İşte size ‘yaşam pratiğinden’ örnek!..
‘Bakan’ Atun, ‘Başbakan’ Küçük’e yazmış:
“Partililerimizin istihdamı için...”
***
Gündemimiz bambaşka:
Özel hayat!..
‘Haberleşme güvenliği’...
Ve ‘kamusal fayda!..’
***
Kamu yararı ve ‘araştırmacı gazetecilik’ diye yanıp tutuşanların kaçı düşecek şimdi bu belgenin peşine?
Kaçı sorgulayacak ‘resmen partizanlığı’...
Benimki de ‘gereksiz’ bir merak işte!
***
‘Basın Özgürlüğü’ tartışmasının pek çok aktörü, yaşam pratiğinde ‘haber peşinde’ değil çok fazla...
Ama günlerdir deniyor ki, “Artık yazılamaz, yayınlanamaz...”
“Hapse gireriz” sonra...
***
Haberinin gücünün, kamuoyunun ve yargının ‘kamu yararı’ ile ‘özel hayat’ ayırımını yapacağına inanırım hep...
İşte örnek!..
TAM sayfa bir BELGE.
Yasa da yürürlükte.
ATUN da orada KÜÇÜK de!..
Buyursunlar bakalım..
“Kişisel yazışma” desinler mesela...
BAKANLIĞIN resmi antetli kağıdına yazılmış gerçi...
BAŞBAKANLIK da resmi mührünü basmış “ALINDI” diye!..
İMZAYI da çakmış altına, şarkı gibi...
“Ne olur ISLAK ISLAK bakma öyle!..”
***
Utanmasalar ‘partizanlığı’ bir de ‘bando mızıka’ ile yapacaklar ülkede...
“Devlet töreni” şeklinde!..
- Nasılsınız partililer...
- Sağollllllll.
- Siz de sağolunuz!..
***
Ama ‘gönderdeki bayraktan minaredeki ezana’ hamaset bolca!..
Öyle mi diyor ‘ezan’ da hoca?
‘Hak ye’!..
‘Partililerini’ ayır!..
Gerisinin canı cehenneme!..
Andımızı ‘Türküm, Doğruyum, Çalışkanım’ yerine, “UBP’liyim, Partizanım” diye mi okuttular size?
Yoksa “Atatürk’ün gençliğe hitabesi”nde mi var bu bölüm, “Varlığım, bizim partiden olanlara armağan olsun!” diye...