“Uyuşturucu testi yapmıyorlar çünkü kimin yakalanacağını bilmiyorlar”
YENİDÜZEN’e konuşan Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı, 2023 yılında 47 kişinin trafikte hayatını kaybettiğini vurguladı, gerekli tedbirlerin bir türlü alınmadığından dert yandı.
Tünay MERTEKÇİ
Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Dr. Mehmet Zeki Avcı YENİDÜZEN’e konuştu ve trafik sorununun “gülücük dağıtarak” düzeltilemeyeceğini vurguladı. Caydırıcı cezaların ve yasal düzenlemelerin önemine işaret eden Avcı, trafik sorununa bir bütün olarak yaklaşılması gerekliliğine dikkat çekti. 2023 yılında ülkede 47 kişinin trafikte hayatını kaybettiğini, gereken düzenlemelerin yapılmaması halinde 2024’te de söz konusu durumun değişmeyeceğinin altını çizdi.
“Trafikle ilgili bütün yasalarda imzamız var”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Dr. Mehmet Zeki Avcı, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kadın Doğum Bölümünden emekli. Şu anda Kıbrıslı İlim Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dekanı olarak görev yapan Avcı, kurucularından olduğu Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanlığını yürütüyor. İnsan sağlığının ön planda olduğu tüm konulara ilgi duyduğunu söyleyen Avcı, trafik kazaları sorunuyla da bu yüzden ilgilendiğini vurguluyor. 1989 yılında Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin kurulduğuna anımsatan Avcı, kendisinin de bu derneğin kurucularından olduğunu ifade etti. Şu an dernek başkanı olarak çalışmalarına devam eden Avcı, Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin yaptığı çalışmaların önemine işaret ediyor. Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin, bu ülkede trafikle ilgili çıkan bütün yasalarda imzasının olduğuna dikkat çeken Avcı, hedeflerinin, “yol güvenliğinin artması, can kaybının azalması” olduğunu vurguladı.
“Derneği kurduğumuzda ana yollarda hız limiti yoktu”
2004 yılında kurulan 112 ambulans ağının proje sorumlusunun kendisi olduğunu belirten Avcı, söz konusu ağın koordinatörlüğüne de devam ediyor. “Ambulans ağı kurulduktan sonra, birçok insanın hayatı kurtarıldı” diye konuşan Avcı, 112 ambulans ağının şu an en ciddi çalışan kurum olduğunun altını çizdi. Yıllar önce tabipler toplantısında, “İleride ne tür sağlık sorunları çıkacak?” diye tartıştıklarını ve trafik kazalarının gündeme geldiğini söyleyen Avcı, bunun sonucunda Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin kurulması için çalışma başlattıklarını vurguladı. Trafikle ilgili yasalarının geçirilmesi, alkol yasasının düzenlenmesi, hız limitlerinin olması gibi birçok düzenleme yapma amacıyla yola koyulduklarının altını çizen Avcı, “Biz derneği kurduğumuz ana yollarda hız limiti yoktu. Biz çıkarttık. Trafik eğitim kitabı hazırlanmasında katkımız oldu. Bizim sayemizde resmi kitap çıktı. Birçok tüzükler, şoför okulları tüzükleri, trafikle ilgili tüzüklerde imzalarımız vardır. Hala bu çalışmalara da devam etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“Yasaları düzenleyerek trafik sorununu azaltabiliriz”
Trafik eğitim parkını yarattıklarını kaydeden Avcı, yılda 6 bin ilkokul öğrencisini eğiten ve pratik uygulama yapma olanağı sağlayan eğitim parkını yarattıklarını vurguladı. Avcı, söz konusu eğitim parkında büyüklere yönelik, ambulans şoförlerine, profesyonel şoförlere, otobüs şoförlerine yönelik, teorik dersler vermeye devam ettiklerini belirtti. Avcı, yapılan işlerin topluma bir artı olarak döndüğünü ifade etti. Ülkenin üç ana büyük sorunu bulunduğunu dile getiren Avcı, bunlardan birinin siyasi diğerinin ise ekonomi olduğunun altını çizdi. Üçüncü sorunun da trafik kazaları olduğuna dikkat çeken Avcı, “Trafik kazalarındaki düzenlemeyi, KKTC devleti kendi gücüyle yapabilir” dedi. Ülkedeki ana yolların, Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla yapıldığını söyleyen Avcı, “Biz yasalarımızı düzenleyerek ve toplumu daha doğru yönlendirerek kazaların azalmasını sağlayabilirdik. Ancak bunu yapmıyoruz, yapmak da istemiyoruz” dedi.
