Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, müzakere masasında güçlü olmak isteniyorsa, vatandaşlık uygulamalarında keyfiliğe son verecek yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.

Özersay, İskele bölgesini ve Gazimağusa Limanı’nda tersane alanı içindeki özel işletmeyi ziyaret ederek vatandaşlar ve işçilerle bir araya geldi.
Kudret Özersay seçim ofisinden verilen bilgiye göre, Özersay ziyaretlerinde vizyonunu anlatarak, cumhurbaşkanlığı görevine gelmesi halinde sadece müzakereler ve dışarıda çok iyi bir temsiliyet için değil, içeride vatandaşlar arasında ayrım yapmadan herkese eşit mesafede durarak iç sorunların çözümü konusunda da siyasi liderlik göstereceğini söyledi.
Kudret Özersay, müzakerelerde ve diğer uluslararası konularda Kıbrıslı Türklerin haklarını en iyi şekilde savunabilmek için Cumhurbaşkanı olarak olumlu, yapıcı ve yaratıcı bir duruşa sahip olacağını vurguladı.
“Uluslararası alanda sürekli girişimde bulunan Kıbrıs Türkü’nün hayatının sadece müzakerelerden ibaret olmadığını, olmaması gerektiğini akılda tutarak aktif ve yapıcı bir diplomasi izleyen, işinin ehli bir cumhurbaşkanı Kıbrıs Türkü’ne kazandıracaktır” şeklinde konuşan Özersay, diplomasi, hukuk, siyaset bilimi ve genel anlamda uluslararası ilişkiler konusunda uzmanlığı olan, yabancı dile hakim birisinin ülkeye ve Kıbrıs Türk’üne çok şey verebileceğine inanç belirtti.
Kıbrıslı Türklerin bölgesel bir aktör olmasının mümkün kılabileceğini ifade eden Özersay, “Yıllarını bu konulara vermiş birisi olarak sizleri en iyi şekilde temsil edebileceğime inandığım için bu yola çıktım” dedi.

Vatandaşlık uygulamaları…
Vatandaşlık uygulamalarına da değinen Özersay, son derece keyfi uygulamalar bulunduğunu ileri sürdü.
Vatandaşlık uygulamalarında “partizanlık” yapıldığı da savunan Özersay şöyle devam etti:
“Neredeyse yirmi yıl bu ülkede kayıtlı olarak çalışan, tüm yatırımını burada yapan ve çocuklarını burada büyüten insanlar, yasada belirtilen şartları yerine getirmelerine rağmen vatandaş yapılmazken, sırf menfaat nedeniyle ya da oy getirir diye vatandaş yapılanlar var. Üstelik bu uygulamalar her seçim dönemi geldiğinde hızla artıyor.”
Devletin diğer tüm alanlarında olduğu gibi vatandaşlık konusunda da “keyfi” ve “siyasi maksatlı” uygulamalara başvurduğu görüşünü dile getiren Özersay, bunun da devlete olan güveni sarstığı gibi, ülkede yaşayan insanlarda adaletsizlik algısını daha da beslediğini söyledi.

“Düzenleme yapılmalı”
Özersay, “Tüm KKTC vatandaşlarına müzakere masasında ve uluslararası alanda ayrım yapmaksızın sahip çıkarken elimizin gerçekten güçlü olmasını istiyorsak vatandaşlık uygulamalarımıza keyfiliğe son verecek şekilde yeni düzenlemeler yapmak durumundayız” dedi.

Maraş konusu
Maraş konusundaki düşüncesini de anlatan Özersay, kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetiminde açılması gerektiğini söyledi.

Özersay, Maraş’ın eski mal sahiplerine açılması durumunda, eski mal sahiplerinin vergilerini KKTC’ye ödemesi, inşaat hizmetlerini ve diğer yan sektörlerin sunduğu hizmetleri de KKTC’den alması düzenlemesi ile sadece Mağusa’nın değil genel anlamda KKTC ekonomisinin ciddi anlamda bir canlanmanın meydana geleceğine inanç belirtti.
“Şartları bizim koymamız halinde dengeler değişebilir” diyen Özersay, bu hamleyi yaptıkları anda hem orada mal sahibi olan yabancıların, hem de Kıbrıslı Rumların Maraş’taki mallarını almak için geleceğini ve Kıbrıs Türk yönetimi altında bu sürecin her iki topluma da önemli bir getiri sağlayarak olumlu bir hava yaratacağını söyledi.
Özersay ziyaretleri sırasında vatandaşların sorularını da yanıtladı.