1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Veliler eylemde: Kitapların içeriğini derhal değiştirin!
Veliler eylemde: Kitapların içeriğini derhal değiştirin!

Veliler eylemde: Kitapların içeriğini derhal değiştirin!

Sosyal medyada “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi” adı altında örgütlenen veliler Eğitim Bakanlığı’nı protesto etti.

A+A-

İlkokul 2’nci ve 4’üncü sınıf çocuklara okutulacak ders kitaplarında, kitap yazarlarının onayı olmadan değişikliğe gidilerek dini sembollerin öne çıkarılmasının ardından sosyal medyada “Laik Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi” adı altında örgütlenen veliler Eğitim Bakanlığı’nı protesto etti.

Basın açıklaması:
“Kitapların içeriğini derhal değiştirin!”

Eylemde, Laik, Demokratik Eğitim İçin Mücadele Hareketi adına basın açıklaması yapan Melek Arabacıoğlu, Eğitim Bakanlığı’nı derhal kitapların içeriğini değiştirmeye davet etti, “Çocuklarımızın beynini, kendi konfor alanınızı korumak, başka yerlerden aldığınız emirleri uygulamak, tek tip bir toplum yaratmak adına yıkamaktan bir an önce vazgeçin!” dedi.

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na yönelik, “Bu size veliler olarak ilk uyarılarımızdır” diyen Arabacıoğlu, “Bizi başka hiçbir oluşumla karıştırmayın! Bizlerin çocuklarımız dışında kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktur! Bakanlığı değil bu ülkeyi basınıza yıkacak kadar sayımız, öfkemiz ve gücümüz vardır! Biz halkız, Bunu hiç unutmayınız!” şeklinde konuştu.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bizler buraya; ismimizin önündeki tüm etiketleri bir kenara bırakarak, sadece ve sadece anne, baba ve aileler olarak, bu ülkenin çocuklarının geleceğini düşünen veliler olarak geldik.

Herhangi bir kişiye, kuruma, partiye bağlı olmadan; çocuklarımızın tertemiz beyinlerinin yıkanmasının önüne geçmek için halkın içinden ve halktan aldığımız güçle geldik.

Bizler çocuklarımızı; her türlü kötülükten, zararlı düşüncelerden ve yayınlardan koruyarak, kalplerine sevgi tohumları ekerek büyütüyoruz.

10-030.jpg

Bizler çocuklarımızı; insanlara, dil, din, irk, cinsiyet, ekonomik durum, statüsü gibi yönleriyle ayırmamalarını öğreterek yetiştiriyoruz.

Onlara yaşlarına uygun olmayan, pedagojik olarak hazır olmadıklar bilgileri vermiyoruz.

Özellikle dini inanış gibi hassas konularda, henüz reşit bile olmamışken; baskı ve korkutmakla bir seçim yapmaya hiç zorlamadık, zorlamayacağız da.

Bizler; çocuklarımızı devlet okullarına, Eğitim Bakanlığı’na, ona bağlı öğretmenlere ve diğer yetkililere bu şekilde davranacaklarını düşünerek teslim ettik.

Yayınladığınız kitaplarda aile bireylerine biçilen roller ve görevler Kıbrıs Türk aile yapısına tamamen terstir. Çok kültürlülük kisvesi altında özellikle kadını ve kız çocuğunu değersizleştiren bu kitapların sınıflarda okutulmasını reddediyoruz.

Değerli halkımız, Bizler Laik Demokratik Eğitim için Mücadele Hareketi olarak soruyoruz...

Bu ülkede hali hazırda okul binaları ve okul sayısı yetersizken, depreme dayanıksız olan okullar aylardır tamir edilmezken, artan nüfusa karşın sınıf sayıları yetersizken, bunlara çare bulmak için somut bir adım atılmazken, sorunları çözmek yerine halkın dikkatini başka önlere çevirmeye çalıştığınızın farkındayız.

Tam gün eğitime geçilecek diyen Bakan, okulların en basit sorunu olan tuvalet kağıdı ihtiyacını bile karşılayamazken tam gün eğitime nasıl ve ne şekilde geçecek?

Bu sorunları çözmek için aylardır kılını kıpırdatmayan yetkililerin, küçücük çocukların ders kitaplarına dini sembolleri hayati bir öncelikmiş gibi bir girpida yerleştirilmesini ve bunu normal bir güncelleme gibi sunmasını anlamamız mümkün değildir. Veliler olarak bizler bunu asla kabul edemeyiz.

Sayın Bakan, Anayasasa’da "laik" yazan bir devletin; okullarında 40 farklı ülkeden 40 farklı inanç ve onlarca farklı dilden çocuk bulunuyorken, tek bir inanç üzerinden subliminal mesajlarla yönlendirme yapmanızı kabul etmemizi mi bekliyorsunuz? Hayır! Etmeyeceğiz!

Kendisine Eğitim Bakanlığı diyen bir yapının, toplumdaki farklıları göz ardı ederek, adeta bir din devleti gibi davranarak çocuklarımızı tek bir inanca yönlendirmesine izin vermiyoruz.

Değerli veliler, öğretmenler ve basın emekçileri;

Hepimiz her konuda uzman değiliz ancak uzmanların sesine kulak verilmesi gerektiğini iyi biliyoruz. Bunu veliler kadar iyi bilmesi gereken diğer kişi de Eğitim Bakanı'dır.

Anne ve babalar olarak bizler çocuklarımızı devlet okullarına din temelli eğitim vermeniz icin göndermiyoruz. Biz dine karsı değiliz ve inanç özgürlüğünü savunuyoruz. Aileler çocuklarını dini konularda istedikleri gibi yetiştirebilir ancak bunun veri okullar değildir.

18 yaşından küçük çocuklara, Anayasa' da yazanın dışında bir eğitim dayatırken, yasalardan ve farklı inançlara mensup insanlardan çekinmiyor musunuz?

Bu konularda bu kadar başına buyruk hareket edecek cesareti nereden buluyor ve kime güveniyorsunuz?

Eğer bu sizin kendi inisiyatifiniz değilse, bun yapmanızı kim ya da kimler emrediyor?

Savın Bakan;

Kıbrıs' in kuzeninde din ve inanç özgürlüğü hiçbir dönemde sorun olmadı. Hoşgörü kültürüyle büyüyen bizler, sizlerin siyasi kaygılarla attığınız bu adımlarla halkın huzurunu bozuyorsunuz.

Çocuklarımızı sizin siyasi geleceğinizin teminatı olarak kullanmanıza izin vermeyeceğiz.

Siz halkı çok hafife aldınız!

Sayın Bakan sizi uyarıyoruz;

Biz ne siyasi parti ne sendika ne de başka bir örgütüz!

Kendinize göre yontmaya niyet ettiğiniz çocuklarımızın geleceği söz konusu olduğunda; bunun gereğini yapmayı ne muhalefet partilerine ne de örgütlere bırakmayız!

Sayın Bakan;

Derhal ve derhal; Çocuklarımıza; ilim ve bilimden ayrılmayan, hurafelerden ve gericilikten arınmış bir eğitim müfredatı ve ders kitaplar hazırlayın!

Çocuklarımızın beynini, kendi konfor alanınızı korumak, başka yerlerden aldığınız emirleri uygulamak, tek tip bir toplum yaratmak adına yıkamaktan bir an önce vazgeçin!

Bu size veliler olarak ilk uyarılarımızdır!

Bizi başka hiçbir oluşumla karıştırmayın! Bizlerin çocuklarımız dışında kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktur!

Çocuklarımıza yapılacak ve ileride tamir etmesi çok güç olacak zararlar karşısında sadece bu

Bakanlığı değil bu ülkeyi basınıza yıkacak kadar sayımız, öfkemiz ve gücümüz vardır!

Biz halkız, Bunu hiç unutmayınız!”


EYLEMDE NELER OLDU?

► Saat 12.10: “Kitaplar incelendikten sonra gereği yapılacak”

Eylemin ardından velilerle görüşen Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, bakanlık önünde basına açıklama yaptı, kitapların Talim ve Terbiye Kurulu tarafından inceleneceğini belirterek söz konusu incelemeye velilerden oluşan inisiyatifin de katılacağını söyledi. 

Çavuşoğlu, “Kitaplar incelendikten sonra gereği yapılacak” dedi.

Çavuşoğlu, 65 kitabın Türkiye’de baskıya girdiğini ve şu an ülkeye geldiğini, limanda olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, “Kitaplarla ilgili bazı arkadaşlar kültüre uyum göstermediği söylemindeler. Milli Eğitim Bakanı olarak ben tüm yorumları değerlendirmekle mükellefim. Televizyonda kitapların arkasındayım dedim. Velilerin iddiasına göre, kitaplarda tartışma yaratacak çok şey var” dedi.

Kitapların limandan çıktıktan sonra değerlendirme sonrası inceleneceğini söyleyen Çavuşoğlu, Kıbrıs kültürünü ve inancını bozacak bir durum varsa ve eğitimcilerin algısı bu yöndeyse gereğinin yapılacağını söyledi.

