'Verimli' ziyaret
Başbakan...
Maliye Bakanı...
Tarım Bakanı niye uçtu İstanbul’a?
'Hesapsız' bir zamanda...
Üstelik Eroğan’a...
İnsanın aklına tek kelime geliyor: Para !..
***
"Para gelecekse dert değil" iç sessizliğinde izliyor, pek çoğu !..
- “Versinler tabii, böylesi güzel bir adanın yarısını ellerinde tutuyorlarsa, vardır bir bedeli...”
Kimi daha ‘şirin’ sözcüklerle ele alıyor meseleyi:
- “Ülkeler arası işbirliği kaçınılmaz canım”
Hani bir de meşhur ‘eklentisi’ var bunun:
“Yeter ki saygı ve sevgiyle olsun karşılıklı...”
Bir de "Türkiye'den başka kimimiz var" diyenler var ki haklı çıkıyorlar günün sonunda...
***
Ne zor bir durum yani!..
Hem ‘göbekten’ bağlıyız...
Hem de ‘dertli’...
Hem 'seviyoruz' gelen parayı...
Hem de sürekli 'başkaldırı'ya meyilli...
İçimizde bir ‘eziklik’ var, işin aslı kimse tanımıyor bizi...
Bir yanımız ‘isyan’ ediyor bu duruma..
Ama bir yanımız, 'öpüyor' böylesi bir düzeni...
Çocuklarımızı özel okullarda okutmak, yeni yeni arabalarla yaşam kalitemizi korumak, ‘kuraklık, sel, batık bankalar’ derken her türlü tazminatımızı almak; bahçeli, havuzlu yeni evler için takside bağlanmak; yaşam standardımız hiç eksilmeden ve aslında pek de bedel ödemeden ‘değişim’ beklemek, ‘kendi kendimizi’ yönetmek ama ‘bütçe’ gerçeğini hiç bakmadan illa fazlasını istemek...
Ayağımızı uzatmak ama 'yorganı' hep başkasından beklemek...
***
Maliye Bakanı ve Başbakan’ın Türkiye yollarına her düşüşünde hep bunlar gelir aklıma...
Hem bir ‘öfke’ ve ‘sorgu’ vardır, bağıra çağıra kendini hissettiren...
Hem de hemen herkeste gizliden bir ‘umut’, inceden bir ‘merak’...
- Kaç para aldılar acaba?
***
İyi geçmiş ziyaret, çok olumlu, çok samimi, çok 'verimli'...
Gece yarısı telefonlarımıza söylenenler böyle...
Bütçeye ek destek gelecek, öyle görünüyor.
Hiç hesapta olmayan 'kuraklık' için de yaralar sarılacak böylece...
Hepimiz alıştık sanırım artık...
- 'Para gelecek gelmesine de bakalım ardından ne gelecek'
Ve yetmiş dört harbinin kırkıncı senesinde, ‘yarın’ı ışıksız bu ‘tatlı’ düzen daha ne kadar sürecek...
‘Varlıklar’la ‘yokluklar’ın çelişkisinde...