Veda zamanı..
19 hafta önce bu köşeden sizlere Merhaba demiştim.
Amacım KKTC içinde ve dışında siz Yenidüzen okuyucularına birşeyler anlatmaktı.
Ama itiraf edeyim bu iş oldukça zordu.
Çünkü Türkiye’deki okuyucular Kıbrıs ile ilgili haber ve yorumlarla ilgilenmezken Kıbrsılı okuyucular dış politikaya fazla meraklı değiller.
Örneğin Türkiyeli okuyuculardan bir çok olumlu- olumsuz tepki alırken Kıbrıslı okuyucular her nedense bir satır olsun karşılık vermediler.
Ben ise Kıbrıs’ın iç politikasına girmek istemiyordum.
Girmiş olsaydım içinden çıkamayacaktım.
Çünkü Kıbrıs ‘Nevi şahsına münhasır bir vakıa’ ve Kıbrıslı dostlar bu vakıa’nın fiziksel, kimyasal, sosyal ve psikolojik ürünüdürler.
Son seçim süreci ve sonucu bunu kanıtladı..
Seçimden bir hafta önce ve ‘Bıkkınlık’ başlığı ile yazdığım yazıda ülkede var olan siyasal ve psikolojik durumu bir siyaset sosyolojisi meraklısı olarak anlatmaya çalıştım.
Ayrıca bir gazeteci olarak partilerin ne denli moralsiz ve seçim kampanyanlarının heyecansız olduğuna dikkat çektim.
Bununla da yetinmeyerek CTP’li dostlara kampanyanın ilk gününde kararsızların oylarını alabilmek için farklı, heyecanlı ve inandırıcı bir seçim propagandası yürütmeleri gerektiği tavsiyesinde bulunarak ne yapmaları konusunda düşüncelerimi ilettim.
Çünkü bana göre böylesi içeriksiz, heyecansız ve vurgusuz bir kampanya CTP’yi iktidara taşıyamazdı.
Ne yazık ki; bu tesbiptlerim ciddiye alınmadı ve CTP günler önce partideki dostlara söylediğim 21 sandalyede kaldı.
Oysa CTP çok kolay tek başına iktidar olabilirdi.
CTP; UBP’nin dağılma süreci yaşadığı bir seçim döneminde seçime katılmayan % 10’nun da oylarını alabiliridi.
CTP Sibel Siber’in kısa dönem başbakanlığını bir avantaja çeviremedi ve Lefkoşa belediyesindeki kazanımından bile yararlanamadı.
Örneğin CTP yönetimi stratejik bir yaklaşımla ‘’Seçim sonrasında Sibel Hanımla devam edeceğiz ‘ türünden bir açıklama yapmış olsaydı bugün kesin tek başına ikitdar ve inanılmaz bir şekilde güçlenmiş olacaktı..
Ama olmadı..
CTP bundan böyle ne yapar bilmem ama CTP’nin var olan siyaset ortamında ve seçim sonuçlarının belirlediği matematiksel dengelerde hükümet kurma işinde çok zorlanacaktır.
Kurup kuramayacğını önümüzdeki gelişmeler belirleyecektir. Çünkü DP lideri Serdar Denktaş bu seçimin belki de tek galibi olarak çok farklı hesapları olacaktır. Geleneksel sağ güçler ve belki de Ankara DP ile UBP’yi birleştirmek isteyecektir. Böyle bir birleşme gelecek yıl yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi hesaplarına da yönelik olacaktır.
Özetle çok hesap – kitap olacaktır bu işte..
Katakulli ise alasından ..
Durum böyle olunca CTP’nin işinin ne denli zor olduğu ve nasıl bir fırsat kaçırdığı çok daha net görülmekte, görülecektir..
Çünkü bu seçimde adanın geleceğini belirleyecek çok farklı, anlamlı ve dramatik sonuçlar ortaya çıkmıştır..
Bu sonuçları kim daha sağlıklı değerlendirip akıllı davranırsa uzun vaadede mutlak kazançlı çıkacaktır. Çünkü bu seçimin ortaya çıkardığı ilginç ve karmaşık dengeler öncekilerden farklı olarak tüm partilerin geleceğini ve kadarini belirleyecektir.
Bu saatten sonra bu sonuçlardan kim ne kadar ders alır ya da alabilir bilinmez ama CTP’li dostlar oturup her şeyi yeniden, derinlemesine, kapsamalı ve stratejik bir şekilde değerlendirmelidirler.
CTP’nin mutlak kaderi bu değerlendirmeye bağlıdır.
O zamana kadar hepinize hoşça kalın.
Bu köşede beni misafir eden Yenidüzen ve siz okuyucularına çok teşekkür ediyorum.
Sürçilisan eylediysem afola.