“2023 yılında 47 ölüm son 10 yılın patlamasıdır”
Trafik kazalarının önlenmesi için şu an ülkede niyet ve kararlılık olmadığına işaret eden Avcı, trafiğe bakıldığı zaman birçok paydaş olduğunu vurguladı. Birçok paydaşın da mevcut düzenden yararlanarak gelirlerini artırabildiğini belirten Avcı, “Siyasiler trafiği gülücük dağıtarak düzeltemezler” dedi. Herkese şirin görünerek de bu sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen Avcı, alınacak olan katı kuralların, mutlaka bazılarının canını yakacağını belirterek bunun sonucunda insan hayatının ise kurtulacağını ifade etti. Avcı, “Bu da siyasilerin işine gelmiyor herhalde. Trafiğin düzelmemesinin ana sebebi de siyasilerdir. Siyasiler bu sorunu konuşmuyor. Hiçbir siyasi son yıllarda bu sorunu çözeceğiz demiyor. En ufak bir şeyde siyasiler konuşabiliyorken canlar yolda giderken hiçbir siyasiden bir cümle duymuyoruz” ifadelerini kullandı. 2023 yılında yollarda 47 ölüm olduğuna dikkat çeken Avcı, söz konusu sayıyı, son 10 yılın patlaması olarak niteledi.
“Kamera cezalarının dağıtılmaması kara lekedir”
Son 10 yılda en çok ölüme ulaşıldığının altını çizen Avcı, 2022 yılında trafikte 24 kişinin hayatını kaybettiğini, 2023 yılında ise bu rakamın 47’ye çıktığını vurguladı. Trafikteki önlemlerin alınmamasının sonucunda söz konusu sayının 47’ye çıktığını kaydeden Avcı, “Ölüm sebeplerine bakacak olursak 47 ölümün 15’i aşırı süratten” dedi. Aşırı süratten ölümleri önlemek için iki yöntem olduğunu söyleyen Avcı, bunlardan birinin sabit kameralar, diğerinin ise polis devriyeleri olduğunun altını çizdi. Trafik kameraları konusunda konuşan Avcı, “Maalesef ilgili dairenin ihaleye çıkmaması sonucu cezalar dağıtılmıyor. Bu da büyük bir kara lekemizdir” dedi. “Trafik cezalarını dağıtmıyoruz demek, vatandaşı uyarmıyoruz demektir. Bir ceza alan, ikinciye dikkat eder. Hiç ceza almayan dikkat etmez. Bu kara bir lekedir. Bu devletin ayıbıdır” ifadelerini kullanan Avcı, kameraların devre dışı kalmasının büyük bir hata olduğunu belirtti.
“Ölümlerden vicdanen, bu yasayı yapmayanlar da sorumludur”
2023 yılında trafikte meydana gelen kazalarda 47 ölümün 12’sinin ise alkolden dolayı meydana geldiğini dile getiren Avcı, bunun bir rekor olduğunu vurguladı. Alkolle mücadeleyi devlet makamlarının yapmamasını eleştiren Avcı, devletin, alkollü sürüşü durdurmak için yasal değişiklik yapmadığını belirtti. Avcı, “Bu ölümlerden vicdanen, bu yasayı yapmayanlar da sorumludur” diye konuştu. Alkollü sürüşte mahkemeye gitmeden polisin ceza yazıp olayı orada bitirebildiğini kaydeden Avcı, “Alkollü sürüşte de 50 promildir hakkımız. 50 ile 100 arası yarım asgari ücret. 100’den yukarı 1 asgari ücret ve 3 ay süreyle ehliyetin alınması. Bu yasa 10 yıl önce yapıldığında etkiliydi. Herkes asgari ücretten korkardı. Şu an toplumda insan mozaiği öyle bir değişti ki asgari ücretten korkmayan nesiller var. Şartlar değişti” dedi. Alkollü sürüşle ilgili, Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonuna geçen yıldan beri bu cezaların artırılması ve arabaya el konulmasını önerdiklerini vurgulayan Avcı, cezaların caydırıcı olması gerektiğinin altını çizdi.
