“Üretimi bitirdiler, çiftçi üretmezse, bu ülke nasıl kalkınacak, nasıl gelişecek?”
Yeni sezon için tarlaya inen çiftçiler dertli: “Maliyetler yüksek, destek yok, hükümet yok, ne yapalım?”
Mesarya bölgesinde çiftçiler buruk bir şekilde tarlaya inmeye başladı. Geçen yılın kurak geçmesi nedeniyle kuraklık tazminatını alamayan çiftçiler YENİDÜZEN’e konuştu, dert yandı, “Eskiden en azından emeklerdik, şimdi yerimizden bile kımıldayamıyoruz” dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Mesarya bölgesinde çiftçiler traktörleriyle birlikte yeni ekim sezonu için tarlaya inmeye başladı. Üreticiler geçtiğimiz sezonun kurak geçmesi, UBP-YDP-DP Azınlık Hükümeti’nin de Tarım Sigortası Fonu kapsamında kuraklık desteğini ödememesi nedeniyle yeni sezondan umutsuz…
YENİDÜZEN’e konuşan Mesarya bölgesindeki çiftçiler, kuraklık desteğinin verilmesini beklediklerini ancak karşılarında muhatap bulamadıklarını belirtti, hükümetin üreticilerin yanında olmadığını söyledi.
Tarlalarını süremeye başladıklarını belirten çiftçiler, “Yeni sezon için önümüzü göremiyoruz” dedi, “Bu işlerin ne tadı var, ne de tuzu…” diyerek sitem etti.
Bu şekilde devam edilmesi durumunda çiftçinin üretimden kopabileceğini de dile getiren çiftçiler, “Çiftçi üretmezse, bu ülke nasıl kalkınacak?” diye konuştu.
Kelle, eylem uyarısı yapmıştı
Siyasette yaşanan kriz ve Genel Tarım Sigortası Fonu Bütçe Yasa Tasarısı'nın hayata geçmemesi nedeniyle kuraklık tazminatlarına ilişkin ödemelerinin yapılmaması, çiftçileri ayaklandırmıştı. Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle eylem uyarısı yapmıştı.
Çiftçiler ne dedi?
Kağan Güler: “Önümüzü göremiyoruz”
“Üreten insanların önüne hep engel koyuyorlar. Geçen sezon kurak geçti ve zararımız büyük oldu. Önümüzdeki günlerde yeniden ekim işlemi gerçekleştireceğiz. Teşvik almalıyız ki tohum ve gübre alabilelim. Ne yazık ki devlet 1-1 buçuk yıl geriden geliyor. Sigorta Tarım Fonu’ndan umudum var ama geç olacak. Hükümet yok, meclis toplanamıyor. Gününde olmayacağa da benziyor. Üretim sektörü hep böyle önümüzü göremiyoruz. Temennimiz bu yılın da kurak geçmemesi. Tahminler geçen yıldan biraz daha iyi olabileceğini gösteriyor. Eğer kurak geçerse çok fena bir şekilde belimiz bükülecek demektir. Biz kendi emeğimizin karşılığını alalım, hükümete de yük olmayalım bizim tek isteğimiz bu.”
Rüstem Küçüker: “Kuraklık teşviklerinin verilmesini bekliyoruz”
“Bütçenin Mayıs-Haziran gibi geçmesi lazımdı. Bu zamana kaldı, şimdi de meclis toplanamadı, hükümet de bozuldu. Bu bütçe onaylanmazsa çiftçilere ödeme de yapılamaz. Baktığınızda az bir rakam da değil 75 milyon TL’den bahsediyoruz. Bizim çiftçiler olarak beklentimiz bu teşviklerin bir önce verilmesi bununla birlikte geçen yılki borçlarımızı da ödeyebilmek. Bir de Eylül ayı geçtiği anda borçlar yüksek faize geçer. Şimdi bir o kadar daha mağdur oluyoruz. O yüzden bu teşviğin bir an önce verilmesi lazım. Yeni sezona da giriyoruz. Şu ana kadar yağış olmadı ama önemli olan ekim işlemi yaptıktan sonra yağışların olmasıdır. Bu yılın geçen yılki gibi olmayacağını düşünüyorum Bu yıl da kurak geçerse çiftçi diye bir şey kalmaz. Çünkü kimse bu maliyetleri karşılayamayacak ve üretimden vazgeçecek. Arpa pahalı, ilaç pahalı, mazot pahalı bir de yağış olmazsa tabii ki çiftçimiz üretmekten vazgeçer. Tam tersi olup yıl kurak geçmezse de dış pazarı açmak için çalışmalar yapmalıyız.”
Ahmet M. Kafalı: “Bütün zorluklara rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz”
“Geçen yıl kurak geçti, kurak geçmesinden dolayı biraz tohum toplayabildik. O tohumları ekip artık beklemeye geçeceğiz. Ben bu yıldan umutluyum açıkçası. Ekimimizi gerçekleştirip beklemeye başlayacağız. Kuraklık ödemesini çıkarmalarını istiyoruz ama şu ana kadar hiçbir faaliyet yok. Köylü halkı hükümetten destek bekliyor ama onlar kendi derdinde. Bütün zorluklara rağmen ayakta durmaya çalışıyoruz. Meclis yok, hükümet yok, ne yapalım? Eskiden kuraklık ödemelerinin belli bir zamanı vardı ve o zaman içerisinde hakkı olan alırdı. Çiftçiler de ona göre hareket ederdi. Maalesef köylüyü kimse düşünmüyor.”
Salih Tuğralı: “Çiftçi üretmezse, bu ülke nasıl kalkınacak?”
“Memlekette tüm sektörler kötü durumda ama ne yazık ki onlar kurultay derdine düştü. Kurultaya göre hareket ediyorlar. Geçen yıl da bu böyle olmuştu. Geçen yıl kurak geçti, Eylül ayından itibaren faizler yüzde 24 işliyor, girdiler yüksek, hükümetten kuraklık teşviğini alamadık. Tüm bu zorluklara rağmen üretici bugün tarlaya indi ama önünü göremiyoruz. Ekim işlemi kısa süre içerisinde başlaması lazım ama bizi ne bekliyor bilmiyoruz. Gelinen aşamada zaten hükümet de yok. Çiftçiye söz verildi bekliyoruz. Şu an ben tarlamı sürüyorum ama ne tadı var, ne de tuzu… Geçmiş borçlarımızı bile ödeyemez duruma geldik. Böyle giderse üretimden kopacağız. Çiftçi üretmezse, bu ülke nasıl kalkınacak? Tüm bu zorlukları yaşarken umarım yine kurak geçen bir yıl yaşamayız.”
Osman Mert Tuna: “Biz çiftçiler üretmekle hata ediyoruz”
“Geçen yıl kurak geçmişti ama bu yıldan ümitliyiz. İnsan yaşadığı sürece ümit etmek zorundadır. Çok zor şartlarda üretmeye çalışıyoruz ama ne yazık ki sesimizi duyan yok. Kurak geçen bir sezonun ardından kuraklık desteği verilmezse üretici nasıl üretim yapsın? Biz çiftçiler üretmekle hata ediyoruz. Eskiden en azından emeklerdik, şimdi yerimizden bile kımıldayamıyoruz.”
Osman Uzun: “Çiftçiler tarlalarını sürmeye başladı ama buruk bir şekilde tarlaya girdi”
“Yeni dönem başladı ama çiftçileri ne yazık ki çok zor günler bekliyor. Tarım Sigortası Fonu’yla birlikte tespit edilen bir kuraklık ödeneği yapılacak ama bunun bütçesi geçmediği için ödeme yapılamıyor. Bunun için de tabi meclis toplanması gerekli. 2021 bitiyor ama bütçesi daha görüşülmedi. Bu da hükümetin acizliğidir. Çiftçiler tarlalarını sürmeye başladı ama buruk bir şekilde tarlaya girdi. Geçen yıl tohumluk da çıkmadığı için şimdi çiftçiler tohumluk da almak zorunda kalacak. Bu da ekstra bir maliyet demektir. Dolayısıyla bu yılı da etkileyecek muhakkak. Tüm bunlar, memlekette yönetim olmamasından dolayıdır. Yönetme durunca her şey durur ve kim ne yapacağını bilmez. Gelinen aşamada eğer üreticinin tek gelir kaynağı buysa zararına da olsa yine yapmaya devam edecek. Ama üretimden kopacak olan çok çiftçi var. Bu işler güçlü bir planlama ister ama biz ne yazık ki seçimi düşünüyoruz.”
Süleyman Özgürtürk: “Çiftçinin ve üreticinin hali ne olacak?”
“Tarlaya girip ekim sezonu kapıya dayandı ama çiftçi halen daha kuraklık desteği alamadı. Bu çiftçi 10-15 gün sonraki illaki tarlaya girecek ama buruk girecek. Gelinen noktada hükümet yok, çiftçinin ve üreticinin hali ne olacak? Bunu konuşan yok. Her bir çiftçinin borcu var, maliyetler de yüksek. Onun gailesiyle yatıp, onun gailesiyle kalkıyoruz. Kısacası bu ülkede üretimi bitirdiler. Temennimiz tarıma ve hayvancılığa karşı daha duyarlı ve bilirkişilerin o mevkilerde olmasıdır.”
Haşim Tankı: “Çiftçiler Birliği üretici mağdur olmasın diye uğraşıyor ama karşısında muhatap yok”
“Geçen sezon tam kurak geçti ve ne yazık ki hükümetten kuraklık desteği de alamadık. Tarım Sigortası Fonu’nun onaylanmasını bekliyoruz ama hükümet yok… Çiftçiler Birliği üretici mağdur olmasın diye uğraşıyor ama karşısında muhatap yok. Ne olacak, sorunları kim çözecek? Yeni sezona girdik ama benim bu sezondan da beklentim yok. Libazma pahalı, mazot pahalı, destek yok. Kar elde etmek mümkün mü? Bu şekilde devam ederse üreticiler üretmekten vazgeçecek.”
Ahmet Akar: “Yaşanan bu ortamda çiftçiler yeni sezona nasıl hazırlansın?
“Yeni sezona giriliyor, tarlalar sürmeye başlandı. Herkes borçla harçla boğuşuyor, geçen sezon kurak geçilmedi ve hükümetten bir destek ödemesi yapılmadı. Her şey zamanı geldiğinde yapılmalı. Bazı şeyler zamanında ertelendiği için bugün mağdur oluyoruz ve mağdur olan kesim de üreticiler… Yaşanan bu ortamda çiftçiler yeni sezona nasıl hazırlansın? Sezonun kurak geçip geçmemesi önemli değil. Önemli olan çiftçimizin yaşadığı zorluklardır. Emeğinin karşılığını almazsan, sonuçta bu işten koparsın ve bu işi yapmazsın.”