1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Vay memleketim vay!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Vay memleketim vay!

A+A-

Argo kelimeler kullanmaya bayıldığım doğrudur!
Can Yücel ve Aziz Nesin kaynaklı olabilir mi?
İkisini de çok sevdiğim de doğrudur çünkü!

-*-*-

Argo, bazılarının çok canını sıkabilir ama dediğim gibi bayılırım!
Kıbrıslının özüdür argo!
Ve tabii ki küfür!

-*-*-

Yeter ki kötü niyet içermesin!
Yeter ki, “küfür” maksatlı küfür ya da “aşağılama” maksatlı argo olmasın!

-*-*-

Mesela?
Evet mesela “kerata” ve “kenef” kelimelerini, erkek ve kız çocuklarının başarısı için sıklıkla kullanırız!
“Vay kerata vay, amma vurdu tavşanı ha!”
“Vay kenef vay, tüm sınavlardan 10 üzerinden 10 almış!”

-*-*-

Sevdiğimiz bir çocuğa kızmak istediğimiz zaman da, “yapma be kerata” dediğimiz olur değil mi?

-*-*-

Bir de “pezevenk” kelimesi var!
Azericede durum farklı!
Ama Kıbrıslı seslenişinde, bu “ahlaksız” kelimenin; “sempatikleştirilmiş” bir “tarzı” da vardır!

-*-*-

Mesela, çok büyük bir başarı elde eden her hangi bir erkek kişi için, “vay pezevenge vay” denebilir...
Çok yüksek bir binadan paraşütsüz atlamayı başaran biri için örneğin, “vay pezevenge vay” diyebilirsiniz... 
Yaptığı işin ne kadar inanılmaz ve başarılı olduğunu anlatır...

-*-*-

Neyse!
Gelelim KKTC’ye!
“Vay pezevengin memleketine vay” durumu!

-*-*-

James Bond film setine döndü memleket...
Neler duyuyoruz neler!
Ve neler oluyor neler!

-*-*-

Mesela, şu anda Dünya’nın en bilinen ülkesi İsrail!
Ve İsrail’in Başbakanı diyor ki, “... Kıbrıs’ın Kuzey kesiminde bazı İranlılar, şuna buna suikast yapmaya hazırlanıyor...”
Vay pezevengin memleketine vay!

-*-*-

Derken, bizimkiler, “yalandır, öyle bir şey yoktur” açıklaması yapıyor!
Rahatlıyoruz!

-*-*-

Amerika’dan raporlar geliyor; Hamas ve Hizbullah yanlısı tarikatların KKTC’deki derneklerinden söz ediyor!
Vay pezevengin memleketine vay!

-*-*-

Derken, dün bir olay öğreniyorum!
Tam film!
James Bond filmi!

-*-*-

Gözlemci üyesi olup, BM Güvenlik Konseyi’nin altıncı daimi üyesi olmuşuz gibi davrandığımız Türk Devletleri Teşkilatı’nın üye devletlerinden birinde, 2022 yılı Ocak ayında bir “kalkışma” olmuş!

-*-*-

Kazakistan’da canım!
Ocak 2022’deki bu kalkışma sırasında ülkede 238 kişi ölmüş...

-*-*-

Derken, bu kalkışmada rol aldığı iddia edilen bazı çok üst düzey kişiler; hatta generaller falan; ülkeden kaçmış!

-*-*-

Nereye gelmişler?
KKTC’ye!
Vay pezevengin memleketine vay, nerede bir kaçak varsa, hep buraya geliyor!

-*-*-

Efendim, bu kaçan darbe ya da kalkışma sanıklarının bir şekilde KKTC’ye sığındığını Kazakistan öğrenmiş!

-*-*-

Önce, belki bir hatadan kaynaklanıyor bilemem ama kaçakları Kıbrıs Cumhuriyeti’nden istemişler!
Kıbrıs Cumhuriyeti, “bizde bu isimlerde kişi yok” demiş...

-*-*-

Derken jeton düşmüş!
Kaçanlar tabii ki “KKTC’nin idare ve kontrol amiri” Türkiye’den istenmiş!
Kısa süreli arama, tarama derken, beş kişinin KKTC’de oldukları belirlenmiş!

-*-*-

KKTC Polisi bu beş kişiyi çok kısa sürede yakalamış ve içeri atmış!
Polis, mahkeme kayıtlarında böyle birileri olmadığını da ekleyelim!
James Bond işi!
Vay pezevengin memleketine vay!

-*-*-

Derken, Kazakistan ve Türkiye, KKTC’den beş kişiyi istemiş!
İade işlemlerinde ufak bir gecikme falan da olmuş!
Ve KKTC’deki bir bakan, sırf bu yüzden bazı Türkiyeli yetkilileri kızdırdığı için, görevden alınmış!
Vay pezevengin memleketine vay!
James Bond filmi gibi değil mi?

-*-*-

Derken, aşırı güvenlik önlemleri altında, bu beş aranan Kazak, Türkiye’ye, oradan da Kazakistan’a götürülmüş...
12 araçlık bir konvoyla tutuldukları yerden alınmış bu beş kişi...

-*-*-

Evet, argoyu sevdiğim doğrudur!
Elbette “güzel” bir şey değildir bu...
Kullandığım için herkesten özür dilerim ama en azından şunu söyleyeyim; “vay memleketim vay!”...


Bütçe yorumları

Yenidüzen yazarlarından, ekonomist arkadaşımız Ödül Muhtaroğlu dün sabah televizyon programımda konuğumdu... O anlattı, ben not aldım...
2024 Bütçesi ve ülkemiz ekonomik durumunu anlatıyor bu notlar...

-*-*-

Özetleyip, sizlerle de paylaşmak istedim...
Buyurun...

-*-*-

2024 Bütçesi, 2023’ünküne göre yüzde 100’den fazla büyüdü...
Bunun sebebi enflasyonun yüksekliği...
Bu yılki bütçe yaklaşık 80 milyar TL...
Ve 6,7 milyar TL’si açık!

-*-*-

TC’den bu sene 14 milyar TL gelecek...
Ama ilgili protokollere uyulursa... 

-*-*-

Bütçe’de sağlık ve eğitime geçen yıla oranla iki kat artış getirildi...
Bütçe genelindeki artış kadar bir artış, pek işe yarar mı bilemem ama Muhtaroğlu, “belki eğitimdeki ve ilaç sıkıntısındaki sorunlar çözülür” diyor...

-*-*-

Ülke ekonomisinde en büyük sorunlardan biri ek mesailer...
Muhtaroğlu’na göre kadrolu personel alıp, vardiya sistemine geçmek, ek mesai sıkıntısını çözer...
Geçen sene 1 milyar TL olan ek mesailer bu sene 1,8 milyar TL oldu... 
Bütçe açığının dörtte birinden fazlası ek mesailere gidecek...

-*-*-

Devletin içte iki önemli borcu var; biri İhtiyat Sandığı’na öteki Kooperatif Merkez Bankası’na... Bu borçların birinin sadece faizleri için geçen sene 480 milyon, bu sene 600 milyon TL ayrıldı... “Faiz ödemesi...”... Ana para değil! Ve İhtiyat Sandığı’na hiç ödeme ayrılmadı... 

-*-*-

Yıllık enflasyon yüzde 82... 
Bu, Aralık ayı da eklendiğinde daha da yükselecek...
Satın alma gücü çok düştü...
Özellikle sağlık, eğitim, özel okullar, cep telefonu görüşmeleri, belediye suyu, özel okul harçları ve kuzu etindeki enflasyon oranları yüzde 100’ün üzerinde...

-*-*-

Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 60, bizde yüzde 80...
Neden?
Çünkü bizde döviz kullanımı daha yüksek...
İthalatın yüzde 90’dan fazlası dövizle yapılıyor...

-*-*-

KKTC’de KTAMS’ın yaptığı açlık sınırı hesaplaması çok önemli... Bu sınır şu anda 17 bin 880 TL... Asgari ücret 15 bin 750 TL... 2 bin 130 TL farkla açlık sınırı, net asgari ücretin üzerinde...

-*-*-

Türkiye’de asgari ücret yükseleceğe benziyor... Aradaki fark kapanırsa, Türkiyeli işçi ülkesine dönecek... Ciddi kalifiye işçi açığı olabilir...

-*-*-

Vatandaşın mahkemeye giden yani tahsili gecikmiş kredi kartı borcu miktarı 2,9 milyar TL...
Konut, araç, sağlık ve eğitim amaçlı borçlanmalar içerisinde tahsili geçmiş alacakların miktarı sürekli yükselişte... 
Mazbatalar, hacizler, hapisler artacak!

-*-*-

Ülkede altınlarını bozup paraya çevirenlerin sayısı çok arttı...
Muhtaroğlu’na göre bu durum, ekonominin çöktüğü anlamına geliyor... en önemli çöküş göstergelerinden biri, altın bozdurmanın artması... Vatandaş, artık satacak mal – mülk bulamıyor demek ki... Ve borçları da artıyor... 

-*-*-

En yoksullar ile en zenginler arasındaki fark altı buçuk kata yükseldi...
Çok küçük bir azınlık, ülkedeki gelirin çok büyük bölümünü kazanıyor...

-*-*-

Ve Muhtaroğlu’na göre şu anda Kıbrıslı Rumlar sayesinde Eylül ayı sonu maliye hesapları 1,3 milyar TL artıda... 
Rumların gelişlerini artırmak, geçişlerini kolaylaştırmak lazım...

-*-*-

Ayrıca, madem ki maliyede fazla para var, bazı fonları ve KDV oranlarını indirip, vatandaşı rahatlatmak lazım... 

-*-*-

Umarım hükümet edenler anlamıştır...

josh-appel-netpasr-bmq-unsplash.jpg

Bu yazı toplam 3025 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar