UTANÇ YASASINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN DAHA NE BEKLİYORSUNUZ?
Feminist Atölye: Bugüne dek ortaya koyduğumuz çaba ve emek, özelde yurdumuz Kıbrıs’ta, genelde ise tüm dünyada bütün insanların daha adil, eşitlikçi ve özgür koşullarda yaşaması için verilen mücadelelerin bir parçası.
Feminist Atölye (FEMA)
Sevgili FEMA okuyucuları,
İki buçuk yıldan fazla bir süredir her hafta, bu sayfa aracılığı ile Kıbrıs Türk demokrasisinin yapı taşlarından birisi olması gereken, fakat sürekli yadsınan ve yok sayılan toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları ile ilgili görüş, öneri ve projelerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Bugüne dek ortaya koyduğumuz çaba ve emek, özelde yurdumuz Kıbrıs’ta, genelde ise tüm dünyada bütün insanların daha adil, eşitlikçi ve özgür koşullarda yaşaması için verilen mücadelelerin bir parçası.
İnsanların dili, dini, etnik kimliği, ırkı, sınıfı, cinsiyeti, cinsel yönelimi veya fiziksel koşulları itibarıyla ayrımcılığa maruz kalmadığı; fırsatlarda, koşullarda ve sonuçlarda eşit olanaklardan yararlandığı bir dünya yaratmak için verdiğimiz bu emek, taşıdığımız kamusal sorumluluğun da bir parçası. İşte duyduğumuz bu kamusal sorumluluktur ki, Kıbrıs Sorunu’nun yarattığı kuşatılmışlık koşulları içerisinde evrensel değerlerden, insan hak ve özgürlüklerinden sistematik olarak uzak bırakılan, hepimizin bir parçası olduğu Kıbrıslı Türk toplumuna, dünyadaki hak ve özgürlük politikaları ile ilgili bazı bilgileri aktarmayı boynumuzun borcu kılıyor. Üstelik bu borcu yerine getirmek sadece bir sorumluluk değil aynı zamanda çok önemli bir gereklilik!
Çünkü bizler, 1920’lerin Sömürge Yönetimi’nden miras bir Utanç Yasası’na sahibiz. Bu Utanç Yasası, kişilere karşı işlenen suçları “Ahlaka Aykırı Suçlar” olarak düzenliyor; eşcinselliği “suç” sayıyor; kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, ekonomik ve duygusal şiddeti önlemiyor; çocuk istismarının önüne geçecek caydırıcı önlemler alamıyor.
Çünkü bizler, mağara devrinden kalma, arkaik düşüncelere sahip insanların “bilirkişi” adı altında demeçler verdiği bir ülkede yaşıyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde belirtilen maddeleri (“Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.”[i] “Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.”[ii] “Herkesin, nerede olursa olsun, yasa önünde bir kişi olarak tanınma hakkı vardır.” “Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır[iii]) en çok bilmesi gereken kişilerin başında gelen Barolar Birliği Başkanı, eşcinselliği “bozuk/ çürük olmak” olarak tanımlayıp Utanç Yasası’ndaki 171. Maddenin devamını savunabiliyor.
Adaletten haberi olmayan ve homofobiyi “erkeklik gösterisi” sayan böylesi avukatların olduğu bir ülkede, LGBT bireylere karşı uygulanan ayrımcılıklarla mücadele eden başka ülkeler olduğunu hatırlatmak ve “Utanç Yasası’nı değiştirmek için daha ne bekliyorsunuz?” diye sormak da bizim görevimiz oluyor.
LGBT bireylere karşı ayrımcılığı önlemek için yasal önlem alan ülkeler:
· Kanada: Kanada İnsan Hakları Sözleşmesi, cinsel yönelime dayalı ayrımcılıkları yasaklar. Federal düzeyde istihdam edilmiş çalışanlar ve servisler aracılığı ile ayrımcılığı denetler. Bu yasa, federal hükümet, bankalar, yayın kuruluşları, telefon ve telekomünikasyon endüstrisi, demiryolları, havayolları, gemicilik sektörü, eyaletler arası ulaşım gibi alanlarda detaylıca belirtilmiştir. Kanada Haklar ve Özgürlükler departmanı, federal anayasanın sağladığı koruma önlemlerini sağlamakla mükellef kurumdur.
· Danimarka: Danimarka Ceza Yasası, cinsel yöneliminden dolayı bir bireye ayrımcılık uygulanmasını yasaklar. Bu yasak hem kamuda hem de özel sektörde yapılan istihdamlar konusunda da geçerlidir.
· Finlandiya: Finlandiya Ceza Yasası, cinsel yöneliminden dolayı bir bireye ayrımcılık uygulanmasını yasaklar. Bu yasak özel ve kamusal sektörde yapılan istihdamlarda olduğu kadar, kamusal toplantılarda da geçerlidir.
· Fransa: Fransız Ceza Yasası, bir bireye onun ahlaki değerleri, alışkanlıkları veya yaşam tarzından dolayı ayrımcılık yapılmasını yasaklar. Bu yasağa cinsel yönelimden dolayı ayrımcılık uygulamak da dâhildir. Fransız İş Yasası’na göre, işyerinde, sosyal hizmetlerde ve askeri görevlerde bir kişiye cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık yapmak yasaktır.
· İzlanda: İzlanda Ceza Yasası, bir kişiye ya da gruba cinsel yöneliminden dolayı yöneltilen her türlü ayrımcı davranışı, aşağılama, saldırı, küçük düşürme gibi davranışları yasaklar.
· İrlanda: İrlanda İstihdam ve Ayrımcılık Yasası, bir kişinin cinsel yöneliminden dolayı işine son verilmesini yasaklar. Ayrıca Nefret Suçları Yasası ile bir kişinin cinsel yöneliminden dolayı hakarete uğramasını yasaklar.
· İsrail: İsrail, cinsel yöneliminden dolayı bir kişinin istihdam edilmesini veya iş başvurusunun reddedilmesini yasaklayarak, bunu yapan işverenleri cezalandırır.
· Hollanda: Hollanda Ceza Yasası, cinsel yöneliminden dolayı bir bireye ayrımcılık uygulanmasını yasaklar. Ayrıca Hollanda Anayasası’nın birinci maddesinde “bir kişiye cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık uygulanamaz” denmektedir. Eşit Muamele Komisyonu, iş, eğitim ve sağlık hizmetleri alanlarında bir kişiye cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık yapılmamasını takip eder.
· Norveç: Norveç Ceza Yasası, cinsel yöneliminden dolayı bir bireye ayrımcılık uygulanmasını yasaklar. Kamu malları ve hizmetlerine ulaşımda hiçbir bireye cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık yapılamayacağını belirten bu yasaya göre, cinsel azınlıklara yönelik nefret beyanları da yasaktır.
· Slovenya: Slovenya Ceza Yasası, cinsel yöneliminden dolayı bir bireye ayrımcılık uygulanmasını yasaklar.
· Güney Afrika: Güney Afrika Anayasası, cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılığa maruz kalanları koruma altına alır.
· İspanya: ispanya Ceza Yasası, bir kişinin cinsel yönelimini ifade etmesini temel insan hakkı olarak görür ve cinsel yöneliminden dolayı eğitim, sağlık, kamu hizmetleri, barınma veya profesyonel aktivitelerde herhangi bir ayrımcılık olmasını yasaklar. Ayrıca bir bireye cinsel yöneliminden dolayı yöneltilen nefret ve şiddet davranışlarını ağır şekilde cezalandırır.
· Yeni Zelanda: Yeni Zelanda İnsan Hakları Sözleşmesi, cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılığa maruz kalan bireyleri, istihdam, eğitim, barınma, kamu hizmetlerinden yararlanma gibi konularda koruma altına alır.
[i] BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Madde 1
[ii] BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Madde 3
[iii] BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Madde 6
KARİN KARAKAŞLI KIBRIS’A GELİYOR
Geçtiğimiz yıl birincisi düzenlenen ve Pınar Selek’in konuşmacı olduğu Hrant Dink Konferansı’nın , bu yılki konuğu araştırmacı-yazar, feminist aktivist Karin Karakaşlı oluyor. 25 Kasım 2011 günü, saat 19.30’da Kıbrıs Üniversitesi (güney) eski kampüsünde, EB107 numaralı salonda gerçekleşecek olan konferansın başlığı “Türkiye: Paralel Gerçekliklerin Ülkesi”.