‘VATAN’ İÇİN (!)
Kıbrıs’ın “kuzey peşkeş sahilleri”nde henüz ellenmemiş yerler var.
İdamlık mahkum gibi usulca onlar da sıralarını bekliyorlar.
Akdeniz utanıyor denizliğinden, üzerine düştükçe betonun gölgesi...
Biliyorsunuz, siyasi sosla süslediniz mi, peşkeşin ismi de “yatırım” oluyor aniden.
Vatan için Allah için!
***
“Yatırım” diyorlar da, çoğu kendilerine.
Şimdi ne siz sorunuz buralarda kaç yurttaş çalıştığını, ne ben söyleyeyim.
Onun da sırrı çözüldü ya, hepsini bir günde yurttaş yaparsınız, böylece, tüm çalışanlar da yurttaşa dönüşüyor.
***
Yasayı uygulayamazsak…
Uygulamayı “yasa”ya uydururuz biz!
Her ülkenin bir “ustalığı” vardır dünyada…
Bizimki bu!
Vatan için Allah için!
***
ZEYKO diye bir yer var, denizin kenarında…
Girne’de...
“İçine girme” diye bir tekerleme vardı...
Çok yakında gerçek olacak.
Girilecek yer kalmayacak, böyle giderse...
Toplumun elinde ne kalmış ki?
Olurdu, olmazdı, yasa dışıydı derken, zamanında buranın da çoğu verilmiş.
Kazma kepçe girişmiş yatırımcı…
Anadolu’dan yol bağlamış …
Vatan için Allah için!
***
Şimdi “azcık” da yanından istiyor…
“Ucundan...”
Yasaya uyar uymaz...
Mavi yeşil alan fark etmez...
İsteyenin bir yüzü, demiş büyükler...
Bizimkiler tümden “yüzsüz”...
***
Hani yeni hükümet kuruldu da, ana karardan uçtu geldi ya bakan!
Meğerse düğüne gelmiş.
O büyük otelde...
Epeyce “hatırlı”…
Deniz kenarı “yatırım” zamanı (!)
Yer istiyor!
Bakan o nedenle bir “bakmış” bizim yenilere, geçerken uğramış.
Mesaj gitmiş yerine (!)
***
Kıbrıs meselesi anladınız mı niye bitmiyor!
Yani öyle “miş” gibi yapıp da, güya istiyorlar ama bir türlü de olmuyor ya.
Sebep aynı.
Vatan için Allah için!.