Ürküten tablo: “Talasemi ve kan hastalıkları artıyor”
Ülkede 2008’den bugüne 5 talasemi doğum gerçekleşti, orak hücreli anemi hasta sayısının ise (talasemiye benzer, kalıtsal geçiş gösteren hemoglobin hastalığı) 30’a yükseldi.
Ayşe GÜLER
Ülkede 2008’den bugüne 5 talasemi doğum gerçekleşti, orak hücreli anemi hasta sayısının ise (talasemiye benzer, kalıtsal geçiş gösteren hemoglobin hastalığı) 30’a yükseldi.
2001-2008 yıllarında sıfır vakaya düşen talasemi hastalığı 2008’den sonra yeniden görülmeye başlarken, hastaların yaş ortalamasının 2 ila 14 arasında değiştiği kayıt altına alındı.
Bununla birlikte 30 orak hücreli anemi hastasının 10’unun çocuk olduğu, çoğunluğu 3. dünya ülkesi yurttaşı oluşturduğu da resmi kayıtlarda yer aldı.
Thalassaemia Derneği’nden alınan bilgiye göre ise ülkede şu anda 200 talasemi hastası var, 140’ı aktif şekilde tedavi hizmeti alıyor. Geriye kalanlar bazıları yurt dışında, kimileri ise güneyde tedavilerini sürdürüyor.
Doktorlar, artan hasta sayısına dikkat çekerek, talasemi zorunluluk taşıyıcılık testinin yalnızca evlilik öncesinde ve KKTC vatandaşlarına zorunlu olduğunu söyledi.
Yabancı uyruklarla ilgili yasada herhangi bir düzenleme olmadığına dikkat çeken doktorlar, ülkeye girişlerde de tarama testi yapılması gerektiğini ifade etti.
“Kansızlık ve çeşitli kan hastalıkları da artışta”
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Başkanı, Çocuk Hematoloji Uzmanı Dr. Ayşe Sayılı, hastaların takip ve tedavisinin çok kolay olmadığını dile getirdi, sadece evlilik öncesi taramanın yapılmasının yeterli olmayacağını, daha başka aşamalarda da taşıyıcılığın belirlenmesi için çiftlerden test yapılması gerektiğini, bunlardan birinin gebeliğin en başı olduğunu kaydetti.
Sayılı, kansızlık ve çeşitli kan hastalıklarında da artış olduğunu, bunların çoğunun besinsel nedenlere bağlı ve yine bir kısmı yabancı kökenli olduğuna dikkat çekti.
“Takip ve tedavi kolay değil”
Eski Sağlık Bakanı Gülsen Bozkurt, ülkede tespit edilen 30 orak hücreli anemili hasta sayısının yüksek olduğunu ifade ederek, bu hastaların takip ve tedavisinin çok kolay olmadığını dile getirdi.
Bozkurt, bu durumun sağlık sistemi için çok büyük bir sorun ve yük oluşturduğunu da kaydederek, konunun acilen Sağlık Bakanlığı gündemine alınması gerektiğine dikkat çekti.
“Doğum merkezlerinde zorunlu taşıyıcılık testi yapılmalı”
Öte yandan Eski Sağlık Bakanı, CTP Milletvekili Dr. Filiz Besim, erken tanının önemine vurgu yaptı, mutlaka doğum merkezlerinde zorunlu taşıyıcılık testi yapılması gerektiğini söyledi.
“Akdeniz anemisini bu ülkeden silmek için çok uğraştık. Ne oldu da geriye gidiliyor?” diye soran Besim, Sağlık Bakanlığı’nın çalışma başlatmasının önemine değindi.
“200 talasemi hastası, 140’ı aktif tedavi oluyor”
Rakamların çok düşündürücü ve endişe verici olduğunu dile getiren Thalassaemia Derneği Başkanı ve Thalassaemia Kan Birimi Sorumlusu Çiğdem Beşevlerli de derneğe bağlı 200 talasemi hastası bulunduğunu, bunların hepsinin KKTC vatandaşı olduğunu, 140’ının aktif şekilde merkezde tedavi olduklarını belirtti.
SAĞLIK UZMANLARI VE İLGİLİ ÇEVRELER NE DÜŞÜNÜYOR?
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Başkanı, Çocuk Hematoloji Uzmanı Dr. Ayşe Sayılı:
30 orak hücreli anemili hastanın 10’u çocuk,
çoğunluk 3. dünya ülkesi yurttaşı
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu Başkanı, Çocuk Hematoloji Uzmanı Dr. Ayşe Sayılı, ülkede 2008’den itibaren 5 talasemi doğum olduğunu, orak hücreli anemili hasta sayısının da 30’a yükseldiğini kaydetti.
Dr. Sayılı, talasemi hastalarının yaş ortalamasının 2 ila 14 arasında olduğuna yönelik bilgi paylaştı.