“Alkollü ölüme bile göz yuman yetkililer topluluğu var”
“Bu yapılmadı ama yerine de hiçbir adım atılmadı. Demek ki bu ülkede alkollü ölüme bile göz yuman, görmek istemeyen yetkililer topluluğu vardır. Bu, vatandaşa gidin ölün demekten başka bir şey değildir” diye konuşan Avcı, dünyanın hiçbir yerinde, bizim ülkede olduğu kadar alkole müsamaha olmadığını ifade etti. Son zamanlarda araba sayısında ve ülkeye girişi yapan insanların sayısında da patlama olduğunu vurgulayan Avcı, ülkeye 80 bine yakın öğrencinin girişi olduğunu kaydetti. Bu insanların hepsinin sokakta dolaşan insanlar olduğuna işaret eden Avcı, alt yapının sıkıştığını söyledi ve yeni yolların dünyanın hiçbir yerinde hemen yapılamayacağını kaydetti. Çevre yollarının TC katkılarıyla yapıldığını yineleyen Avcı, bunların da bitirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kuzey Lefkoşa çevre yolu gibi yerlerin hemen bitirilmesinin önemine işaret eden Avcı, “Onların bitmemesi sebebi de bizim devletimizin istimlak gücünü göstermemesinden kaynaklanıyor. Bunların parası ayrılmıştı, firmalar gelmişti ama biz istimlak yaptırmadık, engelledik ve firmalar geri çekildi” dedi.
“Devlet otoritesi yok”
Trafik sorununun düzelmesinin istenip istenmediğini sorgulayan Avcı, “Herkesin düzeni bozulmasın diye düzelmesini istemiyoruz herhalde. Ama canlar da gidiyor” ifadelerini kullandı. 2023’te 12 yayanın hayatını kaybettiğini belirten Avcı, bütün sürücülerin yayayı korumakla mükellef olduğunu vurguladı. Avcı, “Eğer bir yayaya, kaldırımda yürüyorken çarpılıyorsa burada sürücünün bilgisizliği ve umursamazlığı vardır” dedi. Birçok insanın emniyet kemerini de bağlamamasını eleştiren Avcı, “İnsanlar güneye geçerken kemer takıyor, kuzeyde takmıyor. Bu da devlet otoritesidir. Devletin işe ciddi yaklaşmamasıdır bunun nedeni. Nasıl olsa ciddi yaptırım yok diyor burada insanlar” ifadelerini kullandı. İnsanların, kendi can güvenliğinin farkında olmadığının altını çizen Avcı, söz konusu bilincin de olmadığını kaydetti. AB uzamlarıyla görüşmelerinden, söz konusu durumla ilgili anısını da paylaşan Avcı, “AB uzmanlarıyla görüştük. Bizim ülkedeki en büyük sorunun, ‘sürücülerin davranış bozukluğu var’ olduğunu söylediler. Kırmızıda geçilmeyeceğini biliyoruz, hız tabelasını okuması gerektiğini biliyoruz, emniyet kemerinin takılması gerektiğini biliyoruz ama bunları bildiğimiz halde yapmıyoruz. Bu da davranış bozukluğudur” diye konuştu.
“Aydınlatma konusu tam bir rezalet”
Söz konusu sorunların çözümünün, “devlet otoritesi” olduğuna işaret eden Avccı, devletin trafik sorununa ciddi yaklaşması gerektiğini belirtti. “Devlet ciddiyeti yok” diyen Avcı, çocuklar için emniyet kemeri yasası yapıldığını anımsattı. Bu yasayı AB uzmanlarıyla birlikte yaptıklarını ifade eden Avcı, “Şu anda bütün arabalara bakalım, her arabanın arkasında çocuklar ayakta duruyor. Bu zihniyeti değiştirmemiz lazım. Biz kaza anında çocuk arkada yaralanır. Ciddi cezalar geliyor anne babalara Avrupa’da. Sosyal hizmetler dairesi bile devreye giriyor AB ülkelerinde. Ciddi yaptırımlar gelmezse, arabayı altından almazsanız olmaz. Bizim ülkede gülücük dağıtarak cezalar olmuyor” ifadelerini kullandı. Alt yapıda birçok sorunun olduğunu söyleyen Avcı, yer çizgilerinin ‘istenirse’ çizildiğini belirtti. Aydınlatma konusunun da tam bir rezalete dönüştüğünü kaydeden Avcı, “Devlet lambaları söndürüyor. Bu lambalar neden sönüyor? Cevap da yok. Devletin her ne sebepten olursa olsun elektriği kesme hakkı yoktur. Vatandaş elektrik faturasını, sokak aydınlatmasını ödüyor” dedi.
“Sürücü eğitimleri yeterli değil”
Devletin lambaları söndürmesini, “İnsan hayatını tehlikeye atmak” olarak niteleyen Avcı, söz konusu durumun bir kaza olduğunda da sürücünün suçunu azalttığını dile getirdi. Ülkedeki yolların ve sürücü eğitimlerinin yeterli olmadığına işaret eden Avcı, “Bu ülkede ehliyet aldım demek, bu işi öğrendin demek değildir” diye konuştu. Trafik eğitiminde resmi bir kitabın ve müfredatın olmadığını kaydeden Avcı, “Tam öğrenmeden, elin doymadan ehliyet alıyorsun. Ana yolda araba sürmeden ehliyet alınıyor. Gece sürüş olması gerekirken o da yapılmıyor. Bütün bunların yanında eğitime bakıldığında, okullarda, eğitim ve kampanya yok. Sigorta şirketlerinin de devreye girmesi lazım, devletin imkanları olması lazım” diye konuştu. Trafik konusunda öncelikle hiçbir maddi güç getirmeyen yasaların güncellenmesi gerektiğine dikkat çeken Avcı, caydırıcı cezalar olması gerektiğinin altını çizdi. Ehliyet sınav sisteminin değişmesi ve yazılıya geçilmesi gerektiğine de işaret eden Avcı, polis devriyelerinin bir süre için daha yoğun yollarda olması gerektiğini söyledi.
“Kamyon ve otobüsleri muayene edebilecek teknik alet yok”
Kamyonların yollarda denetimsiz bir şekilde son sürat gittiğini ifade eden Avcı, tırların tehlikeli olduğunu söyledi. Çift şerit yolda devrilen tır olduğunu hatırlatan Avcı, bunun nasıl olabildiğini sordu. Ülkede kamyon ve otobüsleri muayene edebilecek teknik aletlerin olmadığını vurgulayan Avcı, bu aletlerin alınmasına öncelik verilmemesini eleştirdi. Araç güvenliğinde dünyada en önemli şeyin, muayene sistemi olduğuna dikkat çeken Avcı, kamyon, otobüs sürücülerinin profesyonel ehliyet sisteminin doğru olmadığını kaydetti. Daha ciddi sınavlar olması gerektiğini belirten Avcı, “Polis devriyelerinin 24 saat yollarda olması gerekiyor. Bugün yolda süratli arabalar, alkollü sürücüleri ancak polis görürse durdurabilir. Bir seferberlik başlatılmazsa, 2023’teki 47 ölüm daha çok olacak. Şu anda önlemlerin olmaması bu yılın daha karanlık olacağını gösteriyor” dedi. En güvensiz yolların hangileri olduğuyla ilgili soruyu da yanıtlayan Avcı, “Acapulco’dan Tatlısu’ya kadar olan yol güvenli bir yol değildir. Dağyolu olarak bilinen yol da hiç güvenli değildir. Bugün gündüz bile kullanılamıyor. Kamyon tarafından ezilmekten korkuyor orada insanlar. Doğyolunun çoktan düzeltilmesi gerekiyordu. Dağyolu’nda kamyonlar birbirini geçiyor” dedi.
