Ve Koro Şefi Sahneyi Terk Etti!
Tıklım tıklım dolu bir kilisedeyiz.
Cemaat sıradan bir kilisede görmeye alışık olduğumuz bir cemaate hiç benzemiyordu.
Tanıdık sımaların çoğunun İsa ile bir ilişkisi yoktu. Ayrıca, kiliseye girmeyecek kadar dini farklı olanlar da epeyce kalabalıktı.
Daha da tuhafı, bir grup insan beyaz kıyafetler içinde dolaşıyordu.
Herkes derin bir hüzün içinde birbiriyle mırıldanır gibi konuşuyordu. “Nasıl olur, nasıl ölür, daha dün birlikteydik, daha dün şarkılar söylüyorduk?”
Evet, apansızın aramızdan ayrılan Koro Şefi Lena idi.
Ve farklı etnik gruplardan yüzlerce Kıbrıslı onu uğurlamaya gelmişti.
Sanırım 1964’ten beri ilk defa bu kadar farklı inançlardan ve inançsızlardan oluşan bir kalabalık bir kilise çatısı altında bir araya gelmiştir.
Beyaz kıyafetler içinde gelenler ise koronun üyeleri idi. Muhafızlar gibi Lena’nın tabutu etrafında nöbet tutuyorlardı.
Lena, kiliseden kabrine doğru yola çıkarılmadan önce, “oyunun” kilisedeki son perdesinde beyaz kıyafetleriyle koro sahne aldı. “Yurdunu sevmeliymiş insan...”
Neşe Yaşı’nın güftesi, Marios Tokas’ın bestesiyle iki dilde okunan “Hangi Yarısı?”, orada bulunan herkese çok derinden dokundu.
Orada “yarım” diye, “yarısı” diye, bir şey yoktu. “Hangi yarısı” diye bir soru sorulmuyordu.
Herkes aynı bütünün parçasıydı.
Kiliseden sonra kabristana geçildi. Bu arada, yağmur temposunu iyice artırmıştı ama Lena’nın mezarı etrafında toplanan kalabalık hiç oralı değildi.
Bir işaret üzerine Koro, bir Zülfü Livaneli bestesi olan “bugün efkarlıyım açmasın güller...” güftesini mırıldanmaya başladı.
Bu parçanın Yunanca sözleri Türkçesinden farklıdır. “Yiğidim aslanım burada yatıyor” yerine, “Onu öldürmediler, o uyumuştur” deniyor.
Gerçekten de Lena uyumuştu... Hiç kimse öldüğüne inanmıyordu...
Klasik Yunan’da koronun ayrı bir yeri vardır. Koro, Yunan trajedilerinde esas oyun üstüne kurulan ve oyunu daha da çarpıcı ve açıklayıcı kılan hem dansla hem şarkılarla yapılan yorumudur.
Ülkemizde uzun yıllardan beri türkü çağıran İki-Toplumlu-Koro da, Kıbrıs trajedisinden türeyen ve bu trajediyi hem yaşayan hem de aşmaya çağıran iki toplumlu bir ses topluluğudur.
Şarkılarını iki dilde okuyan ve iki topluma da seslenen koronun kurucu şefi, haber vermeden birdenbire aramızdan ayrılan Lena Melanidu idi.
Lena, müziği ile Kıbrıs insanlarını nasıl birleştirmişse, ölümüyle de aynı şeyi yaptı ve herkesi bir araya getirdi...
Hatıran sonsuz olacak Lena!