1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. VAHŞİ SERMAYENİN ‘AKSA’ ve ‘T&T’ HALLERİ
Sami Özuslu

Sami Özuslu

VAHŞİ SERMAYENİN ‘AKSA’ ve ‘T&T’ HALLERİ

A+A-

365 gün boyunca gündemden düşmeyen kaç konu var?

Birincisi elektrik...

İkincisi havaalanı...

Bu iki konu, belki birkaç gün gündemden düşer, ama hemen yeniden manşetlere çıkar. Hakkında sürekli yazılır, çizilir. Mecliste, siyasette gündem olur. Hatta eylemler, grevler yapılır.

Aslında her iki konu da birbirinin benzeridir.

Elektrik de, havaalanı işletmesi de ‘özelleştirilmiş’tir. Biri AKSA’ya, diğeri T&T şirketine ‘verilmiş’tir.

Her iki şirket de Kıbrıslı Türklerin kamusal yatırımlarına ‘ortak’ olmuş, bol kazançlar elde etmiştir.

AKSA’nın da, T&T’nin de ortak özelliklerinden biri, Türkiye’deki AKP iktidarına yakın olmalarıdır. Muhtemeldir ki bundan sonraki süreçlerde de yine iktidarda kim olursa olsun, oralara yakın olmaya gayret edeceklerdir.

Zira ‘sermaye’ hep öyle yapar, ’güc’e, ‘güçlü’ye yaklaşır, ‘iş’lerini öyle garantiler.

***

Sermaye öz itibarıyla ‘emeği’ sömürür. Emekçiye verilmeyen ‘pay’, sermayedarın ‘kar’ hanesine yazılır. Emekçi emeğinin hakkını genelde alamaz. Az gelişmiş ülkelerde sömürü daha da derin olur. Çalışanlar ‘karın tokuluğu’na razı hale getirilir. Yasalar, kurallar, iktidarlar hep ‘sermaye’yi korur.

Lakin sermayenin kar marjını yükselten başka bir ‘depo’ daha vardır. O da ‘kamusal kaynaklar’dır. Yani halkın ortak malı...

Gözü açılmış, iktidarı arkasına almış sermaye, ağzı sulanarak ‘kamu malları’na çöker.

Liberal ekonomide ‘özelleştirme’ kapsamına giren ‘iş’ler her ne hikmetse rantı yüksek olan alanlardır. Haberleşme, ulaşım, enerji en fazla getirisi olan sektörlerdir. ‘Devletin gücü yoktur’ adı altında, büyük holding ve tröstler bu alanlara davet edilir.

İşin püf noktalarından biri tam da burada başlar: Eğer doğru düzgün ve de şeffaf bir ihale süreci yaşanırsa, eh ‘akmazsa damlar’ misali, kamusal yarar daha fazla gözetilebilinir. Yok, ihale falan yoksa, bunun adına tekel denilir ve monopol olan her yerde yaşananlar kaçınılmaz hale gelir: Artık o sermaye ‘vahşi’dir!

Ne yasa onu ehlileştirebilir, ne kural tanır...

***

AKSA ve T&T meselelerinde olup bitenin özeti budur. Arkalarında Ankara iktidarı, önlerinde el-pençe-divan yerel siyasi ve bürokrasi kadrosu ve ele geçirdikleri ‘bir kısım medya’ ile her istediklerini yapabilecekleri kanısındadırlar.

Topluma önce ‘muhtaç olduğu’ düşüncesi enjete edilmiş, sonra da ‘çaresizlik sendromu’ damardan şırınga edilmiştir.

Sanki bu toplum bunca yıldır elektrik üretmemiş, havaalanını idare etmeyi becerememiştir!

Ve kamusal kaynaklara ortak edilen bu tekeller olmadan sanki hayat duracak, Kıbrıslı Türkler tarih sahnesinden silinecektir!

Oysa bu toplumu asıl tüketen tam da bu düşünce yapısıdır. Vahşi sermayenin ‘AKSA’ veya ‘T&T’ halleridir yaşadıklarımız.

Gördüğümüz bir rüya değil, kabustur.

Mesele sınıfsaldır, yaşamsaldır.

Uyanmak şarttır.

Bu yazı toplam 1845 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar