
Vatandaş ÖDÜYOR, Devlet ÖDEMİYOR
El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu, Hala Sultan Camii ve Başbakanlığa bağlı Dijital Veri Merkezi’nin Kıb-Tek’e yüklü miktarda borcu olduğunu ve bu borçların ödenmemesi nedeniyle oluşan “görev zararının” halkın faturasına yansıtıldığını açıkladı
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Ahmet Tuğcu, Hala Sultan Camii ve Başbakanlığa bağlı Dijital Veri Merkezi’nin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (Kıb-Tek) yüklü miktarda borcu olduğunu ve bu borçların ödenmemesinden dolayı oluşan “görev zararı” nedeniyle halkın fatutasına yansıtıldığını söyledi.
YENİDÜZEN’e konuşan Ahmet Tuğcu, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin “siyasi” olarak atadığı Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nda “enerji vizyonu” olmadığını belirterek, Kıb-Tek’in neden ‘özerk’ yapıda bir kurum olması gerektiğinin sebeplerini anlattı, Kıb-Tek’i yöneten yapının konusunda uzman kişiler olması gerektiğinden bahsetti.
El-Sen Başkanı Tuğcu, UBP-DP-YDP Hükümeti ile AKSA’nın imzaladığı Kalecik III sözleşmesinde yer alan fizibilite raporu konusunda “Rapor kesinlikle gelmeyecek, onu açıklamaları sadece bir algı yaratmaktı” şeklinde konuştu.
Yurttaşın, borcu olan abonelerin elektriklerinin kesilmemesi konusunda sosyal medyadaki tepkisine de açıklık getiren Tuğcu, “Bizim elektrik kesme yetkimiz yok. Eğer olsaydı bizler hiç düşünmeden bu kurumlara enerjiyi keserdik” şeklinde görüş bildirdi ve “Bu gibi yerlerin elektriğinin kesilmemesi tamamen siyasidir” diyerek ekledi.
Son dönemde gündeme gelen belediyelerin sokaktaki elektrik şebekelerine müdahale edebileceği konusunda da konuşan Ahmet Tuğcu, müdahelenin sadece Kıb-Tek’in yapabileceğini kaydederek, bunun hem maddi, hem de insan hayatı yönünden büyük sıkıntılara yol açabileceğini dile getirdi, “Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli” ifadelerini kullandı.
“Oluşan ‘görev zararı’ vatandaşın faturasına yansıyor”
El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu, Kıb-Tek’in AKSA ve yakıt tedariğini üstlenen firmaları peşin ödediğini ancak devlet kurumlarının Kıb-Tek’e yapması gereken ödemeyi 3 ayda bir yaptığını bundan dolayı da ‘görev zararı’ oluştuğunu söyledi. Oluşan ‘görev zararının’ maliyetleri yükselttiğini ve bunun da vatandaşın faturasına yansıtıldığını belirten Tuğcu, “Bugün elektriğin bu fiyatlarda olmasının büyük bir bacağı bundan dolayıdır” değerlendirmesini yaptı. Kıb-Tek’in bazı devlet kurumları ve bazı şahıslardan tahsil edemediği paralar nedeniyle yüksek meblalarla borç alıp yakıtı ve AKSA’yı ödediğini dile getiren Ahmet Tuğcu, Görev zararının bu yüzden kaynaklandığını ve borçlanmadan dolayı kaybın %6’ya denk geldiğini söyledi. El-Sen Başkanı, “Hala Sultan Camii’ne defalarca taksitlendirme de yapıldı. Hem taksitlerini, hem de çıkan faturalarını ödemiyor. Aynı şekilde Başbakanlığa bağlı Dijital Veri Merkezi 2022’den bu yana yaklaşık 20 milyon TL’ye yakın faturası var o da ödemiyor. Bizim itirazımız işte bunadır” ifadelerini kullandı.
