1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. USULE AYKIRILIK, HATALI DAVRANIŞ!..
USULE AYKIRILIK, HATALI DAVRANIŞ!..

USULE AYKIRILIK, HATALI DAVRANIŞ!..

Yüksek Yönetim Denetçisi(Ombudsman) Emine Dizdarlı Birsen Yeşilçalı isimli vatandaşın yaptığı başvuruyu değerlendirdi, ‘Hazine ve Muhasebe Dairesi’ ile ilgili rapor yayımladı.

A+A-

 

Yüksek Yönetim Denetçisi(Ombudsman) Emine Dizdarlı Birsen Yeşilçalı isimli vatandaşın yaptığı başvuruyu değerlendirdi, ‘Hazine ve Muhasebe Dairesi’ ile ilgili rapor yayımladı.

Dizdarlı, Hazine ve Muhasebe Dairesi’nin Yeşilçalı’nın emeklilik işlemleri ile ilgili yasaya uygun davranmadığını açıkladı,  ‘tercih hakkı’ sunmayarak usul kurallarına aykırı hakaret ettiğine, hatalı davrandığını vurgu yaptı.

Önce başvuru, sonra inceleme…

Dizdarlı’nın yayımladığı rapor şöyle:

 Sayın Birsen Yeşilçalı 1.06.1977 tarihinden 31.12.1977 tarihine kadar özel bir firmada memur, 17.10.1988 tarihinden 11.7.1993 tarihine kadar Turizm ve Planlama Dairesi’nde geçici memur, 26.07.1993 tarihinden 5.10.2002 tarihine kadar Turizm memuru olarak çalıştığını ve 1.1.2006 tarihinden 30.11.2014 tarihine kadar bağımsız olarak Sosyal Sigortalar Dairesine prim ödediğini, Sosyal Sigortalar Dairesi’ne ödediği primlerine karşılık 1 Şubat 2015 tarihinde Sosyal Sigortalar Dairesi’nden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığını ve/veya yaşlılık aylığı almaya başladığını, kamuda çalıştığı sürelerinin birleştirilmesi amacıyla 29 Haziran 2016 tarihinde Hazine ve Muhasebe Dairesine başvurduğunu, 1 Temmuz 2016 tarihinde II. Derece Turizm Memuru mevkii üzerinden emekliye ayrıldığını, akabinde Sosyal Sigortalar Dairesinden aldığı emekli maaşında düşüş olduğunu ve çakışan prim sürelerinin hangi sosyal güvenlik kurumunda kullanılmasını istediği ile ilgili kendisine tercih hakkı sunulmadığını iddia ederek konunun Dairemiz tarafından soruşturulmasını talep etmiştir.”

İddialar araştırıldı…

“Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.
16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 61(A) maddesi 1 Şubat 2012 tarihinden önce sigortalı olarak çalışanlara uygulanacak yaşlılık aylığından yararlanma koşullarına ilişkin kuralları düzenlemektedir.
 Bu Yasa maddesi kurallarına göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlar, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olanlar ile 45 yaşını doldurmuş olanlar 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve beş bin dört yüz günü 1.06.1977 tarihinden sonra en az dokuz bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş ve 50 yaşını doldurmuş veya kadın ise en az 20 yıldan beri sigortalı bulunmak ve üç bin günü 1.06.1977 tarihinden sonra bu Yasa altında olmak üzere en az yedi bin iki yüz gün, erkek ise en az 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve üç bin günü 1.06.1977 tarihinden sonra en az dokuz bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş veya 1.06.1977 tarihinden sonra en az beş bin dört yüz gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş ve yaşlılık aylığı bağlanması isteğinde bulunduğu tarihten önceki son 5 takvim yılında en az altı yüz gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş ve 55 yaşını doldurmuş veya 1.6.1977 tarihinden sonra, sigortalılık süresi kadınlar için 12 yıldan ve erkekler için 15 yıldan fazla olanlar ve yıllık ortalama en az iki yüz elli gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş ve yaşlılık aylığı bağlanması isteğinde bulunduğu tarihten önceki son 5 takvim yılında en az altı yüz gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş ve 60 yaşını doldurmuş olmaları koşuluyla yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanırlar.”