Bu hastaların 1’inin ailenin isteğiyle dünyaya geldiğini dile getiren Sayılı, yurtdışında evlenip, geriye kalanın bir kısmını yurt dışından gelen ve adada doğum yapan kişiler oluşturduğu, 2 kişinin de tarama programlarında ortaya çıktığını ifade etti.
Dr. Sayılı talasemi doğumların 2001’den 2008 yılına kadar sıfırlanmasına rağmen, 2008’den sonra 2-3 yılda bir kez görülmeye başladığını aktardı.
30 orak hücreli anemili hastanın ise 10’unun çocuk, geriye kalanların ise erişkin olduğunu söyleyen Sayılı, “Türkiye’den sadece 1-2 vaka var. Geriye kalanı 3. dünya ülkesi yurttaşı” dedi.
Hastaların takip ve tedavisinin çok kolay olmadığını dile getiren Sayılı, sadece evlilik öncesi taramanın yapılmasının yeterli olmayacağını, daha başka aşamalarda da taşıyıcılığın belirlenmesi için çiftlerden test yapılması gerektiğini, bunlardan birinin gebeliğin en başı olduğunu kaydetti.
Sayılı, kansızlık ve çeşitli kan hastalıklarında artış olduğunu, bunların çoğunun besinsel nedenlere bağlı ve yine bir kısmı yabancı kökenli olduğunu ifade ederek, “Önceden kan aktarımı gereken çok az sayıda hastamız olurken şimdi ayda birkaç hastamız derin kansızlık bulguları ile karşımıza geliyor. Bu rakamlar son yıllarda giderek artmaktadır.” şeklinde konuştu.
Eski Sağlık Bakanı Gülsen Bozkurt:
Ülkeye girişte tarama yapılmalı ve genetik danışmanlık verilmeli
Eski Sağlık Bakanı Gülsen Bozkurt, ülkede tespit edilen 30 orak hücreli anemili hasta sayısının yüksek olduğunu ifade ederek, bu hastaların takip ve tedavisinin çok kolay olmadığını dile getirdi.
Bozkurt, bu durumun sağlık sistemi için çok büyük bir sorun ve yük oluşturduğunu da kaydederek, konunun acilen Sağlık Bakanlığı gündemine alınması gerektiğine dikkat çekti.
Evlilik öncesi tarama testi zorunluluğunun yalnızca KKTC vatandaşlarını kapsadığını, yabancı uyruklular ile ilgili herhangi bir şey içermediğini belirten Bozkurt, ülkeye girişte oturma izni alırlarken bu yönü ile tarama yapılması ve genetik danışmanlık verilmesi gerektiğine değindi.
Bozkurt, üniversitelerde de bu konuda farkındalığı artırmak amacı ile çalışmalar yapılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Thalassaemia Derneği Başkanı ve Thalassaemia Kan Birimi Sorumlusu Çiğdem Beşevlerli:
200 talasemi hastası, 140’ı aktif şekilde tedavi oluyor
Thalassaemia Derneği Başkanı ve Thalassaemia Kan Birimi Sorumlusu Çiğdem Beşevlerli, rakamların çok düşündürücü ve endişe verici olduğunu dile getirdi.
Derneğe bağlı 200 talasemi hastası bulunduğunu, bunların hepsinin KKTC vatandaşı olduğunu ifade ederek, 140’ının aktif şekilde merkezde tedavi olduklarını belirtti.
“Bu hastaları sıfırlamış, hastaların tedavisine odaklanmıştık” diyen Beşevlerli, ortaya çıkan hastalar nedeniyle akıllarda ‘toplum bilincine’ yönelik soru işareti oluştuğunu dile getirdi.
Beşevlerli, talasemi hastalığına yönelik tedavi süreçlerinin zorlu olduğunu ifade ederek, “Ben de talasemi hastasıyım. Ne şartlarda kan buluyorum, bilseler. İçtiğim hapları bilseler…” dedi.
Devletin bu konuda adım atması gerektiğini ifade eden Beşevlerli, ilgili yasanın güncellenmesinin önemine değindi.
Beşevlerli, ülkeye girişlerdeki sağlık denetimine ilişkin de denetim yapılmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.
Eski Sağlık Bakanı, CTP Milletvekili Dr. Filiz Besim:
Doğum merkezlerinde zorunlu taşıyıcılık testi yapılmalı
Eski Sağlık Bakanı, CTP Milletvekili Dr. Filiz Besim, erken tanının önemine vurgu yaptı, mutlaka doğum merkezlerinde zorunlu taşıyıcılık testi yapılması gerektiğini söyledi.
“Akdeniz anemisini bu ülkeden silmek için çok uğraştık. Ne oldu da geriye gidiliyor?” diye soran Besim, Sağlık Bakanlığı’nın çalışma başlatmasının önemine değindi.
Besim, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ederek, “Erken tanı anlamında daha detaylı zorunluluk olmalı. Tüp bebek merkezlerinde erken tanı irdelenmeli. Yasal düzenlemeler yapılmalı” dedi.