“Uzun süren sübvanseler, tüketiciye daha büyük oranlarda zamlar olarak yansıyabilmektedir”
‘Elektrikte sübvanse ne anlama gelir, sorunu çözer mi, faturaları aşağıya çeker mi? Hem KIB-TEK’i, hem de tüketiciyi korumaya yönelik adım atılabilir mi?’
GÜNDEMDEKİ SORU’N...
Meltem SONAY
ELEKTRİKTE SÜBVANSE FATURALARI AŞAĞI ÇEKER Mİ?
Eski KIB-TEK Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf AVCIOĞLU:
‘Sübvanse geçici çözüm, uzun sürede büyük zamlar olarak yansıyabilir’
Gündemdeki soruya ilgili kesimler ne diyor, ‘sorun’a nasıl bir çözüm öneriyor?..
Elektriğe büyük oranda zam yapıldı, artış bu ayki faturalara yansıdı… Faturalar, son dönem faturasının yaklaşık 2.5 - 3 katını buldu, hane halkı da, esnaf da, sanayici, üretici de faturaların ‘ÖDENEMEZ’ noktaya gelmesine isyan etti. Hükümet geri adım attı, ‘sübvanse’ ile birim fiyatları indirdi.
‘Elektrikte sübvanse ne anlama gelir, sorunu çözer mi, faturaları aşağıya çeker mi?
Hem KIB-TEK’i, hem de tüketiciyi korumaya yönelik adım atılabilir mi?’
Eski KIB-TEK Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf AVCIOĞLU:
“Uzun süren sübvanseler, tüketiciye daha büyük oranlarda zamlar olarak yansıyabilmektedir”
“Elektrikte sübvanse, elektrik üretim maliyetleri artmasına rağmen, artan maliyetin elektrik faturalarına kısmen veya hiç yansıtmaması, arada oluşacak açığın ise Devlet tarafından karşılanması anlamına gelmektedir. Kısa vadede tüketicinin lehine gibi görünen bu durum geçici bir çözüm olmakla birlikte, uzun süren sübvanseler tersine de dönebilmekte ve daha ağır bir şekilde tüketiciye daha büyük oranlarda zamlar olarak yansıyabilmektedir. Hatırlanacağı üzere Dörtlü Hükümet döneminde vatandaşın faturalarına yansıtılmayan zam tutarı, Bakanlar Kurulu Kararıyla, Devlet Tarifelerine yansıtılarak, Maliye Bakanlığı tarafından sübvanse edilmişti.
Elektrik tarifelerinde zam yapılıp yapılmaması tartışmalarının geçmişi 1 Nisan 2019’a kadar uzanmaktadır. Hatırlanacağı üzere 1 Nisan 2019 tarihi ile birlikte Kıb-Tek’de tarife düzenlemeleri güncel maliyetlere göre yapılmış, artan maliyetler Elektrik İnkişaf Nizamnamesi’nin de emrettiği üzere elektrik faturalarına yansıtılmış, bununla eş zamanlı olarak Çoklu Tarife Sistemine de geçiş yapılmıştı. O tarihten itibaren günümüze kadar geçen yaklaşık 3 yıllık sürede, Kıb-Tek Yönetim Kurullarında çeşitli tarihlerde Tarife Düzenlemesi yapılması kararları alınmasına rağmen, başta Kıb-Tek’den sorumlu Bakanlar olmak üzere, göreve gelen Siyasiler artan elektrik üretim maliyetlerinin tarifelere yansıtılmasına siyasi endişeler ve seçim süreçleri sebebiyle engel olurken, oluşan açığın sübvanse edilmesi noktasında ise hiçbir adım atmayarak Kıb-Tek’in içinden çıkılmaz bir borç sarmalına girmesine neden olmuştur. Pek tabii ki kimse kimseye karşılıksız bir borç vermemekte, borç, beraberinde faizini de getirmektedir. Bozulan nakit akışı ve mali yapı böylece hızla artan bir borç yükü oluşmasına neden olmuştur. Dolayısıyla tarife düzenlemeleri zamanında yapılmış olsaydı yaşanacak olan kademeli artış yerine, yapılmayan tarife düzenlemeleri hem tek seferde yapılmak durumunda kalmış, hem de oluşan borç yükü sebebiyle daha yüksek oranda bir zam olarak tüketiciye yansımıştır.”
“Elektrik Faturalarında %10 olan KDV oranını %5’e düşürülebilir veya geçici olarak sıfırlanabilir”
“Gelinen noktada hem tüketiciyi hem Kıb-Tek’i korumak evet mümkündür. Peki bu nasıl yapılabilir?
Kısa vadede yapılabilecekler: Elektrik Faturalarında %10 olan KDV oranını %5’e düşürülebilir veya geçici olarak sıfırlanabilir. Çoklu Tarife Sistemini geri getirerek hem pik yük olan saatlerde, santral üzerindeki yükleri yükün yoğun olmadığı saatlere kaydırılabilir, hem de tüketiciye belirli saat aralıklarında elektriği maliyetinin altında satın alabilme imkanı sağlanır. Bununla birlikte 4 kişilik bir ailenin elektrikte açlık sınırı diyebileceğimiz Konutlarda 300kWs aylık tüketime de yine önceden olduğu gibi %15’lik bir indirim uygulanmaya başlamalıdır. Reaktif Güç Faturalaması uygulaması 1 Nisan 2019 tarihinde Çoklu Tarife Sistemi ile birlikte Nizamnameye girmiş olmasına rağmen, yine Kıb-Tek’den sorumlu Bakanların siyasi kaygıları nedeniyle uygulamaya konmamış, Bakanlar Kurulundan son geçen Nizamnamede ise hiç yer almamıştır. Reaktif Güç faturalanması enerji verimliliği anlamında büyük önem arz etmektedir, yeniden Nizamnamede yer alarak uygulanmaya başlanmalıdır. Elektrik Tarifelerinde, Çiftçi, Sanayici vb üretim yapan işletmeler ile diğer ticari işletmelerin tarifeleri arasında fiyat farkları yaratarak üretimi korumak mümkündür. Giderlerini azaltmayı amaçlayarak Güneş Enerjisi Sistemi sahibi olmak isteyen, sayıları 1500’e dayanan ve yasal prosedürü tamamlamasına rağmen, tamamen keyfi bir biçimde imzalanmayarak, Kıb-Tek Genel Müdürlüğü tarafından aylarca bekletilen vatandaşların onay alan dosyalarının keyfi bir biçimde bekletilmesine son vererek, hane halkı ve işletmelerin önü açılmalıdır.”
“AKSA ile sözleşme sonlandırılmalı, santral yatırımı bir an önce yapılmalı”
“Orta ve Uzun Vadede yapılabilecekler: Yıllardır sürüncemede bırakılan Enerji Verimliliği Yasa Taslağının bir an önce yasalaştırılarak uygulamaya konması, üretimden tüketime enerjinin her noktada verimli kullanılmasının teşvik edilmesi gerekmektedir. AKSA ile var olan ve içerisinde fahiş bir Kira Bedeli içeren Yap-İşlet Modeli Garantili Alım Sözleşmesi sonlandırılmalı, bunu yapabilmek için ise gerekli Santral Yatırımları bir an önce yapılmalıdır. Bu bağlamda yatırım yaparken, üretimde enerji verimliliği adına Santrallerde yakıt dönüşümü yapılması, Fuel Oil’den Doğalgaz’a geçilmesi, bununla birlikte Kombine Çevrim Gaz Türbini yatırımlarının da yapılması gerekmektedir. Tüketimde enerji verimliliği adına ise bina dış cephelerinde mantolama, konfor cam kullanımı gibi uygulamaları, bina içlerinde ise inverter klima, LED lamba gibi enerji verimli ürünlerin kullanılması gerekmekte, bu gibi ürünleri teşvik etmek adına KDV ürünleri düşürülürken, enerji verimli olmayan cihazların ithalatının ya yasaklanması veya yüksek vergi oranlarıyla vergilendirilmesi gerekmektedir. Yenilenebilir Enerji Yatırımlarının önünü açabilmek adına Akıllı Şebeke Yatırımları Kıb-Tek tarafından yapılmalı, Depolama Yatırımlarının ise haneler veya işletmeler tarafından kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla vergi oranlarının sıfırlanması gerekmektedir. Son olarak ise Kablo ile Enterkonnekte Projesi konusunda, Türkiye’nin ENTSO-E’ye (Avrupa İletim Sistemi İşleticileri Ağı) gözlemci üyeliği sebebiyle politik engeller olduğu, bu engeller aşılsa dahi, Kablo ile Elektriğin Sunat Atun’un iddia ettiği gibi 25 Kuruşa gelmeyeceği halka açık yüreklilikle açıklanmalıdır. Diğer yandan Kablo ile Enterkonnektenin Elektrikte Arz Güvenliği ve Yenilenebilir Enerji Kapasitesinin arttırılabilmesi açısından önem arz ettiği, ne var ki bu faydaların elde edilebilmesi için, yapılacak Kablo Projesinin Çift-Yönlü Enerji alışverişine imkan tanıyacak modelde kurgulanması ve bu doğrultuda hareket edilmesi gerekmektedir.”