“Yollarımız başı boşlukla, tehlikeli insanlarla doldu”
Kamyonların sol şeritten, sağ şeride geçmesini engelleyecek yasanın önemine işaret eden Avcı, bunu önerdiklerini ve kabul görmediğini vurguladı. “Kamyonların yolun sağ tarafında ne işi var?” diye soran Avcı, bu yasayı yapmaktan bile korkan bir yönetimle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Trafikteki sorunların çözülmesinin niyet ve irade istediğine dikkat çeken Avcı, geceleri çift şerit yollarda bile insanların artık korkmaya başladığını vurguladı. “Yollarımız başı boşlukla, tehlikeli insanlarla doldu” diyen Avcı, denetimlerle ve gerekli yasalarla trafiğin daha güvenli hale gelebileceğini söyledi. Alkollü sürüşte ve ehliyetsiz sürüşte arabaya el konması gerektiğine vurgu yapan Avcı, “Bunu yapmazsanız zaten ehliyetsiz sürüşlerin ve alkollü sürüşlerin yol açtığı ölümleri kabul ettiniz demektir. Alkollü sürüşün altından araba alınmadığı sürece, bunu engelleyemezsiniz. Bir tek PGM’nin yaptığı denetimler şu an etkilidir” dedi.
“Uyuşturucu testinin yapılmaması için yıllardır engeller çıkıyor”
Uyuşturucu sorunundan da söz eden Avcı, trafikte uyuşturucu testinin yapılmamasını eleştirdi. “Biz bu uyuşturucu testini neden hala almadık? Neden sürücülere yapmıyoruz? Paramız yoktur lafını kabul etmem” diyen Avcı, ülkede paranın olduğunu fakat bu paraların nereye gittiğini sordu. Avcı, “Uyuşturucu testinin yapılmaması için yıllardır engeller çıktı. 2004 yılından beri savunuyorum. En son yasa mecliste 19 ay bekletildi. 17 ay oldu aletler alınmadı. Kimin yakalanacağından korkuyorlar. Bunu da toplantılarda deşifre ettiler. Çünkü küçük bir kaza dahi olsa, polis uyuşturucu testi yapacak ve kimin yakalanacağından korkuyorlar” ifadelerini kullandı. Kıbrıs’ın güneyinde 2023 yılında 34 kişi trafikte hayatını kaybederken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu rakamın 47 olmasının nedenleriyle ilgili de konuşan Avcı, “Devlet ciddiyetiyle çalışıp önlemlerini alıyorlar ve sayı aşağıya düşüyor. Bizde ise sayı yükseliyor. Onlar, trafik kameralarını ve polis devriyelerini artırdı. Biz kameraları kapattık” dedi.
“Devlet ortada yok”
Yollardaki can güvenliğini tek koruyanın şu an Polis olduğuna dikkat çeken Avcı, “Devlet ortada yok” dedi. Polis sayısının ve araçlarının da yetersiz kaldığını kaydeden Avcı, uyuşturucu konusunda devletin pasif kaldığını ve görmemezlikten gelmeye çalıştığını düşündüğünü yineledi. Avcı, insanlarda ‘eve sağlam dönemeyeceğim’ endişesi olduğunu da vurguladı. Ulaşım bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Avcı, sürücülere çağrıda bulundu. “Her sürücü, önce kendinin sonra karşı tarafın canını düşünerek araba kullansın” diyen Avcı, yollarda acele etmenin bir faydası olmadığını belirtti. En ufak bir yaralanmanın ve hastaneye gitmenin, bütün sosyal hayatı etkilediğine işaret eden Avcı, “Bir insanın yoğun bakıma yatması demek, tüm ailenin korkulu bekleyişi demektir” dedi. “Eğer alkollü sürücü varsa, kocası da olsa, karısı da olsa o arabaya binmesin. Satıcıların da eğitilmesi lazım” diyen Avcı, devletin asli görevini hatırlattı. Avcı, “Devletin asli görevi, o ülkede yaşayan tüm insanların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Ancak yollarda güvenliğimiz şu an sağlanmış değildir” ifadelerini kullandı. Devletin asli görevine dönmesi gerektiğine dikkat çeken Avcı, “Asli görevine dönsün devlet ve yoldaki güvenliği sağlayacak bütün imkanlarını seferber etsin” diye ekledi.