Kıbrıs’ta savaşın ardından, ‘rüyamızda’ görsek uyurken gülümseyeceğimiz ve uyanmak istemeyeceğimiz kadar çok sanayi tesisi kalmıştı bize…
Atölye... Fabrika... Otel...
Özelleştirdik!..
Büyük vurgundan geriye kalanların bir kısmına ‘Sanayi Holding’ sahip çıkmıştı.
Güldür güldür de üretiyordu, henüz, Türkiye’de daha başarılmamış ürünleri...
Yaşatmadılar!..
Peki ne oldu, sanayimiz patladı mı?

***

Kıbrıs Türk Hava Yolları siyaset kurumu, sorumsuz sendikal yaklaşımlar ve bir dolu aymazlık sonucu ‘deniz ötesinden düğmeye dokunuş’la battı!..
Hava ulaşımı özelleşti tümden...
Bilet fiyatları uçaklardan önce uçtu!
Ercan özelleşti ardından…
Peki başımız göğe mi erdi yani?

***

Şimdi Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu özelleşsin diyor, çoğu sanayici ya da ticaret çevresi örgütler…
Kim alacak elektrik kurumu?
Uluslar arası yatırımcılar mı?
Yok!.. En fazla Türkiye’den bir firma…
Ve bu ülkenin enerji hattı ‘iki dudak’ arasında gerilecek.
Hesap soramayacağımız, sözümüz geçmeyen, seçimden seçime de olsa elimizi sıkmayacak, fiyat politikası ve emek hareketine karşı irademiz sıfırlanacak iki dudak!..

***

Evet, kurumlarımızı çok da iyi yönetemiyoruz.
Yanlışlar var!..
İyi de bu ‘yanlışları’ doğruya çevirecek bilgimiz, gücümüz, aklımız, irademiz hiç mi yok?
Her nerede elimiz yansa, mücadele etmek ve yeniden yapılandırmak yerine, satacak ve kurtulacak mıyız?
Nereye kadar!..

***

Mesele “ganimet”e gelince, üstelik de “temelini atmadığımız, hayalini kurmadığımız, tuğlasını örmediğimiz” zenginliğe,  olabildiğince “mülkiyetçi” kesilen çevreler, kendi değerlerimizin yaşatılmasında ise son derece savruk!..
“Ver, kurtul” diyorlar!..
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun çarpık istihdam politikasını, gereksiz tahsisatlarını, yönetim yanlışlarını eleştirmek başkadır...
Tabii ki eleştireceğiz…
Çok daha güçlü, sürdürülebilir, çağdaş ve şeffaf olması için!..
Ama ‘özelleştirme’ dediğiniz ne!?
Gördük nice özelleştirmenizi…
Böylesi ‘özelleştirme heveslileri’ne açık zarf verenler de, ‘sorumlu’ yönetim aklıyla umarım biraz ‘silkinirler’ artık.