“Kuveytli” diye suçlanan, Vakıflar İdaresi’nin yeni Genel Müdürü, Kıbrıslı Türk İbrahim Benter, YENİDÜZEN’e özel açıklamalar yaptı

Baykan Gürses ÖZDAĞ

Mustafa Kaymakamzade’den boşalan Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü’ne, uzun yıllardır Kuveyt’te yaşayan Kıbrıslı Türk Prof. Dr. İbrahim Fazıl Benter atandı…
Bir ara “Kuveytli müdür” diye basında lanse edilse de Benter Kıbrıslı Türk bir doktor…
Yıllardır Kuveyt’te yaşayan Prof. Dr. İbrahim Fazıl Benter’le hayatını, atanma sürecini ve Vakıflar’ı konuştum…
Benter çokça tartışılan “Erdoğan’ın adamı” suçlamalarına da yanıt verdi, yeni dönemde yapacaklarına da işaret etti…
Vakıflar İdaresi’ndeki, makamında bizi kabul ederek fikirlerini anlatan Benter, Vakıflar İdaresi’ni bugüne kadar yönetenlere eleştiri yöneltti: "Vakıflar İdaresi'nde bugüne kadar amacına uygun işler yapılmadı”…

Afganistan savaşı süreci…

Önce yurt dışındaki çalışmalarını sorarak başladık sohbetimize…
"Öğrenciliğimden başlayarak çeşitli vakıf çalışmaları içinde yer aldım. Daha fazla olduğum yaşadığım yerlerde fakir insanlarla ilgilendim, özellikle eğitim konusunda... Beni en fazla etkileyen fakir bir çocuğun zengin bir çocuk kadar iyi bir eğitim almaması oldu. Ben de fakir bir ailenin çocuğuydum. Fakir bir çocuk okula gidemez para kazanmak için çalışması gerekir. Bu durum ABD'de daha da göze çarpar. Ben burada gider ve fakir çocukların olduğu yerlerde ders verir, ya da onlara burs çıkararak daha iyi bir eğitim almalarını sağlamaya çalışırdım. Hayatım boyunca bunlarla uğraştım, birkaç Vakıf’ın kurulmasını sağladım. Azınlıkların yararlanacağı vakıf projeleri yürüttüm” diyen Benter, buna örnek olarak da şunları gösterdi; “Afrika'da kuyu olmayan yerlere kuyu açma projeleri hayata geçirmek için çalışmalar yürüttüm, suyu bulamayan insanlara yardım ettim, onların çeşitli faaliyetleri yürütüp para kazanmalarını sağladım. Bunlara kaynak yaratabilmek için de kapı kapı gezerek para toplardım. Afganistan'da savaş sırasında elini ya da ayağını kaybeden kişilere ABD'de çalıştığım üniversite hastanesinde parasız tedavi görmelerini sağladım. Çeşitli vakıflarda çeşitli işlerle insanlara yardım etmeye çalıştım. "

***

"Vakıflar İdaresi'nde bugüne kadar amacına uygun işler yapılmadı”

Vakıflar İdaresi Genel Müdürlü’ğü görevine gelmesinin ardından yaptığı gözlemleri de paylaşan Benter,  kısa sürede gözlemledikleri ile Vakıflar İdaresi’nde amacına uygun işler yapılmadığını söyledi. “Vakıflar İdaresi'ne ilişkin her türlü raporu talep ettim. Çok kısa sürede elimde olacak raporlarla, buradaki yapıyı göreceğim” diyen Prof. Benter,  yurt dışındaki tecrübelerinin buraya aktarılmasının bir avantaj olacağı düşüncesinde…
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Benter, “Burada bir günde ortaya çıktı, burada pek birşey yapılmadı. Yurtdışında yaptığım faaliyetleri burada da arıyorum, yapılmadığını gördüm. Yurt dışında yapılan vakıf çalışmalarını bilmedikleri için de burada yaptıklarının vakıfçılık olduğunu düşünüyorlar. Çünkü, geçmiş tüm yöneticiler bu şekilde davrandı, bu kötü niyetli oldukları için değil, siyasetin de şekillendirmesinden de kaynaklandı" diye konuştu.

***

“Kimseye borçlu kalmak istemem”

Siyasi otoritenin Vakıflar üzerindeki etkisini de sorduğumuz Benter, "En büyük amacım Vakıflar İdaresi'nin siyasi erkin kullanım alanı olmaktan çıkarılıp, esas amacına hizmet etmesidir.hiçbir siyasi partiye üye değilim, en büyük hassasiyetim de budur. " diye konuştu.
Kendisini bu göreve tavsiye eden bazı kişiler olduğunu söyleyen ancak bunların kimler olduğunu açıklamayan Benter,  Kıbrıs'ta ve Türkiye'de de yaşamadığı için siyasi partilere eşit mesafede durduğunu söyledi.

