1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Var mısınız, Yok musunuz?
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Var mısınız, Yok musunuz?

A+A-

‘Bazı insanlar acı, öfke ve nefret dolu bir dünyada yaşarlar. Bazı insanlar sıcak, dostça ve sevgi dolu bir dünyada yaşarlar. Dünya aynı dünya...’  Jose N. Harris

Herşeyi yapabileceğinizi bilseniz, ne yapardınız?

İstediğiniz herşey size armağan edilecek olsa,

Hiç çaba harcamadan sadece inanarak ulaşacağınızı bilseniz tüm dileklerinize,

Ne dilerdiniz?

Dünya barışı mı, yeni bir araba, ya da ülkedeki trafik sorununun çözümü mü? Mutluluk belki, aşk?

Hangisini isterdiniz? Ama dürüst olun!

Mümkün değil mi?

Ne biliyorsunuz?

Denemediniz ki!

İnanmadınız, korktunuz inanmaktan, inanıp yanılmaktan.

Dalga geçilmekten ürktünüz belki, ya da sorumluluk almaktan.

Hayatınızın sizin seçimlerinizden ibaret olduğu gerçeği ağır bir sorumluluk ne de olsa.

Başka sorumlulukların, işin, parasızlığın, şansın, alışkanlıkların, ailenin ya da arkasından nanik yaptığınız o yüce ‘değerlerin’ arkasına saklanmak daha kolay çünkü.

Çok isterdim ama diye kurduğunuz cümlelere inanmak çok daha konforlu, öyle değil mi?
 
Tüm düşlerinizin gerçek olduğu bir dünyada yaşasaydınız eğer, ne olurdu ilk aklınıza gelen düş?

Saatler olmasaydı yeryüzünde ve hiçbir zorunluluk. Zaman size ait olsa, canınız ne çekerse onunla doldurabilseydiniz gününüzü ve kimin olmasını isteseniz o eşlik etseydi gecelerinize,

Kim olurdunuz, nerede, kiminle?

Mış gibiler olmasaydı hiç hayatınızda, çoğunluğa uymak için rol yapmak zorunluluğu hissetmeseydiniz hiç, kendiniz olabilseydiniz her an, her yerde.

Değeriniz yaptığınız işle ölçülmeseydi eğer, birin sağındaki sıfırlar da solundakiler kadar anlamsız olsaydı maaş çekinizde, mutlu olmak ve mutlu etmekle tırmanılsaydı kariyer basamakları. 

Ne iş yapardınız?

Sahip olduklarınız tanımlamasaydı sizi hiç, önemsiz olsaydı yaşadığınız evin boyutu, giydiğiniz giysilerin markası.

Neye sahip olmak isterdiniz?

Tüm mecburiyetler, sorumluluklar kalksaydı hayatınızdan, özgür olsaydınız bir kuş kadar, nereye uçardınız hemen yarın?

Sizin yerinize herşeyi düşünen, her adımı atan, sadece iyiliğiniz için çalışan, her kötülükten koruyucu bir güç olsaydı hayatınızda. Tek yapacağınız güvenmek ve kontrolü bırakmak olsaydı eğer.

Sadece güvenmek! Yapabilir misiniz?

Tüm bildiklerinizi unutarak, dünyanın aslında güzel bir yer olduğuna ve nasıl istemenin sınırı yoksa almanın da olmadığına inanabilir misiniz?

Tek yapacağınız olmak, kendiniz olmak, kural bu kadar basit.  Bir ayna tutar gibi karşınızda, hayat neyseniz onu verecek sonra size. Ne ekersem onu biçerim mantığı gibi örneğin, korku ekerseniz korku, sevgi verirseniz sevgi gelecek orağın ucuna.

Kendiniz olacak ve kontrolü elden bırakacaksınız. Denemeye var mısınız?

Tüm yargılamalardan sıyrılıp, kendi korkularınızı yenerek, içinizdeki çocuğu o çok sevdiği salıncakta sallamayı göze alabilir misiniz?

Dalgalarla boğuşmak yerine, üzerlerine atlayıp sörf yapmayı ve bundan eşsiz bir zevk almayı öğrenebilir misiniz?

Deli mi diyecekler, desinler. Siz mutlu olmaya cesaret edebilir misiniz?

E ne bekliyorsunuz o zaman? Hazır bahar da gelmişken bir değişiklik yapın hayatınızda. Var, mucizeler var, tanışın!

Bu makale Dr. Wayne Dyer’in ‘The Shift (http://www.dyermovie.com/)’ isimli filminden esinlenerek kaleme alınmıştır. 


6 Nisan 2014
Marsilya

Bu yazı toplam 3300 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar