Yıllık bilançosu “19 bin TL” olan bir şirkete kamu bankasından 2.3 Milyon TL kredi verdiler!

Siyaset arenası bir ‘kredi haberi’ ile çalkalanıyor.
Konu şu; bir kamu bankası yıllık bilançosu 19 bin TL olan bir şirkete 2.3 Milyon TL kredi verilmesini kararlaştırdı.
Yani kendi küçük, geliri küçük şirkete milyonlarca TL’lik kredi bu…
Geri ödemesi güç, neredeyse imkansız belki de.
Verilen söz konusu kredinin Bankalar Yasası’na göre yasal olmadığı yönünde ciddi iddialar var.
Bilindiği üzere; yasaya göre hiçbir kredi mal ipoteksiz veya teminatsız olamaz.
Ancak bu durumda da bir yasal kılıf ayarlanmış, detayları elimizde mevcut.
Ama esas can alıcı durum şu; krediyi alan bir milletvekilinin oğlu!..
Ve bu vekil iktidar partisine mensup!..
Üstelik borcu alan kişi çek yasağında!..
Bankalarla davalık.
Normalde bu durumda olan kişilere kredi verilmemesi gerekiyor.
Kredi verilirken şart koşulmuş tabii, “ipoteklerinizi vereceksiniz” denmiş.
Söz konusu kişinin ipotekleri 3 bankada…
Kamu bankasından borcun onaylanması ile bu ipotekler söz konusu bankaya geçecek, 3 özel banka alacaklarını alacak bu kez borç kamu bankasına kaydırılmış olacak.
Hikaye özetle bu…
Buradaki esas murat edilenin de şu olduğu söyleniyor: “Nasıl olsa bu borç ödenmezse (ki niyet odur) yasal takibe düşmeyecek, mahkeme ilerlemeyecek.”
‘Borç ödenmezse neden yasal takibe düşmesin’ dediğinizi duyar gibiyim.
Elbette borç ödenmezse yasal takibe düşmeli, ancak bildiğiniz gibi siyasi ilişkiler böylesi durumlarda devreye girebiliyor, girecektir de!..
İktidar partisine mensup bir vekilin oğlunun borcunu; yine o partiye ya da iktidardaki diğer partiye mensup kişilerin yönettiği banka takip eder mi?
Yani kısacası UBP-DP tarafından yönetilen banka UBP’li vekilin oğlunu mahkemeye verir mi?
UBP-DP’yi tanıdığımız kadarıyla bu soruya cevap olarak “vermez” diyebiliriz.
Neler olacak izleyeceğiz.
Ancak iktidar partisine mensup bir vekilin oğluna kamu bankasından borç alması dikkate değer bir konu…
İzlemekte fayda var.
Yakından izleyeceğiz. 

------------------------------------------------------------

• BİR İSTİHDAM…

Kalkınma Bankası’na ‘sözleşmeli’ istihdamlar

Yine istihdam haberleri geliyor.
Bu kez bilgi Sunat Atun’un bakanlığını yaptığı Ekonomik Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Bankası’ndan…
“Sözleşmeli” personel alınmış.
“Halkla ilişkiler” işleri için…
Üstelik istihdam edilen kişi bir belediye başkanının kızı!
Buna ek bir istihdam daha var.
Ne bir açıklama, ne bir münhal ne de bir duyuru…
Gizli gizli…

-----------------------------------------------------

• BİR KULİS…

UBP’deki kırgınlıklar biter mi?

UBP’de parti içi çekişmeler devam ediyor, ancak henüz derinden…
En taze bilgi şu; UBP Milletvekili Ali Pilli UBP’ye çok kırgınmış.
Peki neden kırgın Pilli?
Aktaralım.
Pilli çok sevilen bir doktor bölgesinde…
Yüksek bir oy oranına sahip.
Kemal Dürüst’ten çok daha fazla oy aldı, çok daha fazla seviliyor bölgede…
Bunu herkes biliyor.
Kurultay döneminde Hüseyin Özgürgün tarafından “ilçe başkanı” olma sözü verilen Pilli’nin, kurultay öncesindeki delege oyunları ile önü kesilmiş.
Kurultay öncesi, ilçe kongresinde seçime dakikalar kala karşısına 3 aday çıkarılmasıyla aday olmaktan vazgeçmiş.
Osman Uzun ilçe başkanlığına seçilmiş.
Böylelikle de ilçe başkanlığı hayali Özgürgün eliyle suya gömülmüş.
Hikaye özetle bu…
Detayı da var elbette, ancak pek de gerekli değil.
Ali Pilli’nin kızgınlığı yeni yasama yılında da devam eder, hükümeti zora sokar mı dersiniz?
Kim bilir belki de olur.
Ben pek inanmıyorum ama yine de göreceğiz.
Ancak kesin olan bir şey var ki UBP’deki iç kaynama, kırgınlıklar devam ediyor, edecek, hiç bitmeyecek.
İzlemekte fayda var.

--------------------------------------------------------

• BİR İNŞAAT…

‘Yasa dışı kat’ olayı davalık!

Kaya Grubu’na ait Karaoğlanoğlu’ndaki inşaat konusunda süreç ilerliyor.
Olay dünden itibaren yargıda…
Girne Belediyesi’nin Planlama Onayı ve Ruhsat dışına çıkan Kaya Turistik Tesisleri’ne ait Karaoğlanoğlu’ndaki otel inşaatına ilişkin yasal işlem başlattığı bilgisi geldi dün.
Girne Belediyesi’nden elde edilen bilgiye göre dava için dosya açıldı, belediye resmen mahkemeye başvurdu.
Evet, şimdi gözler yargı ve yıkım sürecinde olacak.
Bakalım Girne Belediyesi sözünün arkasında duracak mı?
İzleyeceğiz.