“Ödeme yapmayan kurum ve şahısların elektiklerinin kesilmemesi tamamen siyasidir”
Yurttaşın, yüklü miktarda borcu olan abonelerin elektriklerinin kesilmemesi konusunda sosyal medyadaki tepkisine de açıklık getiren Tuğcu, “El-Sen’in elektrik kesme yetkisi yoktur. El-Sen’in enerji kesme yetkisi olsa kimsenin şüphesi olmasın ki, enerjisini ilk keseceğimiz yerler ödemeyen yerler olurdu” dedi. Sayaçlarda otomatik bir altyapı olduğuna ve 675 TL üzerinde borcu olan abonelere elektriğin otomatik olarak kesildiğine vurgu yapan Tuğcu, “Bu gibi yerlerin elektriğinin kesilmemesi tamamen siyasidir. Bunun sebebi, otoritenin atadığı kişilerin Kıb-Tek’i yönetmesidir. Biz bunları geçmişte eylemsel olarak enerji kesmiştik ama mahkemelerde ters tepti. Bu elektrik kullanılıyor, karşılığının da ödenmesi lazım” şeklinde konuştu.
“Fizibilite raporunun açıklanacağı tamamen algı yaratmaktı”
El-Sen Başkanı Tuğcu, UBP-DP-YDP Hükümeti ile AKSA’nın imzaladığı Kalecik III sözleşmesinde yer alan fizibilite raporu konusunda “Rapor kesinlikle gelmeyecek, onu açıklamaları sadece bir algı yaratmaktı” dedi. 2024 yılının Ağustos ayında açıklanacağı söylenen fizibilite raporunun, şu anda üzerinden 6 ay daha geçmesine rağmen halen açıklandığını ifade eden Ahmet Tuğcu, “Göreceğiz, önümüzdeki 6 ayda da rapor çıkmayacak. Fizibilite raporu çıksa bile kablo bu ülkede siyaseten bir çözüm olmadan gelemez. Buna izin vermezler... Güneyde de temaslarımız var, Kıbrıslı Rumların yapmaya çalıştığı ‘Great Sea Intsrector’ projesi de uygun değil. Onlar da bunun farkındadır. Bu konuda en mantıklı enerji politikası, Türkiye üzerinden kablo getirilip, Güney Kıbrıs’ın da faydalanabileceği bir projedir. Ama bir gerçek bir var ki, siyasi boyut çözülmesi lazım...” şeklinde konuştu.
“Külliye’nin enerji masrafını da vatandaş ödeyecek”
El-Sen Başkanı Tuğcu, Kermiya’da yapılan Külliye’nin enerji masrafını vatandaşın ödeyeceğini ifade ederek, “Ercan Havaalanı da, Pandemi Hastanesi de aynı durumdadır” dedi. Söz konusu yerlerin elektrik altyapılarının ülkemiz şartlarına göre yapılmadığı ve projeleri hazırlanmadığı için Elektrik Mühendisleri Odası’ndan (EMO) vizelendirme yapılmadığını kaydeden Tuğcu, “Ercan’da çalışmalar yapan şirket bize konuda ‘Ben bu işi bu şekilde yapamıyorum. Bırakıp gidiyorum’ diye itiraz yazısı yazmıştı. Bugün Emrullah Turanlı ülkemiz şartlarına göre tesisatnı yapmadığı için hala daha geçici akımdadır ve bu hükümet ‘gayrı nizami’ diye bir tarife çıkardı. Dünyanın hiçbir yerinde gayrı nizami diye bir tarife yoktur” diye konuştu.
“Bu yanlıştan geri dönülmeli”
Son dönemde gündeme gelen belediyelerin sokaktaki elektrik şebekelerine müdahale edebileceği konusunda da konuşan Ahmet Tuğcu, müdahelenin sadece Kıb-Tek’in yapabileceğini kaydederek, bunun hem maddi, hem de insan hayatı yönünden büyük sıkıntılara yol açabileceğini dile getirdi, “Bu yanlıştan bir an önce dönülmeli” ifadelerini kullandı. “Geçmişte bir arkadaşımızı da şehit verdik” diyen Ahmet Tuğcu, şöyle devam etti: “Lefkoşa Türk Belediyesi’nin bizim kontrolümüzde olan hatlara bilgimiz dışında yaptıkları manevra nedeniyle bir kilşi hayatını kaybetmişti. Hükümet bu yasa tasarısıyla tamamen belediyelere, Belediyeler Birliği üzerinden altyapı için para finanse edecek. Bugün Kıb-Tek’in 235-240 bin abonesi vardır. Bunun içinde devlet kurumları, su motorları, ortak kullanım alanları Kıb-Tek’e ödeme yapmıyor. Geriye kalanlar da vatandaştır ve bu da vatandaşın faturasına yansıyacak. Biz de sendika olarak bunu kabul etmiyoruz. Burada yapılmak istenen belediyelere Kıb-Tek üzerinden bir yük daha bindirilmesidir. Bugün bu sistemi çalıştıracak olan Kıb-Tek’tir. Bir an önce bu düzeltilmeli. Maddi boyutunu geçelim, burada insan hayatı söz konusudur. Kaldı ki, EMO’nun bu konuda ‘Bu işi sadece Kıb-tek yapmalı’ diye bir raporu vardır.”
“Kıb-Tek’i konusunda uzman kişiler yönetmeli”
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası Başkanı Ahmet Tuğcu, “Neden özerk Kıb-Tek?” sorusunu da yanıtlayarak bunun sebeplerini anlattı.
Tuğcu şunları söyledi:
“El-Sen olarak biz bir çalıştay yaptık ve enerji alanındaki bütün paydaşları çağırdık. ‘Kıb-Tek’i hep beraber yönetelim’ dedik. Ülkemizde üretim, iletim ve dağıtımın bu kadar kötü olmasının sebebi hükümetlerin enerji vizyonu olmamasıdır. Enerji vizyonu olabilmesi için Kıb-Tek Yönetim Kurulu’na atanan şahısların konusunda uzman kişilerin olması lazım. Biz, şu anda Kıb-tek Yönetim Kurulu’nun kötü insanlar olduklarını söylemiyoruz ama konusunda uzman kişiler değiller. Biz, bütün paydaşların temsilcilerinin olacağı, siyasetin de sadece denetleyici olacağı bir yapıdan bahsediyoruz. Bundan daha demokratik bir yönetim şekli yoktur. Bugün Türkiye, Güney Kıbrıs ve dünyada enerji konusunda otorite olan yapıların hepsinin yönetim kurullarında uzman kişiler vardır. Konusunda uzman olan bir Kıb-Tek yönetimi olsaydı asla AKSA sözleşmesi altına imzasını atmazdı. Kıb-Tek’te yaşanan bakım sıkıntıları, kötü yakıt gibi konular kötü yönetimden dolayı kaynaklanıyor. Gerçekleştirdiğimiz çalıştaya ülkemizin en önde gelen ekonomistlerini, en önde gelen hukukçularını, en önde gelen paydaşlarını ve tüm siyasi partileri davet ettik. Katılmayan sadece UBP oldu. Bugün iletim hatları da çok büyük sıkıntı içerisindedir. İletim hatlarının çok hızlı bir şekilde güçlendirilmesi ve yeni şebeke hatlarının çekilmesi lazım. Bu hükümetin vizyonunda maalesef bunlar yok. Başbakan 2022 yılından beridir ‘Enerji sorununu çözeceğiz’ diyerek bu halkı kandırıyor. Hükümet vasıfsız ve duyarsızdır. 2,5 yıldır Yenilenebilir Enerji Komitesi toplanmıyor. 1 Şubat 2024’te Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan bu komite bir yılda sadece 1 kıez toplanabildi. Bu hükümet bilim insanlarına neden güvenmiyor? Özerklik için acil olarak adımlar atılmalı. Konusunda uzman kişilerin yöneteceği ve özerk yapıda bir kurum kesinlikle şarttır.”
Belge 1: Ercan Havaalanı’nda inşaat sürerken, ilgili firmanın El-Sen'e gönderdiği yazı...