1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Üzüm üzüme!
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Üzüm üzüme!

A+A-

TÜRKİYE'NİN SEÇİMİ
--------------------------

 

Türkiye'nin seçimi, bizi en fazla Kıbrıs'a etkileri ile ilgilendirir...
Son bir ayda yaşananların özeti malum!
Bir de sandığa kan bulaşınca...
Başkanı geçtim, 'muhtar' seçimi için dahi 6 ölü, onlarca yaralı; 'elektrik' kesintileri arasında 'sayım' çıkınca ortaya...
Görülüyor ki 'daha iyi bir' demokrasi için kılavuzumuz Türkiye olmamalı...

***

'AK' başlayan, Kıbrıs'ta 'ezber bozduğu' ve 'askeri vesayeti' gerilettiği için 'ruhumuzu' okşayan 'İslami otorite' gerileme sürecine girse de çok sarsılmadı...
% 52'den "yokuş aşağı" iniş başladı ancak tüm yaşananlara bakınca 'beklentinin üzerinde' oy aldı.
Ses bantlarına, 'Gezi'nen şiddete, özgürlüklere yönelik ürküten yasaklara, 'potin' kutusundaki milyonlara, 'kontrol altında' tutulan medyaya, 'kuvvetler ayrılığı'nı törpüleyen otoriter duruşa rağmen AKP'nin % 45 dolayında bir 'sandık gücü' var…
Çünkü karşısında 'slogan' atmak ve  ‘devşirme’ adaylar bulmak dışında 'yol haritası' çizemeyen, 'yalpalayan', ‘duruşunu’ netleştirmeyen özetle alternatif olamayan bir 'muhalefet' var.

Güneydoğu'daki oy oranına bakınız CHP'nin manzarası anlaşılır (!)

***

'Kirli çamaşırlar'ın ortaya serildiği süreçte, örneğin İstanbul'un 'sosyal demokrat' alternatifi diye sunulan Sarıgül'ü 'milliyetçiliğin' doruğunda anımsıyoruz biz!
Ve çok da konuşmadığımız, Wikileaks belgeleri ile yeniden gündeme getirilen Kıbrıs bağlantısı var mesela...
4 Mayıs 2009 tarihinde dönemin ABD İstanbul Başkonsolosu Sharon Wiener tarafından gönderilen belgede Mustafa Sarıgül'ün KKTC'deki seçimlere nasıl karıştığı ifşa ediliyor. Bu belgelerde Sarıgül, ABD'li yetkililere UBP'nin tüm seçim kampanya harcamalarını kendisinin karşıladığını söylüyor.

***

Öyle görülüyor ki 'korku imparatorluğu' yıkılmadı, ‘cepheleşme’ sandıkta yer buldu, iktidar ‘hafiften’ uyarıldı, muhalefete ‘dudak büküldü’, "nefret" büyüdü, "siyasal rekabet boşluğu" avazının çıktığı kadar bağırdı, Güneydoğu bir başka 'cumhuriyet' gibi ayrıştı, Erdoğan etkisi 'paralel'i bastırdı.
Ve 'kutuplaşma" kazandı...

***

Seçim sonuçları bir başka alemdi tabii!
'Devlet Ajansı' anlayışının 'özerk' olmadığı sürece 'fayda' yerine nasıl bir 'tehdit' olduğunu da gördük böylece...
Kıbrıs için sonuç açık...
'Türkiye'nin etkisinden kurtulma şansımız yok ama 'kendimizi kurtarmazsak' da işimiz zor!
İyi ilişkiler, karşılıklı sevgi, saygı, tarih, kültür tamam da...
Dünyaya bağlanmalıyız bir an önce.
Üzüm üzüme bakarak 'kararacağız' yoksa (!)
Hem de fena halde.

Bu yazı toplam 2667 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar