Uzmanlar uyardı: 'Çareyi kredide aramayın'
TL'nin döviz karşısında değer kaybetmesi ve COVID-19 salgınının getirdiği ekonomik daralma, ekonomik sıkıntı yaşayanları krediye yönlendiriyor. YENİDÜZEN'e konuşan uzmanlar, “Eğer iyi bir geliriniz yoksa bu dönemde kredi çekmekten kaçının” uyarısı yaptı.
DÖVİZDE TEMMUZ 2020 – TEMMUZ 2021 GERÇEĞİ
Temmuz 2020
Para Birimi Alış Satış
Euro 7,92 7,95
Sterlin 8,69 8,75
Dolar 6,84 6,84
Temmuz 2021
Para Birimi Alış Satış
Euro 10,10 10,10
Sterlin 11,78 11,85
Dolar 8,55 8,56
*TC Merkez Bankası kurları
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Türk Lirası’nın döviz karşısında günden güne değer kaybetmeye devam etmesi ve COVID-19 salgınının getirdiği ekonomik daralma, vatandaşları zor duruma sokuyor.
YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan ekonomistler, böyle bir dönemin kredi almak için doğru bir zaman olmadığına işaret ederek, doğru zamanın beklenilmesi konusunda vatandaşlara tavsiyelerde bulundu.
Hükümetin ülke ekonomisi konusunda “tedbir almak için bir niyeti olmadığını” dile getiren uzmanlar, “Devlet kendi alacağından feragat ederek, insanların kalkınmasına destek çıkmalı” dedi.
Bazı ekonomistler de ülkede yerli üretimin desteklenmesi ve ihracat konusunda adımlar atılması gerektiğinin altını çizerek, ekonomik kalkınmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Ekonomistler ne dedi?
Ekonomist Göksel Saydam:
“Hükümet bu dönemde kendi bütçesini değil, yarını nasıl kurtaracağını düşünmeli”
“Böylesi bir dönemde dövizle borçlanmak en tehlikeli durumdur. İnsanlarımız bu konuda dikkatli olmalı. Geçen yıl “Tüketici Kredileri Yasası’ diye bir yasa çıkmış olsa da, bu yasa henüz yürürlüğe girmedi. Bu yasa derhal çalışır hale gelmeli. Eğer bu yasa çalışır hale gelirse ihtiyaç sahipleri korunmuş olacak. Aslında ülkemizin en temel sıkıntısı bu yöndedir. Bu yasa dünyanın başka ülkelerinde de var ve hem kredi, almayı, hem de ödemeyi kolaylaştıran bir yasadır. Özellikle bu dönemde bankalar zarar etti çünkü kredi borçlarını almakta güçlük çekiyorlar. Bu, Covid-19 salgının yarattığı global olumsuzluklardan biridir.
Kullandığımız para birimi değer kaybettik sonra faizler de yükseliyor. Hükümet bu konuda çare üretmeli. Kredi ucuzlatılmalı. Devlet, bankanın uyguladığı her faizin üzerinden %3’lük vergi alıyor. Bu, hayatı pahalılaştırır ve ödemeyi de güçlendirir. Bugün %3 hiç de küçümsenmeyecek bir rakam değil. Devlet bu yüzdeliği düşürebilir. Ama ne yazık ki, parasını alma derdinde. Hükümet bu dönemde kendi bütçesini değil, yarını nasıl kurtaracağını düşünmeli. Özetleyecek olursak, devlet kendi alacağından feragat ederek, insanların kalkınmasına destek çıkmalı.”
Kıbrıs İlim Üniversitesi Doç.Dr. Ekonomist Erdal Güryay:
“Mevcut hükümetin tedbir almak gibi bir niyeti yok”
“Malumun ilanıdır ki şu an için ülke ekonomisi çok kötü durumda. Ne yazık ki birçok sektörde çarklar tam anlamıyla dönmüyor. Ülke ekonomisini kalkındıran turizm ve eğitim sektörü tam anlamıyla başlamamış durumda. Türkiye’de demokratik ve hukuksal sorunlar çözülmediği sürece Türk Lirası döviz karşısında devam edecek. Benim öngörüm bu yönde. O yüzden insanlarımıza tavsiyem eğer iyi bir geliriniz yoksa bu dönemde kredi çekmekten kaçının. Bu ülkede şu anda devlet memurları haricinde kimsenin geliri net değil. Özellikle özel sektör çalışanlarının durumu belirsiz. O yönden kredi almak için doğru bir zaman değil diye düşünüyorum.
Hükümet, dışarıdan para aktarımı yapılmadığı için sürekli olarak iç borçlanmaya gidiyor. Aslında bu konuda pek olanakları da yok. Olanakları da olsa mevcut hükümetin ekonomi konusunda bir tedbir almak için bir niyeti bulunmuyor.”
Ekonomist Mustafa Baturalp:
“Ekonomik kalkınma için yerli üretim desteklenmeli, ihracat artmalı”
“Bu ülkede son yıllarda ne yazık ki Hayat Pahalılığı gerçeği yansıtmıyor. Hayat Pahalılığı gerçeği yansıtsa devletten maaş alan memurlar piyasayı rahatlatır konuma gelecek. Pandemi öncesinde cari harcamaları karşılıyor duruma gelmiştik ama şu anda ne yazık ki bunu kaybettik. Pandemi dönemiyle birlikte tüketim düştü ve gelirler düştü bunlarla birlikte ekonomimiz geriye gitti. Bununla birlikte ne yazık ki yerli üretim desteklenmiyor. Ülkemizde ihracat 100 milyon doları geçmiyor, ithalat da 2 milyar dolara denk geliyor. Bununla birlikte ne yazık ki ithalatçılar 100 olan fiyatı düşürüp 60’dan gösteriyor. Gerçek bedeller gösterilmiyor.
Bir ülkenin kalkınması dış ticarete bağlıdır. Bizim şu anda dış kaynağa daha fazla ihtiyacımız var. Gelinen noktada yerli üretim gereğinden fazla desteklenmeli, ihracat da artmalı. Bunlar olmadığı sürece bir ülke kalkınmaz. Ülke ekonomisini kalkındırmak için bunları yapmamız şart.
İnsanlarımız, bugün en küçük bir şey için bankalardan kredi alıyor. Alım gücü düşük ve yaşadığımız hayat pahalı dolayısıyla insanlarımız bankadan kredi alacağı zaman gelirlerini çok iyi belirlemeli, alacağı krediyi de tüketim için kullanmamalı. Bankalar da o yönde kredi vermeli.”