Didem MENTEŞ

Ülkemizde bu yıl meydana gelen iş kazalarında, yaralanan ya da hayatlarını kaybeden çoğu işçilerin üçüncü ülke vatandaşı oldukları dikkat çekti. Ocak ayından itibaren meydana gelen iş kazalarında hayatını kaybeden 2 kişinin Bangladeş uyruklu kişiler olduğu kayıtlara geçerken, yaralanan kişiler arasında biri Rus olmak üzere Türkiye kökenli işçiler de yer aldı.

YENİDÜZEN’e konuşan Emek-İş Genel Sekreteri Hasan Yıkıcı, son 5 yılda uzak doğudan gelen insan sayısında artış görüldüğünü, bu insanların en ağır işlerde daha ucuz maaşlarla çalıştırılmakta olduklarını dile getirdi. Yıkıcı, iş kazalarıyla ilgili çok ciddi önlemler alınmadığı ve yaptırımlar yapılmadığı sürece bu kazaların devam edeceğini vurguladı. 

Ocak ayından itibaren meydana gelen iş kazalarında hayatını kaybeden 2 kişinin Bangladeş uyruklu kişiler olduğu kayıtlara geçerken, yaralanan kişiler arasında biri Rus olmak üzere Türkiye kökenli işçiler de yer aldı.

2 ölümlü kazada Bangladeş uyruklu kişiler!

2017 yılının ilk iki ayında yaşanan iş kazalarından 2’si ölümle sonuçlandı. 4 Şubat’ta Çayırova köyünde meydana gelen iş kazasında Bangladeş uyruklu İdris Dhali beton miksere düşerek hayatını kaybederken, ikinci ölüm ise bu kez Çatalköy’den geldi. 24 Şubat’ta paket servisi elamanı olan 35 yaşındaki Mohammed Sazzad Hossain geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Öte yandan yine Şubat ayı içerisinde Ozanköy’de güneş enerjisi sistemi kurmak için gittiği evde merdiven üzerinden bulunan Yuri Kumish isimli Rus işçi, merdivenin kayması sonucu 4 metre yükseklikten beton zemine düşerek yaralandı. Yine geçtiğimiz hafta içerisinde Girne’de bir otelde bahçe işiyle uğraşan Fahrettin Kara isimli şahıs, asmayı budarken yere düşerek hafif yaralandı. 

Arta arda gelen iş kazalarıyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e konuşan Emek-İş Genel Sekreteri Hasan Yıkıcı, son 5 yılda uzak doğudan gelen insan sayısında artış görüldüğünü, bu insanların en ağır işlerde daha ucuz maaşlarla çalıştırıldığına vurgu yaptı

“Yabancılar ucuz iş gücü altında çalıştırılıyor”

Arta arda gelen iş kazalarıyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e konuşan Emek-İş Genel Sekreteri Hasan Yıkıcı, önemli noktalara dikkat çekti. İşverenlerin daha fazla kâr elde etmek için ucuz iş gücüne yönlendiklerini söyleyen Yıkıcı, yabancı iş gücünün piyasaya kaydırıldığını, bu piyasanın normalden daha fazla derinlikli bir sömürü ile donatıldığını söyledi. Özellikle özel sektörde sömürü olduğu ve sendikasız çalışma koşulları olduğunun bilindiğine işaret eden Yıkıcı, yasalarda belirtilen çalışma saatlerinden daha faza bu işçilerin çalıştırıldığını kaydetti. Hasan Yıkıcı, dışarıdan gelen yabancı iş gücünün, bu zeminde kat kat fazla kötü koşullarda çalıştırılmakta olduğunu belirterek, yaşanan iş kazalarında iş verenlerin kendi zümresel çıkarlarını geliştirme amacından kaynaklandığını aktardı.

Yabancı iş gücünün, çok fazla kötü koşullarda çalıştırılmakta olduğunu, yaşanan iş kazalarında iş verenlerin kendi zümresel çıkarlarını geliştirme amacından kaynaklandığını belirterek, bunun önüne geçmenin sendikalaşmayı sağlayarak, emeğin güvence altına alınması olduğunu ifade etti.

“Ne bir denetim ne de yaptırım söz konusudur”

İş güvenliği konusunda ne bir denetim ne de yaptırımın söz konusu olmadığına dikkat çeken Yıkıcı, iş kazalarıyla ilgili çok ciddi önlemler alınmadığı sürece ve yaptırımlar yapılmadığı sürece bu kazaların devam edeceğini dile getirdi. Bunun önüne geçmenin tek yolunun sendikalaşmayı sağlayarak, emeğin güvence altına alınması olduğuna işaret eden Yıkıcı, diğer yandan da ekonominin ve iş gücü ihtiyacının planlanması gerektiğini aksi takdirde yatırımcıların, sermaye odaklı kendi çıkarları doğrultusunda iş gücünün gelişeceğini, bunun da insani bir yıkım olduğunu ifade etti.

“İhtiyat sandığı yatırımında ayrımcılık yapılıyor”

Bugün ülkemizde sosyal güvenlik düzenlemeleriyle birlikte Türkiye kökenli ve yabancı uyruklu çalışanların ihtiyat sandığı yatırımlarının yapılmasına rağmen bu kişilerin yatırımlarını çekemediğini aktaran Hasan Yıkıcı, iş piyasasında yerli istihdamı artırmak amacıyla bu yatırımların yerli istihdam fonuna aktarıldığını söyledi. Bu uygulamanın ayrımcılık olduğuna vurgu yapan Yıkıcı, bir yandan bu işçilerin maaşından kesildiğini öte yandan da ihtiyat sandığı verilmeyerek iş gücü güvencesinin elinden alındığını belirtti.

“Kıbrıslılar uygun koşullar olmadığı için tercih etmiyor”

Kıbrıs vatandaşlarının ise özel sektörde neden iş bulmadığına da değinen Hasan Yıkıcı, iş verenin yerli iş gücüne uygun koşullar sağlamadığını dile getirdi. Özel sektörde iş güvenliği olmaması, çalışma saatlerinin uzun olması ve maaşların düşük olmamasına dikkat çeken Yıkıcı, uzun süre insanların asgari ücrete çalıştırıldığını dolayısıyla gençlerin özel sektörü tercih etmediğini ifade etti. Herkesin kamu saatlerini sorguladığını ancak özel sektörün koşullarını da sorgulaması gerektiğine işaret eden Yıkıcı, yasada belirtildiği şekilde hafta 40 saat değil, daha fazla iş başı yapıldığın bu nedenle özel sektörün tercih edilmediğini kaydetti. Hasan Yıkıcı, yasalar uygulandığı takdirde özel sektörün cazip hale gelebileceğini ifade etti.