Basına yaptığı açıklama Bakan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

“Altını çizmek istiyorum ki laiklik elden gidiyor diye bir kesim oluşabilir ama şunu unutmayın ki Kıbrıs Türk halkı müslümandır, Türk’tür. Hiçbir bakış açısının diğerine hükmetmesine müsaade etmemek de bakanlığın görevidir. Maksatlı olarak burada siyaset yapmaya çalışanlar var. Siyaset yaparak din düşmanlığı yapanlar var. Biz bunları ayrıştıracak durumdayız. Hükümetimiz laikliğin savunucusudur. Bu topraklardaki insanların geneli Atatürkçüdür.

Yapılan hakaretleri de ayrıca kınıyoruz. Bugün bazı insanlar tarafından hakarete uğruyoruz ve bu hakaretleri onlara aynen iade ediyoruz. Bunu yapanların da öğretmen olması bizi ayrı yaralıyor. Biz çelik gibi ayakta durmaya devam edeceğiz. Mücadelemiz çocuklarımız için”

► Saat 11.10: Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, eylemcilerin sloganlarıyla karşılaşınca konuşma yapamadan bakanlığa geri girdi. Kalabalık bölgeden ayrıldı ancak velilerden bir grubun bakan ile görüşmeye girdiği öğrenildi. İlerleyen dakikalarda bir açıklama yapılması bekleniyor...

► Saat 11.00: Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, velileri bakanlığa çağırdı, veliler ise bu çağrıyı reddetti, Çavuşoğlu'nu dışarıya çağırdı. Bunun üzerine Çavuşoğlu eylemcilerin yanına indi. 

14-016.jpg

15-008.jpg

► Saat 10.40: Basın açıklamasının ardından eylemciler, "Nazım istifa!" sloganları atarak, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nu istifaya çağırdı. 

16-008.jpg

►Saat 10.12: Veliler, Eğitim Bakanlığı önünde toplanmaya başladı. Protestocular, ellerinde "Laik, demokratik eğitimden vazgeçmeyeceğiz", "İnancıma dokunma" ve "Yakanızda Atatürk, beyninizde şeriat" yazılı pankartlar taşıdı. 

► Saat 09.50: Öğretmen sendikaları KTÖS ve KTOEÖS’ün de destek verdiği eylem öncesi polis, Eğitim Bakanlığı önünde geniş güvenlik önlemleri aldı.

7-070.jpg

KTÖS Genel Sekreteri Maviş:

 

12-024.jpg

Eylemde basın açıklaması yapan KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, Kıbrıslı Türklerin laik ve seküler yaşamı seçtiğine dikkat çekerek, “Kıbrıs Türk toplumu hoşgörülüdür. Tesettürlüsü de başı açığı da birdir” dedi.

Kitapların içeriğinin Ankara’dan gelen talimatla değiştirildiğini söyleyen Maviş, “Doğru bir iş yapıldığı düşünülse gizli yapılmazdı. Farklı aile görsellerini çıkartıp, Hindistan ve Filistinli aileler koydular” şeklinde konuştu.

Değiştirilen kitapların geri çekilmemesi ve içeriğinin Lefkoşa’da ele alınmaması halinde “öğretmenin ne yapacağını bildiğini” belirten Maviş, “Nazım Bey bu konuda bize güvensin” dedi.

 

“Bu bakanı tarih, en yalancı, toplumuna ve öğretmenine en düşman, en biatçı bakan olarak yazacaktır”

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Selma Eylem ise “Bu bakanı tarih, en yalancı, toplumuna ve öğretmenine en düşman, en biatçı bakan olarak yazacaktır” diyen Selma Eylem, “Mücadelemiz devam edecek. Emir eri koltuk derdi olan size rağmen devam edecek” şeklinde konuştu.

“Cevap ver Sayın Çavuşoğlu” diyen Eylem sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyorsunuz ki kitaplarda gözden geçirdiğimiz ortak değerler var. Çocukların Ensar Vakfı gibi tarikatların elinde olduğunu biliyoruz. Türkiye’de diyanetle işbirliği yaparak eğitim süreçlerinin nasıl yürütüldüğünü biliyoruz. Burada da yapmanıza izin vermeyeceğiz.”

Eylem, “Sayın Çavuşoğlu, Kıbrıslı Türkleri din dil ırtak ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm bireylere saygılı, hukukun üstünlüğüne dayalı bir sisteme dayanan demokrasi ve bilime sahip bir toplumdur” şeklinde konuştu.

1-397.jpg

6-082.jpg

Bu haber toplam 4214 defa okunmuştur