UYANDIK!
Sosyal medya üzerinden örgütlenerek Lefkoşa’da eylem yapan bini aşkın kişi, “Yollarda ölmek, sevdiklerimizi kaybetmek istemiyoruz” diyerek yetkililere seslendi.
Ülkedeki yolların durumuna, zamlara ve seyrüsefer için alınan paraların trafik altyapısına harcanmamasına tepki göstermek için 2 Ocak’ta “Yol Yoksa Seyrüsefer de Yok” ismiyle sosyal medya üzerinden örgütlenmeye başlayan ve yaklaşık 2 haftada üye sayısı 38 bini aşan grup, dün akşam başkentte Küçükkaymaklı’daki Ruso Anıtı civarında eylem düzenledi.
“Daha fazla acı yaşanmasın diye buradayız. Bu çığlık halkındır”
Grubun kurucusu olan Fikri Marasalı, komite üyelerinden Hasan Bilgehan, İbrahim Özduran ve Serdinç Maypa kalabalığa seslendi.
Hükümete süre verdiler
Bu eylemin tek bir eylem olarak kalmayacağı, hükümet yetkililerine bugün 18.00’e kadar süre verildiği, bir açıklama gelmemesi ya da zamların geri çekilmemesi halinde daha büyük eylemler yapılacağı da ifade edildi.
Kazada yakınlarını kaybedenler de kaza geçirenler de konuşma yaptı
Trafik kazasında yakınlarını kaybeden Tünay Ercan, Aslı İzveren, Mahmut Amasyalı, Çiğdem Menteşoğlu, Şeniz Öztem de konuştu, siyasilere sitemde bulundu.
Ekim ayında Turunçlu kavşağında meydana gelen kazada yakınlarını kaybeden iki ayrı ailenin bireyleri olan Mahmut Amasyalı ve Çiğdem Menteşoğlu aynı sahneyi paylaştı.
Trafik kazası geçiren Hediye Kamçılı ve Serhat Özen de gecede söz aldı. Motorcu olan Özen, motor kazasında hayatını kaybeden arkadaşlarının bazılarının isimlerini de sayarak, motosiklet kullanıcılarının da trafikte karşılaştığı sorunlarına dikkat çekti.
EYLEMDEN NOTLAR
Hasan Yıkıcı
Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu eyleme bini aşkın kişi katıldı. Sendikalar, partiler, örgütler ve dernekler kurumsal olarak mitinge katılmadı. Her zaman eylemlerde aşina olunan yüzlerde farklı yüzler ve simalar yoğunluktaydı. Hayatında ilk kez eyleme gelen kişiler vardı. Miting herhangi bir kurumsal yapının organizatörlüğünde yapılmamasına rağmen, gerek düzeni, gerek katılımcıların disiplini gerekse de organizasyon olarak tam not aldı.
Kalabalığa hakim olan ruh hali öfke ve güvensizlikti. Siyasi partilere, kurumsallaşmış yapılara, gelmiş geçmiş hükümetlere, sendikalara ve örgütlere dair öfke ve güvensizlik. Sahneden yakınlarını kaybeden kişiler hükümetlere yönelik beddualara varan çıkışlarda bulundular, “seçim dönemi kapımıza gelmeyin sakın” dediler… Bu konuşmalar kalabalık tarafından alkışlar ve yuhalamalarla desteklendi.
Eylemde yoğunluklu olarak gençler ve özel sektör emekçileri vardı. Sahneden “Asgari ücretle geçiniyoruz, paramız masraflarımızı çıkartmaya yetmiyor” diyen bir konuşmasının sözleri alkışlar ve sloganlarla desteklendi.
Siyasi temsiliyetin olmadığı fakat buna rağmen farklı siyasi görüşleriyle en temel yurttaşlık hakkı zemininde bir araya gelen kalabalık, sadece ödedikleri vergilerin hesabını sordu.
Eyleme engelliler, çocuklar ve yaşlılar da katıldı. Yakınlarını trafik kazasında kaybeden kişilerin de katıldığı eylemde zaman zaman gözyaşı döküldü.
Başka mitinglerde olduğu gibi kürsüden bir veya iki kişi uzun uzun konuşmalar yapmadı. Organizatörler tarafından kısa ve net konuşmalar yapıldı. Eyleme katılan halkın içinden pek çok kişi tek tek sahneye çıkıp özgürce konuştu. Kalabalık tüm konuşmaları dikkatle dinledi, alkışladı ve sloganlarla destekledi.
Mitingin en etkileyici anlarından biri kalabalığın hep bir ağızdan uyum içinde UYANDIK diye haykırması oldu.
Eylem boyunca internet yoktu. Gerek basın emekçileri gerekse de eyleme katılan kişilerin sosyal medyaya ulaşımı engellendi. Nedeni bilinmiyor… Kürsüden bu konuya da değinildi. Mobil telefon operatör şirketleri de protestolardan nasibini aldı.
Herkese açık olan kürsüden yapılan konuşmaların birinde “Türkiye’den para dilenen devlet istemiyoruz” sözleri en çok alkış toplayan sözlerden biriydi.
NEDEN BURADAYIM?
Eyleme katılan yurttaşlar YENİDÜZEN’e konuştu, “neden eyleme katıldıklarını” anlattılar. Hepsinin ortak talebi ödenen vergilerin hesabının verilmesi ve yollara yatırım yapılması, ortak öfkeleri ise siyasilere ve trafik güvenliği konusunda adım atmayan hükümetlere…
“Hesabı verilmeli”
Mustafa Gürkan: “Yapılan zamlardan dolayı buradayım. Bizden kesilen vergilerin yollara eşit bir şekilde harcanmasını istiyoruz. Seyrüseferin %70’i genel bütçeye gidiyorsa o zaman burada bir adaletsizlik var. Bu paranın genel bütçede nereye harcandığı açıklanmalı, bunun hesabı verilmeli.”
“Sabır tükenmiştir!”
Aysel Kani: “Askeri güvenliğe önem verildiği kadar can güvenliği ile ilgili başka hiçbir şeye yeterince önem verilmiyor. Trafik güvenliği ihmalleri sonucu yaşanan bu kadar üzücü olaya rağmen hala sorunlar yerinde sayıyor... Yollarımız karanlık ve güvenlik tedbirlerinden yoksun. Kim böyle bir yolculuğa çıkmak ister ki? Özellikle yağmurlu havalarda yola çıkmak artık cesaret işi... Bu akşam vergilerimizin karşılığını istiyoruz. Hesap soruyoruz. Yaşam hakkımızın korunmasını istiyoruz. Halbuki bu, dilenilecek, dillendirilecek meseleler haline bile gelmemeli. Zaten olması, nüfus artışıyla da geliştirilmesi gereken şeyler... Sabır tükenmiştir!
“Politikacıların elinde oyuncak olmak istemiyoruz”
Cenk Özdağ: “Buradaki kalabalık her şeyi özetler. Çağdaş bir yaşam istiyoruz. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Vergilerimizin yerini bulmasını isteriz. Politikacıların elinde oyuncak olmak istemiyoruz. Bu bir hal hareketidir ve burada olmamız gerekiyor.”
“Aileler üzülmesin”
Yücel Rasımoğlu: “Ödediğimiz seyrüseferlerin yollara yatırım olarak geri dönmesini isteriz. Artık bu halk bu çukurlarda bu düzensiz şehirler arası yollarda ölmesin, aileler üzülmesin. Halkımız bu mitingden ders alsın. Büyüyerek bu talebimizi yetkililere iletelim.”
“İnsan gibi yaşamak için buradayız”
Burcu Güneşer: “Burada olma sebebimiz bugüne kadar yapılan haksızlıklar, insanlardan alınan paraların karşılığının verilmemesi ve insanlara hizmet verilmemesi, üstüne bir de zam yapılması. Kısacası insan gibi yaşamak için buradayız. Hakkımızı aramak için buradayız”
“Yollarda ise insanlarımız ölür. Bu yüzden buradayız”
Hakan Soykan: “Hem zamlara karşı buradayız hem de yollar için. Seyrüseferden aldıkları paraları başka yerlere atıp harcarlar, yollarda ise insanlarımız ölür. Bu yüzden buradayız. Kısa ve öz”
“Bisiklet sürenler de bu yollardan dolayı zarar görüyor”
Neslihan Soykan: “Benim arabam yok ama ailemin ve arkadaşlarımın var. Çukurlardan çok şikayetçiyiz. Ben bisiklet süren bir insanım. Çukurlara düşüyoruz. İlla araba olması gerekmez. Bisiklet sürenler de bu yollardan dolayı zarar görüyor. Zamlardan dolayı buradayız. Benim annemin emekli oldu, bir araba aldı. Şimdi dünya kadar seyrüsefer ve masraf parası ödüyor. Ölen insanlar var. İçimiz yanıyor trafikte ölen insanları gördükçe. İnsanların kaçıncı ölüşüdür bu yollarda.”
“Hepimiz yollarda paranoyak olduk”
Seda Kuş: “Ödediğim vergilerin karşılığını almak istediğim için buradayım. Yakınlarımın yollarda ölmesini istemem. Daha üç ay önce iki komşumu kaybettim. İki çocukları da annesiz babasız kaldı bir anda. Bunların olmasını istemem. Ben vergilerini ödeyen bir insanım. Tek istediğim vergilerimin karşılığını alabilmek. Başka bir şey değil. İnsanların yolda ölmesini istemem. Hepimiz yollarda paranoyak olduk. Biz bu akşam Güzelyurt’tan geldik. Yolda gelirken iki kez kaza atlattık. Bunların yaşanmasını istemiyoruz.”
“Sadece şahıslar değişiyor ama sistem bir türlü değişmiyor”
Ali Aydoğan: “Bence haklı bir eylem. Geç bile kalındı. Desteklemeye devam edeceğiz. O insanları o mevkilere getiren burada olan halktır. Maaşlarını bizim vergilerimizle alıyorlar. Biz de doğal olarak vergilerimizin nereye gittiğini bilmek istiyoruz. Aynı terane sürekli devam ediyor. Aynı yalanlar… Sadece şahıslar değişiyor ama sistem bir türlü değişmiyor. Neden kimse çıkıp da halka bir açıklama yapmıyor. Mesela burada toplanan insanları hiçbir yönetici kaale almıyor mu? Umurlarında değiliz. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.”
“Artık bir başlangıç olması lazım. Bu bir ihtardır”
Mehmet Kutlar: “Hepimizin ortak bir derdi. Özellikle hanımın ablası bir kazada vefat etti. O yüzden buraya geldik. Destek vermek istiyoruz. Bu sorunun artık bitmesini istiyoruz. Uzun yılların bir sonucu bu. Sadece bir hükümetle ilgili değil. Artık bir başlangıç olması lazım. Bu bir ihtardır. Eminim arkası gelecektir. Umarım yetkililer bu hareketi ciddiye alacaktır.”
“Başka seçenek yok”
Jahit Halil: “Sanki başka seçenek yok mücadele etmekten başka. Bence bu bir başlangıç olabilir. Devamı geleceğine inanıyorum.”
“Bir sivil itaatsizlik çağrısı varsa burada bunun arkası gelmeli”
Fatih Bayraktar: “Halkın kendiliğinden biriken bir öfkesi var. Ve çok haklı bir öfke bu. Bu öfkenin bir parçası olmak için buradayım. İnsanlar için artık bıçak kemiğe dayandı. Burada kalmaması lazım bunun. Bir sivil itaatsizlik çağrısı varsa burada bunun arkası gelmeli. Seyrüsefer ödenmeyecekse bunun bir bedeli var. Gönüllü birkaç avukatın ortaya çıkıp” biz sizi savunacağız” demesi lazım. Bundan sonraki adım bence bu olmalı.”
“Büyük zenginlere, şirketler göz yumdular; halk ezildi”
Olçar Kırça: “Buradayım çünkü Kıbrıs’ın yaşanabilir bir yer olmasını istiyorum. Benim tek derdim yollar değil. Eğitimde, sağlıkta sıkıntılarımız var. Memlekette hiçbir şey yolunda gitmez. Memur memleketi olduk. Nerede oy varsa oraya yatırım yaptılar. Baştakiler kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiler sürekli bir şekilde. Ufak tefek halktan alınan vergilerle memleket yönetmeye çalıştılar. Kendilerine rant sağlamak için büyük zenginlere, şirketler göz yumdular. Bugüne kadar hep halk ezildi. Bu bir başlangıçtır ve bir son değildir. Bugün bir kıvılcım parladı.”
“Devamı gelirse daha da ses getireceğinden eminim”
Hidayet Dağlıkoca: “Hepimizin şikayetleri bu doğrultuda. Desteklemek için geldik. Gençler ellerinden geleni yapmışlar. Organize olmaya çalışmışlar. Hedef doğru, çalışmalar doğru. Devamı gelirse daha da ses getireceğinden eminim.”
Fotoğraflar: YENİDÜZEN / Sosyal Medya /TAK / Burçin Aybars