Utanmıyorlar…
UBP’yi yönetenler… KKTC’yi kurmakla övünürler; KKTC devletini şaka olsun diye kurmamışlar… Öyle diyorlar… KKTC’ye tapınırlar ve tapınılmasını isterler… Anayasasına referandumda da onay vermişlerdi…
UBP’yi yönetenler… KKTC’nin kurumlarına saygısızlık eder… Örneğin meclis başkanı seçiminde tur üstüne tur oylamaları… Aday kazanamıyor; adayın üniversite diploması da sorunlu… Ara genel seçim yapılması anayasa gereği olmasına rağmen ilgili maddeyi ihlal ederler, seçimi yaptırmazlar… Yerel seçimlerin günü geliyor, reform yapacaklarmış diye seçimi yaptırmıyorlar. Yani anayasayı bir daha ihlal ederler ve İç İşleri Bakanı napsınlarmış diyerek açıklıyor ihlallerini…?! CB Tatar, Başbakan Sucuoğlu’nun bir bakanı görevden alma başvuru yazısına çekince koyar; anayasaya göre öyle bir hakkı yok çünkü kabine ile ilgili sorumluluğu yok… Çare?! Hükümet istifa…
Ama UBP ağırlıklı bu hükümet daha iki aylık ve zaten arada da Türkiye’nin siyasi İslamcı AKP hükümetinin talebi ve dolaylı baskısı ile bir bakanını değiştirmiş ve onların istediği UBP’li birini, hem de milletvekili de olmayan birini atamıştı… Bunu yapmak için de kabinede yer alan ve aynı zamanda UBP Genel Sekreteri olan birini bakanlıktan istifa ettirmişlerdi… Ve bir de parti meclisi kararı almışlardı ki milletvekili olmayan biri bakan olarak atanmayacak diye…
Yeni hükümet kurulacak… UBP’nin kuracağını herkes biliyor; onlar da söylediler… Mevcudu biraz değişip yeni diye sunacaklar; gene beş yıllığına olduğunu söyleyecekler… Beş ay giderse, Abdi Çavuş’un mezarına mum yaksınlar, önceki altmış günü bile bulamadı…
Mevcut hükümetin, başta Başbakanı olmak üzere, UBP’li bakanlarının bugün söylediği dün söylediğinin tersi çıkıyor çoğunlukla… Hele ki Başbakan’ın… Elektrikte ve alkollü içkilerde fiyat indirimi yaptıklarını söylediler; gerçek çıkmadı… Başbakan istifasının hemen ardından yeni hükümeti kurma görevinin kendisine verileceğini söylemişti; ertesi gün onu dememiş diyor, ana muhalefete de verilebilirmiş diyor… Hükümeti ilk kuracağı günlerde işler istediği gibi gitmeyince erken seçime de gidilebileceğini söylemişti Başbakan, şimdilerde erken seçimi telaffuz etmediğini ve halen erken seçim düşünmediğini söylüyor… Başbakanın bir söylediği diğeri ile çelişiyorsa KKTC’nin hükümet kurumunun itibarının hasara uğradığını Başbakan ya bilmiyor veya önemsemiyor; utanmıyor da…
Belli ki CB Tatar ile Başbakan iyicene takışmışlar; Başbakan “Cumhurbaşkanı Tatar” demiyor; ya sadece “Cumhurbaşkanı” deyip genel bir hitap gibi mesaj veriyor ya da “Sn Tatar” deyip makamı geçiştiriyor. Ama bunlar KKTC’yi kurmakla övünenlerdir ve KKTC’nin devleti ile hükümetinin başıdır ve KKTC’yi sevmek üzere halka fetva verenlerdir… Ve KKTC’nin kurumlarında Kıbrıs Türk halkı için ve onun adına görev yaparken tüm bu yanlışlarından ve kusurlarından utanmıyorlar; yapmaya devam etmekten de çekinmiyorlar… Kimler utanıyor onlar adına?! Onların “KKTC’yi sevmeyenler” dedikleri; zamanında referandumda anayasaya “Hayır” diyenler… Ama onlar halk tarafından ve halk adına davrandıklarının bilincinde olarak, halk için en iyisini ve doğrusunu mevcut yapı içinde yerine getirmeye çalışıyorlar…
UBP yöneticileri… KKTC’yi şaka olsun diye kurmadığını söyleyenler; KKTC’yi maskara etti, oyuncak etti… Anayasasına onay verenler, anayasasını defalarca ihlal etti… Utanmıyorlar, çekinmiyorlar… Devam da ediyorlar; daha da maskara edecekler devleti, daha da ihlal edecekler anayasayı ve daha da madara edecekler o tapındıklarını söyledikleri KKTC’nin kurumlarını… Halkın gözünün içine baka baka ve bangır bangır söyleyecekler sözlerini, ertesi gün tersini söylemek üzere…
Dert bunlar… Kendi kurdukları devlete, onayladıkları anayasasına, oluşturdukları kurumlarına saygıları yok… Oyunu aldıkları seçmene saygıları yok… Bulundukları makama saygıları yok… Ve en önemlisi Kuzey Kıbrıs halkına karşı zerre saygıları yok… Olsaydı, siyasi İslamcı AKP’ye kapı kapama biat ederler miydi?! Sonra da halka dönüp, “Ankara’yı bu işlere karıştırmayın” derler?! UBP’yi AKP şubesi yapmışlar, kuracağı hükümetin bakanlar kurulu listesini TC Elçiliği üzerinden Ankara Hükümetine onaylattırmışlar, sonra da Ankara’nın bu işlere karışmadığını söylüyorlar… Doğruyu saklayabilecek perdeye sahip olmadıklarının farkındalar ama doğruyu söylememek korkusunu aşmışlar, alışkınlığı huy edinmişler… Utanmıyorlar…
Onların siyasi muhalifleri ise utanıyor; Kuzey Kıbrıs halkına bu yaşatılanlardan utanıyor… Kuzey Kıbrıs’ı dışardan izleyenler var; onların yorumlamalarından dolayı sıkılıp utanıyorlar… Çare onlardır… UBP’nin yaptıklarından utanç duyanlardadır çare… Çare seçimlerdir… Kaçarı yok, yerel seçimler de olacak, erken genel seçim de gelecek… Kuzey Kıbrıs halkı kullandığı oydan utanmayacak…