminde toplam ihracatın % 58' i Türkiye'ye, % 5'i AB ülkelerine , % 0.6'sı Uzak Doğu ülkelerine, % 23.6'si Orta Doğu ülkelerine geriye kalan kısmı da, diğer Avrupa ülkelerine ve diğer ülkelere yapıldı.

Geçen yılın aynı dönemlerinde Türkiye’ye 48 milyon 489 bin 947 dolar ihracat yapılırken, bu yıl 44 milyon 328 bin 969 dolarlık ihracat oldu.

Geçen yıla göre bu yıl Türkiye ihracatında yüzde 6 buçuk gerileme oldu.

Orta Doğu ülkelerine ihracat arttı
Verilere göre bu yıl Orta Doğu ülkelerine yapılan ihracatta önemli bir artış yaşandı.

Bir önceki yılın ilk 9 ayında Orta Doğu ülkelerine 15 milyon 271 bin 734 dolar olarak yapılan ihracat, bu yılın ayni döneminde 18 milyon 77 bin 463 dolara yükseldi.

Öte yandan Uzak Doğu ülkelerine yapılan ihracatta da bir miktar artış oldu.

Ocak- Ağustos 2017’de Uzak Doğu’ya 245 bin 141 dolar ihracat yapılırken, 2018’in aynı döneminde 428 bin 802 dolar ihracat gerçekleşti.

Avrupa ülkelerinde de artış

Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracat rakamlarında da yükselme görüldü. AB ülkelerine 2017’nin Ocak- Ağustos döneminde 2 milyon 736 bin 365 dolar ihracat olurken, bu rakam  2018’nin aynı döneminde  3 milyon 804 bin 380 dolara yükseldi.

Diğer Avrupa ülkelerine ise 2017’nin ilk 9 ayında 1 milyon 586 bin 723 dolar ihracat yapılırken, 2018’nin aynı döneminde 2 milyon 489 bin 315 dolar ihracat artışı yaşandı. 

Diğer farklı ülkelere ise 2017’in ilk 9 ayında 6 milyon 802 bin 975 dolar ihracat yapılırken, 2018’de bu rakam aratarak 7 milyon 333 bin 859 dolara yükselmesi sevindirdi.  

En büyük pay süt ürünleri, narenciye ve rakının…
2018 Ocak-Ağustos ayları içerisinde toplam ihracatın içerisinde en büyük paya; süt ürünleri, narenciye ve rakı sahip oldu. Bunları hurdalar, konsantre ve diğer maddeler takip etti. Söz konusu dönemde 31 milyon 801 bin 917 dolarlık süt ürünleri, 18 milyon 315 bin 937 dolarlık narenciye, 8 milyon 217 bin 958 dolarlık rakı ihracatı gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz yılın Ocak-Ağustos aylarına göre süt ürünlerine yüzde 9’luk değişim artış oldu. Narenciye ihracatında ise düşüş yaşandı. Geçen yıla göre bu yıl narenciye ihracatı yüzde 3 geriledi. Rakı ihracatında da azalma yaşanarak, geçen yıla göre rakı ihracatı % 10 oranında geriledi.

Verilere göre bir önceki yıl 9 milyon 92 bin 940 dolarlık rakı ihracatı, 18 milyon 879 bin 485 dolarlık narenciye ihracatı, 29 milyon 52 bin 787 dolarlık ise süt ürünleri ihracatı gerçekleşmişti.

Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk:

“Önce üretim ardından da ihracat seferberliği başlatılmalı”

K. T. Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, ihracat rakamlarının yeterli oranda olmadığını daha yukarılara çıkması gerektiğini belirtti. Avunduk, şunları aktardı: “Öncelikle şunun altını çizelim, geçen yılki rakamlara göre dolar kurundan kaynaklanan bir farklılık var. İhracat Türk Lirası bazında geçen sene 271 milyon 995 bin 746 TL’den, bu yıl 322 milyon 112 bin 376 TL’ye çıktıysa % 2’lik değil % 20’lik bir artış var. Burada bir anomali olduğunu ortaya koyalım. Dövizin artmasından kaynaklanan bir durum var. Esasen % 20’lik bir artış fena değil. Ama bu özlediğimiz rakam değil bu rakam çok daha yukarılara çıkması lazım. Çünkü son açıklanan 2017 KKTC’nin Ekonomik Durum Raporu’na göre ihracatın ithalatı karşılama oranı % 5.5’lere kadar gerilemiştir. Bu da esasen ithalatın arttığını, ihracatın da ithalata paralel artmadığını gösterir. Bu ortalama da durum tespitidir. Demek ki biz bu durum tespitinden sonuç olarak mutlu muyuz diye sorduğumuzda, hayır, mutlu değiliz. Çünkü ihracatın ithalatı karşılama oranın biz ve benzeri ülkelerdeki ortalama yüzdeliği 5 civarlarında olduğunu görüyoruz. İşte Güney Kıbrıs, Malta ve benzeri ada ülkeleri düşündüğümüzde ortalaması % 25 ise bizim de % 5.5 civarlarında ise bizim mutsuzluğumuzun gerekçesi var demektir. Bu da üretime, üretimin ardından da ihracata daha fazla değer vermediğimizi ya da ilgi göstermediğimizi gösterir. Bu noktada yeni politikalar oluşturup, üretimi artırıp, ihracatı nasıl artırabileceğimize bakmalıyız”

“Üreticilerin önü açılmalı”

Üretim seferberliğinin başlatılması gerektiğini söyleyen Avunduk, şöyle konuştu: “Sayın Başbakanımızın seçim propagandalarında söylediği bir slogan vardı; “üreten yok olmaz”. Bir kere bu sloganı önümüze koyup, üretim ile ilgili seferberliğin başlatılması lazım. Bu seferberliğin ardından ihracat seferberliğinin devreye girmesi gerekir. Girdi maliyetlerin düşürülerek, üreticilerin ve sanayicilerin önün açılması gerekir. Böylelikle sanayicilerimizin daha rekabet edebilir bir konuma getirilmesi gerekir. Diğer bir konu ise tabi ki yurt dışından gelen ürünlere karşı değiliz. Pazarda da ürün çeşitliliğini savunuyoruz, kabul ediyoruz. Ancak dünyada ülkeler, kendi sanayicilerini ve üreticilerini dışarıdan gelen rekabet zorlanacak olan noktalarda da desteklerini esirgememişlerdir. ABD bugün Çin gibi devasa bir ülkeye karşı bir takım koya uygulamaları gündeme getirmiş, bir takım gümrük duvarlarını yükseltme gibi uygulamalara gitmiştir. Bu uygulama ile kendi üreticileri ve sanayicilerini korumakta. Bir de şu örneği verelim; Ürdün ülkesindeki hellim üreticilerini korumak için yurt dışından hellim ithalatına izin vermiyor. Kendi yerel ürünü olmamasına rağmen kendi 3-5 tane üreticisini korumak için hellim ithalatını durdurma kararı almıştır. Bu da Arap ülkelerinden tutun Türkiye’ye kadar, Amerika’dan AB ülkelerine kadar bütün ülkeler kendi üreticilerini dışarıdan gelen büyük üreticilere karşı rekabet gümrük duvarlarını yükseltmişlerdir. Bununla hem kendi maliye bütçelerine katkı sağlamışlardır hem de üreticilerinin gelişip büyümelerine olanak sağlamışlardır. Bizim ülkemizde de üretim seferberliği, ihracat seferberliğinin olabilmesi için bu ve benzeri uygulamaların devreye girmesi gerekir. artık bu argümanların bizim tarafımızdan da uygulanması gerekir”