Fehime ALASYA

Esnaf ‘nakit sıkıntısı’ yaşıyor, en önemli dert: Tahsilat! Piyasa giderek daralırken, küçük esnafın da umudu azalıyor, “kepenk indirmek” korkusu yaşıyor.

YENİDÜZEN, küçük esnafın nabzını tuttu. Farklı sektörde hizmet veren birçok meslek grubu iş piyasasını değerlendirdi.

Hem işçi, hem işveren olan birçok işletme, hayat pahalılığı ve zamlar ile mücadele verdiğini belirterek işinin zorluklarına değindi. Sektördeki sıkıntıları dile getiren firmalardan kimisi işlerin iyiye gittiğinden memnuniyet getirirken, kimisi de, gün ve gün kötüye gidildiğinden yana ümitsizliğini dile getirdi.

Oto kaporta boya, makinist, alüminyum metal, bisiklet ve gıda gibi sektörlerin ortak derdi ‘Tahsilât’

Dövizin istikrarsızlığından çok etkilendiğini anlatan esnaf, ödemelerini ileri tarihli çek olarak almaktan yakındı. İş sektörü, ortak sıkıntıları olan ‘Tahsilât’ konusundan yakındı, piyasadaki alacaklarını toplamakta güçlük çektiğini anlattı.  

Küçük esnaf, kapısını YENİDÜZEN’e açtı… Oto kaporta boya, makinist, alüminyum metal, bisiklet ve gıda gibi sektörlerin ortak derdi ‘tahsilât’

“Hep aynı şeyler, söylesek ne değişecek ki…” diyerek ümitsizliğini belirten bazı esnaflar, ithal ürünlerle rekabet, vatandaşın alım gücü, hayat pahalılığı gibi sorunlardan dert yandı.

Yapılan zamlar karşısında düşen alım gücü, iş dünyasının zam konusunda elini kolunu bağlamış durumda. “Hayat pahalılığı her gün artarken, döviz yükselirken biz nasıl zam yaparız ki” diyen bazı esnaf, çok düşük kara çalıştığını anlattı. 

Son yıllarda popülaritesi giderek artan bisiklet sektörü ise iş dünyası içinde en çok umut veren firmalar arasında yer aldı. Sezonun en parlak aylarını yaşayan bisiklet mağazası ise vatandaşın bisiklet sporuna çok önem vermeye başladığını dile getirdi. 

Esnaf dert küpü…

“İthal ürünlerle rekabet zor”

Necmettin Sözen: (Yusuf Paralik Pedal Power Bisiklet Mağazası)
“Sektörün daha da ileriye gidebilmesi için bisiklet sporunun önünün açılması gerekiyor”

Bisiklet sektöründeki üçüncü yılımızdayız. Bu sektörde insanların spora olan düşkünlüğünün hiç de küçümsenemez ölülerde olduğunu anladık. İnsanların en büyük sıkıntısı bisiklet sürecek yerlerinin olmayışı. Bu sıkıntı çözülürse bizim de piyasamıza inanılmaz olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. Yaklaşık bir aydır sezonumuz açıldı diyebiliriz. Mart ayından ekim ayına kadar olan dönem bizim sektörümüzün en yoğun dönemidir. Özellikle okulların tatil olmasıyla satışlarımız artıyor. Sektörün daha da ileriye gidebilmesi için bisiklet sporunun önünün açılması gerekiyor. Her piyasada olduğu gibi döviz bizlerin de sorunu, bu konuya da yine devletin çözüm bulması gerekiyor…

Hayrettin Ada: (Ada Kahvesi)
“Döviz, hayat pahalılığı, düşük alım gücü gibi etkenlerle boğuşurken, ithal ürünlerle de rekabet etmeye çalışıyoruz”

Gıda sektöründe, damak tadı ve ürüne göre değişiklik gösteren bir alandayız. Satışlarımız, sezona göre değişiklik göstermiyor. Yıllanmış müşterilerimiz var. Satışlarda yaz aylarında, öğrencilerin olmayışının da etkisiyle çok az bir düşüş görülse de genel olarak aynı seviyede ilerliyor. Ülkedeki insanların gelirine göre bizlerin de iş oranı düşebiliyor. Örneğin ayın ilk günlerinde satışlarımız çok iyiyken, son günlerinde bu rakam düşüyor. İnsanların alım gücü ciddi oranda düştü.
Döviz, hayat pahalılığı, düşük alım gücü gibi etkenlerle boğuşurken, ithal ürünlerle de rekabet etmeye çalışıyoruz. Adada yaklaşık 16 firma kahve üretirken, birçok ithal markanın adamıza çok rahat girebilmesini ve bizimle eşit şartlarda rekabet edebilmesini anlayamıyorum.
Karımızı düşürüyor, her alanda rekabet etmeye çalışıyoruz. İthal ürünlere karşı değilim ama üretici ile ithal ürünler arasında fark olmalı.  

Ergün Güçveren: (Güçveren Metal ve Alüminyum)
“Bir işi yapıp bitiriyoruz, teslim ediyoruz ve altı aylık çek ile ödeniyoruz…”

Yazın işlerimizde biraz artış oluyor. Sıcakta, kızıl güneşin altında iş şartlarımız zorlansa da idare ediyoruz. En büyük sıkıntımız piyasadan para toplamak. Bir işi yapıp bitiriyoruz, teslim ediyoruz ve altı aylık çek ile ödeniyoruz… Elimize sıcak para geçmiyor. En büyük sıkıntı bunlar. Döviz deseniz giderek tırmanıyor, hal böyle iken kur düşse de bizi etkilemiyor. Kurdaki dengesizlik her alanımıza yansıyor.    

Hüseyin Sarı: (Car Paint Oto Kaporta)
“Küçük esnaf artık tek tek kepenkleri indirecek”

Devlet vergilerini hemen alıyor ama bizler sigortalardan paramızı almakta zorlanıyoruz. Her şeye zam geliyor ama bizler zam yapamıyoruz çünkü zam yaptığımız zaman müşteri kaybediyoruz. Ufacık bir artış yapsak iş kaybediyoruz. Elektrik, kira derken, işçilerimizi dahi ödemekte zorlanıyoruz. Küçük esnaf artık tek tek kepenkleri indirecek.

Savaş Özyakar: (Yılmazlar Sanayi Möble)
“En büyük problemimiz piyasadaki geri dönüşümdür”

Ürün imal ediyor, şahıslara veya firmalara çalışıyoruz. En büyük problemimiz piyasadaki geri dönüşümdür. Ödemelerimizi toplamakta çok zorlanıyoruz. Dövizin yükselişi, hayat pahalılığı insanları etkiliyor, bu durum da üreticiye yansıyor. 

Nadir Bağışlayıcı: (Nadir Oto Tamir)
“Bizler veresiye defterlerini temize çekmeye çalıştıkça yenileri ortaya çıkıyor”

İşlerimizin tadı tuzu yok… İş çok fakat para yok! Ödeme tahsil etmemiz çok zorlaştı. Beş yıl öncesini düşününce böyle olmadığını görüyorum. Zaman gelişir, veresiye kalkar diye düşünüyorduk ama değişen bir şey olmadı, bizler veresiye defterlerini temize çekmeye çalıştıkça yenileri ortaya çıkıyor.  Artık parayı getirene iş yapacağız dedik ama bu da çözüm olmadı. İnsanların alım gücü yükselmedikçe bu durum düzelmeyecek. Hatta sanırım bu durum hiç düzelmeyecek…