'Vatan Kurtaranlar'la ne yapmalı?
Toplumu kabaca ikiye ayırmak mümkündür:
1) Vatanı satanlar.
2) Vatanı kurtaranlar.
Vatan satanlar malumdur: Onlar iki kuruşa toplumun her şeyini satarlar. Toprağı, egemenliği, mülkiyet hakkını, uluslararası tanınmışlığı... Satıcıdırlar. Huyları kurusun, ne bulurlarsa hemen satarlar. Haindirler. Toplumun arkasından dolap çevirirler. İflah olmazlar. Söz dinlemezler. Meram anlamazlar. Dinleri, imanları yoktur. Milli şuurları sıfırdır. Tanrı'nın buyruğuna karşı çıkan şeytan gibidir bunlar. Haliyle, katli vaciptir.
Bir de vatan kurtaranlar vardır: Onlar bu toplumun namusudur. Toprağa, bayrağa çok sahip çıkarlar. İlk mermi patladığında çoğunun yatak altına saklandığı rivayet edilse de milli marşları ezbere bilirler. Bol miktarda eşdeğer, mücahit ve benzeri puanlarla, eşsiz yerlerde ve uçsuz bucaksız miktarda gayrı menkule kondukları söylense de, bunların tümü vatan satanların kuru iftirasıdır.
Vatan satanlar ve vatan kurtaranların durumu özetle böyledir.
***
Vatanı kurtaranlar pek bir hareketli bugünlerde...
Sürekli hedefe nişan alıp ateş ediyorlar.
Çözüm var hedefte.
Çözüm için çaba sarfedenler var.
İyi niyetli sorular ve uyarılar yapanları tenzih etmek lazım, ama kimi çevreler çok bildik soğuk savaş yöntemlerini sahneye koydular. Yalan, uydurma, spekülasyon ve benzer yöntemleri var. Amaçları toplumun kafasında sorular ve kuşkular oluşturmak. Geçmişten gelen korkuları, kaygıları, güvensizlikleri kışkırtmak.
Böylece çözüme karşı yeni bir cephe açmak ve federal çözüme karşı çıkacak bir kitle yaratmak.
***
Doğrusu pek ciddiye alınacak bir tarafı yok 'ret cephesi'nin.
Çözüm çabalarına eleştiri getirmek, karşı çıkmak, hatta günü gelince referandumda 'hayrı' demek demokratik bir hak. Her ne kadar vatan kurtaranlara göre 'evet' diyenler vatan satan hainler olsalar da, aynı üslupla cevap vermek doğru değil. İsteyen istediği görüşü savunabilmeli, kampanya yapabilmeli. Yeter ki şiddet olmasın, yeter ki ötekileştirme olmasın.
İki toplumlu federal ortaklığa yol alırken, toplumsal kesimlerin çatışmasına değil, uzlaşısına ihtiyaç vardır. Tartışma evet, ancak bölünmek, parçalanmak kimseye yarar getirmez.
Birileri bir kez daha 'Kıbrıslı-Türkiyeli' ayırımını provoke edici işlere soyunuyor. Umalım ki perde arkasında 'iyi saatte olsunlar' yoktur. Yakında kokusu çıkar.
Ancak gelinen noktada ne bu tür bölücü girişimlerin ne de vatan kurtaranlar cephesinin kopardığı yaygaranın geniş bir etkisi olabilir. Aksine, toplumun en geniş kesimlerinde ağız birliği ve konsensus eğilimi var.
Naçizane görüşüm şudur ki, kamplaşma niyetiyle yola koyulanların heveslerini boşa çıkarmak ve çözüme hep birlikte yürümek adına, vatan kurtaranları kendi hallerine bırakmakta sonsuz yarar vardır.
Herkes kendi işine baksın.