Vefalı Bir Kitap: “...Kıbrıs, Karağulos Esir Kampına”
Bu ülkenin, bazılarına göre “minnacık” adasının koskocaman yüreğe, bilgiye, üretken kaleme ve bu toprağa her daim borçlu hissetmenin sorumluluğuna sahip, toplum belleğine durmaksızın katkı koyan dostum Bülent Fevzioğlu ve acısı ve yokluğu her zaman Kıbrıs Türk Edebiyatı’nın yüreğinde var olacak; Suna Atun; belleğimize yeni bir açılım getirdikleri, katkı koyduğu “Çanakkale, Hicaz ve Kanal Cephelerinden Kıbrıs Karağulos Esir Kampına” isimli kitabıyla bizlere yeniden merhaba dedidiler.
Suna hanımın oğlu sn. Sunat ATUN’un “Anneciğim” başlıklı ön yazısında belirttiği; “Çanakkale, Hicaz ve Kanal Cepheleri’nden Karağulos (Kıbrıs) Esir Kampına adlı bu kitap, sevgili anneciğim Suna Atun’un bir yeni SAMTAY Vakfı olarak hayata katmak istediği ve üzerinden büyük heyecan taşıdığı araştırma çalışmalarındandı...” açıklamasıyla, projenin Suna hanımın hayattayken (2009) başlatılan bir proje olmasını anlıyoruz.
Ve ne güzel ve ne anlamlıdır ki; kitabın yolculuğunda Bülent Fevzioğlu’nun yol arkadaşı Suna hanımın, bir anlamda anısını da taşıyan böylesi bir çalışmanın kitaplaştırılması, bu yönden ilk ve en önemli “vefa” göstergesidir.
Şöyle demişti çalışma arkadaşı Bülent Fevzioğlu’na kanser illetinin son aşamasında: “Umudumu yitirmek istemesem de, benim mesleğim eczacılık... halim ortada... ben bu kitabın yayınlandığını göremeyeceğim muharrir...”
“Muharrir”; Suna hanımın Bülent Fevzioğlu’na sıklıkla ve hep gülümseyerek seslendirdiği bir sıfattı.
Evet kitabın matbaa çıkışını görememişti ama yüreği ve kitaba kattığı her bilgi, anısının ışıldamasına her zaman vesile olacaktır...
---
Kitapta içerikle ilgili 54 bölüm bulunmaktadır.
“Kıbrıs’ta Osmanlı Dönemi” ile başlayan yolculukta; 1914-1920’li yıllarının Kıbrıs’taki durumu, Karağulos Kampı’nın hazırlanması, ilk Türk savaş esirlerinin Kıbrıs’a getirilişi, konuyla ilgili İngiliz gizli belgeleri, kamptan kaçan ilk Türk esir, ölen esirlerin muhtar defterine kaydı belgesi, kaçan esirin vurularak öldürülmesi, Bılâdan köyündeki esirler mağrası ve yaşanmış anılar, Kanal ve Hicaz harekatları, Kıbrıs semalarında ilk Türk uçakları, esirlerin yurtlarına dönüşleri gibi birbirinden ilginç, pek bilinmedik ve müthiş belgelerle desteklenen bir çalışma.
Hani yıllarca Mağusa’da bir “vefa” göstergesi olarak yer alan “Çanakkale Şehitliği”nin neden ve nasıl yapıldığı konusunda bir-haber yaşadığımız günleri geride bırakacak çok değerli, “arşivlik” bir çalışma.