1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Vatandaş günü
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Vatandaş günü

A+A-

 

Evet... Bugün vatandaşın günü.  Vatandaş sandığa gidecek ve eline tutuşturulan kağıt parçalarına işaretler koyarak veya,  “Evet” veya “Hayır” diyerek,  son sözü söyleyecek.  O ‘sihirli’ mühür veya kalem  darbesiyle Belediye Başkanının, Belediye Meclis Üyelerinin, Muhtarının, azalarının kimler olacağına karar verecek. Bu arada, Yerel Yönetici seçimlerinin gölgesinde kalan Anayasa değişikliklerine de “Evet” veya “Hayır” diyecek.
Sahi.... Farkında mısınız ? Anayasa değişiklikleri konusu, bayağı gölgede kaldı. Çoğu insan bu önemli konuyla ilgilenmedi bile. Bugün,  Anayasa değişiklikleri ile ilgili referandum olacağından habersiz olanlar da varsa hiç şaşırmam.
Her neyse....
‘Seçim’ dediğin Demokrasilerin bir gereği.  Peki ‘Demokrasi’ ?
  Kimilerine göre ‘Demokrasi’,  bu güne kadar denenmiş yönetim biçimleri içinde kötülerin en iyisi... Kimilerine göre, bilinen tek ideal yönetim biçimi... Yoksa acaba İlhan Selçuk’un dediği gibi Demokrasi, ‘bir sürü kurt ve koyunun, akşam yemeğinde ne yiyeceklerini oylamaları’ mı ?
Demokrasi’nin vazgeçilmezi ‘Seçimler’,   bazılarına  göre ‘vatandaşların’  adam yerine konuldukları günler... Bazılarına göre ise ‘çıkarcıların’ hep dört gözle bekledikleri bir ‘av günü’... Bu kadarcık değil tabii ki.  Bir tarafta vatandaş, karşı tarafta da, -açıkça öyle demeseler bile-  “koltuk olsun da ne koltuğu olursa olsun” diyenler var. 
İşte böyle bir curcuna ‘Seçim’ denen olay... Kazananların bayramı, kaybedenlerin de kendi kendilerine “Nerde hata yaptım ?” sorusunu sordukları günler bunlar.

***

Doğduğumdan bu yana kaç seçim yaşadım ? diye düşündüm bir an. Sayısını çıkaramadım.  Hatırladıklarım arasında 60’lardakiler de var 63 ile 74 arasındakiler de.  Ama galiba en heyecanlıları (!) 1974 sonrasındaki seçimlerdi.
‘Siparişli’ seçimleri 74’den sonra yaşamadık mı ?  Kapalı kapılar ardında büyük paraların döndüğü seçimleri 74’den sonra yaşamadık mı ?  İstihdam taktikleri ile 74’den sonraki seçimlerde tanışmadık mı ? Uçak dolusu seçmenlerle 74’den sonra tanışmadık mı ? Oy için vatandaşlık dağıtılmasına 74’den sonra tanık olmadık mı ? v.s. v.s. v.s.
‘Seçim’ konusunda hayli deneyimliyizdir  vesselam. Ve bugün bir yenisi daha....Demokrasi uğruna....
Fisher Ames bakın ne demiş: “Demokrasi, şişirilmiş bir botta seyahat etmek gibidir. Kolay kolay dibe batmazsınız ama ayaklarınız hep ıslaktır” demiş...
Demokrasi ile ilgili sevdiğim sözlerden biri de Max Lerner’e ait. O da,  “Demokrasinin kötülüklerinden birisi, sevsen de sevmesen de seçtiğin insana katlanmak zorunda olmaktır” demiş...
“Hayırlı seçimler” diyerek Lau Tzu’nun şu dizeleri ile kapatalım bu günkü yazıyı.
Bilen konuşmaz, konuşan bilmez.
Gözlerini yum, bütün kapıları kapa;
Sivrilikleri buda, karışıklığı gider,
Işığı ayarla,
Dünyaya uyum sağla.

Bu yazı toplam 1845 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar