Zekai Altan

Yıl 1997. Çok sevdiğim Tuncer Bağışkan abim eşi Tuncay ve eşim Kader ile oğlum Menteş ve kızım Tuğçe ile geniş bir Güneydoğu Anadolu turu yaptık. Yol boyunca açıktık ve bitkin düştük. Urfa’da durak. Urfanın meşhur yemeklerinden sipariş verdik. Uyardık. Lütfen acılı olmasın. Özellikle çocuklar acılı yiyemez. Servis görevlisi tamam dedi ve gitti. Siparişlerimiz geldi. Oğlum Menteş yemeği yerken bağırdı. Çok acı diye. Servis görevlisini uyardık ve yeniden sipariş verdik. Bu sipariş birkaç kez değişti. Ancak sonuç değişmedi. Oğlum Menteş aç kaldı. Servis görevlisi yanımıza gelerek özür dileyerek şunu söyledi. “Kusura bakmayın sıfır acılı yapamayacağız. Ahçı hiç acı  kullanmadı. Yemeklere ahcının elindeki acılar geçiyor.” dedi. Gülüştük. Ve Urfa acılı yemeğinin acı ile değil acı biberi o kadar çok işleyen ahcının elindeki biber olduğunu öğrenince Urfa’nın acısını yaşayarak öğrendik. Ve şu anda Lefkoşa’da da bir Urfa mutfağı lezzetleri sunan bir mekan var; Urfalı Osmanbey Konağı.

URFA MUTFAĞI

Urfa, Güneydoğu Anadolu mutfağının karakteristik özelliklerinin hemen hemen hepsini taşıyan bir yöre. Bol salçalı, acılı ve baharatlı yemekler mutfak kültürünün temelini oluşturuyor. Baklagillerin yanı sıra yarma denilen buğday, çorbalar ve soğuklarda kullanılıyor. Urfalılar misafir ağırlamak ve onlara çeşitli yemekler ikram etmekten büyük bir zevk alıyorlar. 
Urfa'nın yöresel yemekleri arasında; ayran çorbası, hamurlu, pıt pıt, sarı çorba, çağala aşı, pakla aşı, hıttı bastırması, soğan tavası, su kabağı, bütün balcan, sarımsak aşı, kaburga, isot çömleği, bamya çömleği, acır annaziği, tatlı bamya, erik tavası, lolaz dürmüğü, saca basma, döğmeç, ekmek aşı gibi yemekler sayılabilir. Lefkoşa’da hizmet veren Urfalı Osmanbey Konağı da bu mutfaktan nefis tatlar sunmaktadır.

MEKÂN

Restorant Ortaköy’de Bülent Ecevit Lisesine gitmeden once. Geniş bir mekan. Araç park yeri mevcut. İç mekan iki bölümden oluşmakta. Urfa kültürüne özgü imajı veriyor. Müziğinden dekorasyonuna kadar. Tabii mekan bir konak olsaydı daha da güzel olurdu. Personel üniformalı ve hijyenik.

MÖNÜ VE LEZZET

Siparişlerimizi verdik. İlk servis standart girişlerle yapıldı. Soğan salatası. Kuru soğan, biber salçası ve pul biber ile. Meşhur acılı çiğ köfte. Lavaş üstünde.  Hz. İbrahim’in ateşe atılması ile öykülendirilen “Çiğköfte”si her Urfalı’nın mutfak kültüründe yaşattığı en önemli mirasıdır. Biz de bu kültürel mirası tattık. Bostana, hıyar, domades, biber ve nar ekşisi ile hazırlandı. Farklı tatlar. Tipik Urfa tatları ve kültürü. Ara sıcak olarak içli köfte. Domadez, ekşi ve maydanoz ile. Ana yemeklere gelince patlıcan içinde kıyma. Izgara edilmiş. Lavaş ekmeği ile yanında da kırmızı biber ve domadez. Ve kuzu saç kavurma. Biberli, bulgur pilavlı ve kuru soğanlı. Sıcak servis edildi. Final olarak da künefe. Urfalı Osmanbey Konağı Lefkoşa’da tipik ve asırlar boyunca Urfa’da yaşatılan yemek kültürünü sunuyor. Benim tattıklarım çok sınırlı. Ancak özel tatlar. Urfalı Osmanbey Konağı mönüsü çok daha zengin. Urfa yemek kültürünü yaşatıyor ve sunuyor. Ülkede bir zenginlik ve farklılık yarattı. Size önerim Urfalı OSMANBEY Konağı’na gidin ve burada zengin, asırlardan beri sürdürülen ve yenen Urfa tatlarını tadın. Ben birkaç tanesini tattım. Bir Urfa kebabını bir Halil İbrahim sofrasının lezzetlerini ve geleneğini yazamadım. Ama, ben yine gideceğim ve farklı tatları almaya çalışacağım. Öyküsünü yaşayarak. Bu tatları ve her tadın öyküsünü hikâyesini öğrenin. Bu konuda yazmam için sayfamız yetmez. Bunları da siz tadın ve öğrenin. Tavsiye edeceğim bir mekân. Restoran müdürü Mehmet  bey size en iyi biçimde yardımcı olacaktır. İşini ve mesleğini iyi bilen ve yürüten biridir.