***

“Erdoğan’ı tebrik ederim” (!)

"Beni öneren arkadaşlar konusunu fazla irdelemedim. Çünkü kimseye 'borçlu kalarak bu göreve gelmek istemedim” diyen İbrahim Benter, “Beni Başbakan atadı diye ben bazı icraatlar yapacak değilim, bunu kabul etmiyorum dedim. TC Din İşleri Dairesi'nin beni önerdiği iddiaları ve TC başbakanı Erdoğan'ın beni istediği yönündeki iddiaları araştırmadım. Ama eğer Erdoğan beni vakıf işleri ile siyaseti ayırmam için önermişse tebrik ederim, benim amacım vakıflar idaresini vakıf kanununa göre yürütmektir” sözlerini kullandı.
Vakıflar İdaresi’nin siyasi erkin gücü olarak kullanıldığı eleştirilerini de yanıtlayan Benter, buna karşı nasıl bir tavır alacağını şu sözlerle açıkladı: “Spekülasyonlar duyduk, şu ana kadar buna maruz kalmadım.Olabilir, olursa da karşı dururum, prensiplerimden taviz vermem. Benim burada oturmaya ihtiyacım bulunmuyor…Ben doğrusunu yapacağım”
Benter, Kıbrıs’a dönme kararı bulunduğunu ancak bu göreve önerilmesi ile de bu süreci hızlandırdığını da söyledi. Vakıflar İdaresi kullanımındaki mallarla ilgili göreve atandığı ikinci günde konuştuğum ilgili konuşan Prof. Dr. Benter, bu konuda bir envanter listesi talep ettiğini, bunların en kısa sürede elinde olacağını belirtti.

“Vakıf’ın önceliği ihtiyaçlı kişiler olacak”
Benter, görevde bulunduğu süre içinde gerek ihaleler, gerekse malların kullanımı konusunda şeffaflık politikası ortaya koyacaklarını ve bu malların kullanımı konusunda ihtiyaçlı olanlara öncelik verileceğini söyleyerek, bu yöndeki tüm bilgileri internet ortamında paylaşmayı arzuladığını da ifade etti.Bazı kişiler “zengindir” diye malların kullanımında öncelikli olmayacak diyen Benter, bu konuda ihtiyaçlı kişilerin öncelikli olacağını ifade etti.
Vakıflar’ın yeni projelere imza atacağını da söyleyen Benter, bunlara örnek olarak Lefkoşa ve Mağusa’da yapılan  çarşıları buna örnek gösterdi.

***

“Denize sıfır bazı araziler birilerine kiralanabilir”

Bazı Vakıf mallarının ve arazilerinin Türkiye’den gelen sermayeye peşkeş çekileceği ve kendisinin de bu göreve bu nedenle getirildiği iddialarını da yanıtlayan Benter “Vakıflar İdaresi’nin iki işi var, biri gelir getirici işler, diğeri de hayır işleri... Para getirici işleri yapmak için deniz kenarındaki bir arazi kiralanabilir. Otellere filan kiralanıyor zaten. Dışarıdan gelecek birilerine kanunen engel yoksa kiralanabilir. Kıbrıs’tan birilerine de kiralanabilir… Partiler öne çıkar ve partisel bir ayrıcalık tanınmışsa bunun bilinmesi lazım.Aksi halde içinden çıkamayız.Tüm siyasi partiler kendine göre politika uygularsa bu kısır döngüye dönüşür” dedi.

“Lefkoşa Suriçi’nde yaşayan ihtiyaçlı aileler için aşevi projem bulunuyor”
Kıbrıs’ta faydalı olacak ve örnek teşkil edilecek projeleri hayata geçirmeyi hedefliyorum” diyen Benter, bunun zaten yapılması ile etkisinin görüleceğine dikkat çekti. Buna örnek olarak Lefkoşa Suriçi’nde bir aşevi açma projesi bulunduğunu kaydeden Benter, burada yaşayan çok sayıda ihtiyaçlı aile bulunduğunu ifade etti.Özellikle Lefkoşa Suriçi’nde yaşayan halkın eğitim ve sağlık konusunda hizmet almada sıkıntı yaşadığını dile getiren Prof. Dr. İbrahim Benter, “En hassas olduğu şeylerin başında açlığın geldiğini, buna da eğitim ve sağlığın da eklendiğini belirtti.