1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Üretimden koptuk SIRAYA GİRDİK
Üretimden koptuk SIRAYA GİRDİK

Üretimden koptuk SIRAYA GİRDİK

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, üretimi bitiren politikaları nedeniyle patateste, ihraç noktasından; ithal noktasına geriledik, ambarların önünde ‘ithal patates’ sırasına girdik.

A+A-

“YAPAY BİR KRİZ YAŞIYORUZ

Tarım ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı, CTP Milletvekili Erkut Şahali: “Birileri eski ürünleri stoklamış ve yeni ürünler pazara çıkarken bunları yüksek fiyatlarla piyasaya sürmüş. Bu tamamen yapay bir krizdir ve müdahale edilmesi gerekir."

“İTHAL EDİLEN BÖLGELERDE KARANTİNA TEDBİRLERİ UYGULANIYOR”

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam: “Türkiye’den patates ithal edilen bölgelerde çeşitli patates hastalıklarına karşı karantina tedbirleri uygulanıyor. Özellikle patates siğilinin topraklarımıza bulaşması halinde patates üretiminde ekonomik kayıplar yaşanabilir.” Uyarısında bulundu.

Serap ŞAHİN

UBP – YDP – DP Hükümeti’nin, üretimi bitiren politikaları nedeniyle patates ihraç noktasından; ithal noktasına geriledik, ambarların önünde ‘ithal patates’ sırasına girdik…

Üreticinin, üretimden kopması sonucu yerli patates fiyatlarının 100 TL’ye çıkmasıyla vatandaş, Türkiye’den ithal edilen ve kilosu 26 TL’den satılan patates için, Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) bünyesindeki patates satış depolarına akın etti.

Görüntüler, Türkiye’nin 1970’lerdeki “tüp gaz kuyruklarını” anımsattı.

TÜK Patates Satış Deposu’nun Lefkoşa şubesinde 2 günde 210 torba patates satıldı.

TÜK’ün Türkiye’den 100 ton patates ithal etmesiyle birlikte dün sabah saatlerinde Lefkoşa, Kumyalı, İskele, Geçitkale, Akdoğan ve Güzelyurt şubelerinde yoğunluk yaşandı, uygun fiyata patates almak isteyen yurttaş uzun kuyruklar oluşturdu.

YENİDÜZEN’e konuyla ilgili açıklama yapan Tarım ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Erkut Şahali, patates üretiminde yaşanan krizin plansızlık ve denetimsizlikten kaynaklandığını söyledi. Şahali, Toprak Ürünleri Kurumu’nun üretim planlaması yaparak krizleri önleyebileceğini, ancak bunu gerçekleştirmediğini belirtti. Eski ürünlerin de yeni ürün fiyatlarıyla satılmasının fırsatçılık olduğunu ifade eden Şahali, "Birileri eski ürünleri stoklamış ve yeni ürünler pazara çıkarken bunları yüksek fiyatlarla piyasaya sürmüş. Bu tamamen yapay bir krizdir ve müdahale edilmesi gerekir." dedi. Hükümetin genel anlamda plansız hareket ettiğini belirten Şahali, üreticilere verilen desteklerin amacının “belirsiz ve zamanlamasının yanlış” olduğunu söyledi.

Şahali, yerli üretimin bir zorunluluk olduğunu hatırlatarak, COVID-19 pandemisinde üretim yapmanın ne kadar hayati olduğunu gösterdiğini ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan patates üreticileri hükümetin verdiği mazot katkı payının yetersiz ve zamansız olduğuna işaret ederek; desteklerin artırılması, planlı üretim yapılması ve kooperatifleşmenin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladılar.

Öte yandan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, “5 Aralık Dünya Toprak Günü” nedeniyle yayımladığı mesajda ülkede Toprak Koruma Yasası olmadığına dikkat çekti.

Uluçam, Türkiye’den patates ithal edilen bölgelerde çeşitli patates hastalıklarına karşı karantina tedbirleri uyguladığını belirterek, “Özellikle patates siğilinin topraklarımıza bulaşması halinde patates üretiminde ekonomik kayıplar yaşanabilir.” diyerek uyarıda bulundu.

2 günde sadece Lefkoşa’da 3 bin 400 kilo patates satıldı

Mağusa’da paketlenen ve sınırlı sayıda bölgelere dağıtılan ithal patates 2 günde sadece Lefkşa’da 3 bin 400 kilo satıldı.

TÜK’ten yapılan açıklamaya göre ithal patatesin, TÜK’ün Gazimağusa patates paketleme, Kumyalı, İskele, Geçitkale, Akdoğan, Lefkoşa patates satış ve Güzelyurt şubelerinden, 10 kiloluk ve 25 kiloluk torbalarda KDV dahil 26 TL/kg fiyatla; marketlerden ise perakende halka satış fiyatı KDV dahil 32 TL/kg fiyatla satılacağı duyurulmuştu.

Tarım ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı, CTP Milletvekili Erkut Şahali:

“Yapay bir kriz yaşıyoruz”

Tarım ve Doğal Kaynaklar eski Bakanı, CTP Milletvekili Erkut Şahali, patates üretiminde yaşanan krizi

plansızlık ve denetimsizlik olarak nitelendirdi,  “Ekilen patatesin tohumunu Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK) ithal ediyor. TÜK, tohumluk verdiği üreticilerin ürünleri üzerinde söz söyleme hakkına sahiptir. Üreticiye 'Ben sana şu kadar tohum veriyorum, bunun karşılığında şu kadar ürün bekliyorum ve bu ürünü satın almaya hazırım' diyerek kontrollü bir üretim sağlayabilir. Ancak bu yapılmıyor. 2018 yılında ben bakanken de benzer bir durum yaşandı. TÜK, getirdiği tohumları dağıtarak piyasayı dengelemeyi başardı. Böylelikle piyasanın ihtiyacı karşılanmış oldu.” ifadelerini kullandı.

Şahali, mevcut durumda yeni hasat edilen ürünlerin yüksek fiyatla satılmasının normal olduğunu, ancak eski ürünlerin de aynı fiyatlara çıkarılmasının fırsatçılık olduğuna dikkat çekerek "Birileri eski ürünleri stoklamış ve yeni ürünler pazara çıkarken bunları yüksek fiyatlarla piyasaya sürmüş. Bu tamamen yapay bir krizdir ve müdahale edilmesi gerekir" dedi.

Hükümetin plansız hareket ettiğini ifade eden Şahali, patates üretiminden öğrenci sınıflarına kadar birçok alanda plansızlık yaşandığını söyledi. "Hükümet, tatil sırasında sınıf inşa etmeyi planlamak yerine, eğitim yılı başladığında çocukları konteynerlere koymayı tercih etti. Bu plansızlık, patates üretiminde de karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.

Şahali, üreticilere verilen desteklerin amacının net olmadığını ve zamanında ödenmediğini belirterek “Üreticilerin akaryakıt ve doğrudan gelir destekleri ödenmiyor. Geçmiş yıllardan alacakları hâlâ duruyor. Destekler, üreticinin faaliyetlerini kolaylaştıracak şekilde verilmiyor" dedi.

Şahali, üretimin bir tercih değil zorunluluk olduğunu vurgulayarak, "COVID-19 pandemisi bize gösterdi ki gemiler yüzmez, uçaklar uçmazsa elimizde hiçbir şey kalmaz. Bu yüzden yerli üretim desteklenmeli ve planlı bir şekilde yürütülmelidir" şeklinde konuştu.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam:

“Tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz”

Ülkedeki tarım arazilerinin her geçen gün azaldığını, bunun artık endişe verici boyuta ulaştığını kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam yetkilileri göreve çağırdı. Kıbrıs’ın kuzeyinde mevcut tarımsal arazi varlığının en son 2010’da güncellendiğini, 2000-2010 yılları arasında 75 bin dönüm arazinin inşaat ve yol yapımı gibi nedenlerle tarım dışı kaldığını, bu arazilerin 45 bin dönümünün birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi olduğunu ifade etti. Tarım arazilerinin azalmasına paralel olarak üretimin azaldığını, ithalatın arttığını kaydeden Uluçam, “İlerleyen dönemde tüm tarımsal ürünleri ithal eder ve de daha pahalıya tüketir bir konuma geleceğiz. Bu nedenle en büyük doğal kaynağımız olan toprağımızı ve buna bağlı olarak yerel tarımsal üretimimizi korumak için yetkilileri göreve davet ediyoruz” dedi.

“Dünya Toprak Günü’nde ülkemize patates ithal edildi”

Uluçam, 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nün bu yılki temasının “Topraklara Bakım: Ölç, İzle, Yönet “ olduğunu da anımsatarak şunları kaydetti:

“Her ne kadar uluslararası kuruluşlar toprağın önemine dikkat çekmek için her yıl farklı tema konuları ile ülkelere çağrı yapsalar da bu yılkı tema konusu özellikle toprak sağlığını iyileştirmenin önemine dikkat çekmektedir. Tam da Dünya Toprak Günü’nde ülkemize patates ithali yapılmıştır. Patateslerin ithal edildiği bölgelerde Türkiye Tarım Bakanlığı çeşitli patates hastalıklarına karşı karantina tedbirleri uygulamaktadır. Bu hastalıklar ülkemizde yoktur ve ülke topraklarına bu hastalıkların bulaşması halinde (özellikle patates siğili) patates üretiminde ekonomik kayıplara yol açabilecek sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Patates siğili hastalığı, patates bitkisinin verimini düşürerek ciddi ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. Toprakta uzun süre (30 yıl kadar) canlı kalabilen mantarlar, 50 cm kadar derinlikte varlık gösterebilir. Bu durum patates üretilen topraklarımızı tehdit eder vaziyettedir.”

ÜRETİCİLER NE DEDİ?

Mehmet Tozonlu: “Hükümet ilaç, su ve gübre desteği vermiyor”

“Üretim yapmak zorundayız, ata toprağı, baba mesleği, dede mesleğidir. Fakat öyle bir duruma geldik ki ekonomik, güven endeksi bitmiş durumlar, enflasyon her şeyi sıfırladı. Bir kilo patates bize 50 TL’ye mal oluyor. Ben patatesin kilosunu 50 liraya mal ettiğimde kaça satacağım? Tarım girdileri maliyetleri artırdı, biz de mecburen fiyatları artırmak zorunda kaldık aksi durumda hiç üretici kalmayacak. 100 kişiydik, 10 kişi kaldık. Üretim yapamıyoruz. İlaç, su ve gübre desteği vermiyor. Üretici kendi yağında kavrulmaya çalışıyor. Serbest piyasa ekonomisinde kooperatifleşme yok.”

Ahmet Yalınca: “Hükümetin verdiği mazot katkı payı az ve zamanında değil”

“Yeterli patates olmadığı için ithal getirilmesi normaldi ancak devamı gelirse üreticiye darbe olur. Hasat normale dönünce fiyatlar da dengelenecek. Patates henüz olgunlaşmadığı için ürün kaybı yaşanıyor. Hükümet sadece mazot katkı payı veriyor, o da hem hem zamanında verilmiyor.”

Mehmet Bicen: “İhracat teşviği yok, planlı üretim yok”

“Hükümetin patates üreticisine sadece mazot katkısı desteği vardır. O da hiçbir şey ifade etmiyor artık. Çünkü patates üreticisi artık sulamasını elektrik enerjisi ile yapıyor. Mazot desteği sadece traktörüyle tarlayı sürmeye, ilaçlamaya cevap verebilecek bir şekildedir. O da zaten zamanında ödenmiyor ve hiç denecek kadar az. İhracat teşviği yok, pazara göre planlı üretim yok. Toprak Ürünleri Kurumu denge unsuru olsun diye kurulmuştu. Kurum patates üretimini tüccarın inisiyatifine bırakmamalıydı.

 Kurumun 3500-4000 tonluk soğuk hava deposu var. Sözleşmeli üretim adı altında planlı üretim yaparak ürünleri bu depolarda muhafaza edip halka direkt satış yapması gerekirdi. Türkiye patatesi, Dünya Tarım Teşkilatı tarafından yasaklanmış bir üründür. Patatesin T.C. sınırlarının dışarıdan çıkması yasaktır. Sebebi patates siğilinden dolayıdır. Bu hastalık kabuktan bulaşıyor, topraktan bulaşıyor. Türkiye’de analizler yapıldı deniliyor. Türkiye bize ürün satmak için böyle bir analizi yapmaya da gerek duymayabilir. Narenciyede yaşanılan sıkıntıların patateste de yaşanmasını istemiyoruz. Böyle ciddi bir durum karşısında sırf ‘halka ucuz patates yedireceğiz’ düşüncesiyle patateslerin bu ülkeye geçmesine fırsat verenler sorumludur.”

Fotoğraf: Gadara Medya

Bu haber toplam 1471 defa okunmuştur