Şubat 2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı…

“Sayın Birsen Yeşilçalı’nın, Sosyal Sigortalar Dairesi’ne yatırılan 5474 gün ödenmiş primi bulunmaktadır. Sayın Yeşilçalı 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 61(A) maddesinin (B) bendi tahtında Sosyal Sigortalar Dairesine başvurmuş ve söz konusu Yasa maddesi uyarınca 1 Şubat 2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başlamıştır.
30/1996 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası, aynı ve/veya farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışanların, bu güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet sürelerinin, kesintili olup olmadığına bakılmaksızın, birleştirilmesi suretiyle hak sahiplerinin sosyal güvenliklerinin, ilgili sosyal güvenlik kurumuna tabi fiili hizmet yılları üzerinden hesaplanarak işlem yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemeyi amaçlamaktadır.”

Hizmet süreleri hesaplaması…

“Hizmet süreleri hesaplanırken aynı sosyal güvenlik kurumuna tabi fiili hizmet süreleri ve farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet süreleri, kesintili olup olmadığına ve başka herhangi bir Yasada aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın söz konusu Yasanın 4’üncü maddesinde belirtilen esaslara göre işlem görmektedir.
 Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasasının 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrası tahtında aynı ve farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi (1)'inci fıkrada belirtilen birleştirilebilecek fiili hizmet süreleri dikkate alınarak bu Yasa kurallarına uygun olarak hak sahibine emeklilik, yaşlılık, malullük ve/veya ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahibinin elli beş yaşını doldurmuş ve elli altıncı yaştan gün almış olması ve birleştirilebilecek fiili hizmet süreleri toplamının en az yirmi beş yıl olması koşuldur.

Ancak altmış yaşını doldurmuş ve altmış birinci yaştan gün almış olanlar, birleştirilmiş fiili hizmet süreleri toplamı en az 20 yıl ise, sosyal güvenlik kurumunun özel yasasında emeklilik, yaşlılık, malullük ve/veya ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan fiili hizmet süresine ilişkin aksine kural bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, hak sahibi olurlar ve bu gibi hak sahiplerine bu Yasa kuralları uyarınca emeklilik, yaşlılık, malullük ve/veya ölüm aylığı bağlanır. Bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan siyasal kamu görevlilerinin emeklilik, yaşlılık ve malullük ve/veya ölüm aylığı almaya hak kazanmaları için, birleştirilmiş fiili hizmet süreleri hesaplanırken, yukarıdaki paragraflarda öngörülen elli beş yaş ve yirmi beş yıl ile altmış yaş ve yirmi yıl koşulları aranmaksızın, siyasal kamu görevlisinin elli altı yaşından gün almış olması ve birleştirilmiş fiili hizmet süresinin en az on beş yıl olması yeterlidir.

 Aynı Yasanın 4’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası tahtında fiili hizmet süreleri birleştirilip toplam fiili hizmet süresi bulunurken, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet süreleri çakışıyorsa, aylık bağlanması ve sürenin hesaplanması bakımından, çakışan sürelere ait fiili hizmetlerden sadece bir tanesi dikkate alınır.

456 gün çakışan fiili hizmet süresi…

 “Sayın Birsen Yeşilçalı tarafından Sosyal Sigortalar Dairesi’ne toplam 5474 gün prim yatırımı, Turizm ve Planlama Dairesi’ndeki görevi ve/veya Turizm ve Planlama Dairesine Turizm memuru olarak çalışması nedeniyle yıpranma ile birlikte toplam 11 yıl 9 gün hizmet süresi bulunmaktadır. Sayın Yeşilçalı’nın göreve başladığı 1993 – 1994 yılları arasındaki adaylık dönemine ait 456 gün çakışan fiili hizmet süresi bulunmaktaydı.
Sayın Birsen Yeşilçalı, kamuda çalıştığı sürelerinin birleştirilmesi amacıyla 29 Haziran 2016 tarihinde Hazine ve Muhasebe Dairesine başvuru yaptıktan sonra söz konusu Daire fiili hizmet sürelerini hesaplayarak, 30/1996 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası’nın 4’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasına göre çakışan fiili hizmet sürelerini emeklilik aylığı bağlanmasında kullanmıştır. Bunun neticesinde aynı Yasa’nın 4’üncü maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca 1 Temmuz 2016 tarihinde söz konusu şahsa emekli aylığı bağlanmıştır.”

