Verimsizlik
Hayatın her alanında bir verimsizlik söz konusu...
İş hayatından tutunda, memuriyete, eğitme, trafiğe, spora kadar geniş bir 'yelpaze sallıyor' verimsizlik...
***
Maddi sıkıntılardan dolayı 'okul öncesinden özel okula başlayan' ufak oğlanı bu yıl devlet okuluna vermek zorunda kaldım.
Kusura bakmasın eğitimciler ve bas bas bağırıp, "hak" arayışı yapan sendikalar, birazda okulların eğitim kalitesi ile temizliği ile ilgilensin.
Verimzislik hat safhada...
Özel okullarla, devlet okulları arasındaki eğitim kalitesinden çok eğitim sisteminin paralel gitmiyor.
***
Futbolla yatan futbolla kalkan bir toplum değiliz ama deniz aşırı ülkenin takımları ile yakından ilgileniyoruz.
Sabah öğretmen olup çocuklara eğitim vermeye çalışanlar, ülke sporundan çok, Türkiye'nin takımlarını sohbetlerine katılıyorlar...
Öğleden sonraları ise takım çalıştırmak için sahaların yollarını tutuyorlar.
Benzin parası kulüpten....
Okulda aldığı kadar bir maaşta kulüpten...
Ertesi gün, yine ayni terane...
Şimdi böyle bir yapıda 'eğitmenin', eğitim konusunda kalite vermesi mümkün mü?
Değil. Zaten, okul sporlarındaki düşüşün temelleri araştırılacak olunursa, bu sorunun karşımıza çıkacaktır.
***
Spor erkinin yönetiminde de verimsizlik var.
Müdür çalışıyor, memur oturuyor.
8 yıldır Spor Dairesi Müdürlüğü'ne bağlı Milli Piyongolar Birimi'ndeyim, gelen vatandaş, "Spor Dairesi Müdürü kaçıncı kattadır. Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroğlu ile görüşecektim?" der.
Mevcut yönetimden önce de bu makamlarda oturan kimse onlar sorulurdu?
Sistem, sorunların ve sıkıntıların memurdan çözümlenmesini yaratmadı.
Devlet dairelerine giren 100 kişiden 80'ni müdür, müdür muavini veya müsteşarı soruyor.
Bir o kadarda telefon açılıyor.
Yöneticiler, eve salata gidiyor.
Dinlenmeden ertesi sabah ayni konulara devam ediyor.
Ha birde mevcut yönetime yakın değilse çalışan memur, fakkayı mutlaka yiyor.
Ya pasifize ediliyor ya başka tarafa gönderiliyor.
***
Ülkenin yönetildiği yerdeki verimsizlikten herkes şikayetçi...
Verim artırmak için çalışmalar başladı başlamasına ama, yasalarla sorunu çözmek bana göre zor.
Önemli olan, insanın sosyal yaşantısını düzeltip, statükoyu yerle bir edecek kararlar alabilmenin yanında, vekillerin rahatlatıp, beyin fırtınasına katılabilecek, fikir üretebilecek durumları yaratabilmektir.
Mesela; milletin bir vekili, genel sorunlardan çok, özel sorunlarla ilgileniyor.
Vatandaş, sersem ediyor vekili...
İlgilenmezse vekil, seçim zamanı vatandaşı karşısında bulacağını biliyor.
***
Böyle çelişkilerle dolu bir yaşamda nefes almak başarı...
Yaşamak, insanca yaşamak ise sanat.
Düzen yok...
Verim yok.
Ama torpil, ötekileştirme, var.