 30/1996 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası’nın 4’üncü maddesinin 5’inci fıkrasına göre, aynı veya farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet süreleri birleştirilirken bu süreler, emeklilik, yaşlılık, malullük ve/veya ölüm aylığı bağlanmasında ayrı ayrı dikkate alınır ve her sosyal güvenlik kurumunda üç yıldan az olmamak üzere geçirilen hizmet süresi ile ilgili olarak aylık, ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca Pro-Rota usulüne göre hesaplanarak ödenir.

Maaş bin 947 TL’den bin178 TL’ye düşürüldü…

“Sayın Yeşilçalı’ya Hazine ve Muhasebe Dairesi tarafından emeklilik aylığı bağlanmasından sonra Sosyal Sigortalar Dairesi Sayın Yeşilçalı’nın Sosyal Sigortalar Dairesinden almakta olduğu yaşlılık aylığını Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası’nın 4’üncü maddesinin 5’inci fıkrası uyarınca tekrardan hesaplayarak Daireden aldığı maaşını 1947,53 Türk Lirasından 1178,58 Türk Lirasına düşürmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası’nın 7’inci maddesinin 1(A) bendi tahtında bu Yasa kapsamındaki hak sahibinin toplam fiili hizmet süresi bulunurken, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet süreleri çakışıyorsa aylık bağlanmasında ve sürenin hesaplanmasında çakışan sürelere ait fiili hizmetler, hak sahibinin tercih hakkını kullanmak suretiyle belirleyeceği sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmetlerinde dikkate alınır.”

Maddi zarara uğradı…

 

“ Yukarıdan görülebileceği üzere hak sahibinin toplam fiili hizmet süresi bulunurken, farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi fiili hizmet süreleri çakışıyorsa aylık bağlanmasında ve sürenin hesaplanmasında çakışan sürelere ait fiili hizmetler, hak sahibinin tercih hakkını kullanmak suretiyle belirleyeceği sosyal güvenlik kurumlarındaki hizmetlerinde dikkate alınması gerekmektedir. Sayın Birsen Yeşilçalı’ya Hazine ve Muhasebe Dairesi tarafından emeklilik aylığı bağlanması sırasında çakışan fiili hizmet sürelerinin hangi sosyal güvenlik kurumunda kullanmasını istediği husus ile ilgili bir tercih sunulmamıştır. Hak sahibi söz konusu tercih hakkını kullanmaması nedeniyle ve/veya çakışan süreler Hazine ve Muhasebe Dairesi tarafından bağlanan emeklilik aylığı hesaplanmasında dikkate alındığı ve/veya çakışan süreler bu maksatla kullanıldığı cihetle Sayın Birsen Yeşilçalı maddi zarara uğramıştır.

Hatalı davranış!...

“Kamu hizmetleri nasıl görülürse görülsün, hizmetin verilmesinde uyulması gereken ilkeler bulunmaktadır.
 Söz konusu ilkeler ve/veya kurallar işlemin yapılması sırasında izlenen usulü gösterir. Şekle veya prosedüre uyulması idare edilenler bakımından bir güvence olmakla beraber, bu husus aynı zamanda idare açısından hem hukuka hem de hizmetin gereklerine uygun işlem tesis etmede yardımcı olan bir unsurdur.
Görüldüğü üzere, Hazine ve Muhasebe Dairesi Sayın Birsen Yeşilçalı’nın emeklilik işlemlerinin yaparken 30/1996 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmetlerin Hesaplanması Yasası’nda öngörülen biçim kurallarına ve/veya yöntem kurallarına uymadıkları anlaşılmaktadır. Hazine ve Muhasebe Dairesi söz konusu Yasa’nın ilgili hükmü uyarınca emeklilik işlemlerini yaparken Sayın Yeşilçalı’ya tercih hakkı sunmayarak usul kurallarına aykırı hareket ettiler ve /veya Yasa’nın belirlediği şekilde ona bir tercih hakkı sunmayarak hatalı davrandılar.”

 

 

Bu haber toplam 3878 defa okunmuştur