Kimi zaman bir ‘çizgi çizmek’ ve yeniden başlamak gerekir…
Zordur!..
Çünkü “kararlılık” ister…
O çizgi çekilmezse “kıvırmak”tan sonra “eğilmek” vardır günün sonunda.

***

“Geçici” istihdamın “gizli” adı bilinir:
“Partizanlık...”
Çok ağırlıkla UBP yapmıştır bunu.
Daha azını DP, CTP…

***

UBP’nin ‘KURULTAY İstihdamları’ iyiden kaçırmıştır işin tadını...
Çünkü ülke kaynakları “parti içi hesaplaşma” uğuruna heba edilmiştir.

***

Bir “çizgi çekmek” gerekiyor ve doğrudur, bu bir “vicdan” meselesidir!..
Çünkü on binlerce genç, bilgi ve donanımlarına rağmen kendilerine “fırsat” sunulmadığı için açıkta kalmıştır!..
Delege yakını, partizanlık budalası ve “bencil açıkgöz” olmayan insanlara bir “vicdan borcu” vardır yönetenlerin…
“Ekmek parası” değildir mesele...
Kimse “aç” kalmamıştır ülkede, “kamu”ya başını uzatmadı diye…
Ve çoğu zaman “onursuz” bir girişimle elde edilecek konumdan, çok daha iyidir “aç”lık hali.

***

300 küsur kurultay istihdamı, çizginin çekileceği “an” olmalıdır…
“Geçici” yani “partizan” istihdam SONLANMALIDIR artık.
Ve bu insanların sözleşmelerinin “uzatılmadığı” gün, böylesi “adaletsizliklere” son verecek yasa önerisi de Meclis’e sunulmalıdır…
Keşke geçmiş hükümetlerden biri yapabilseydi bunu...

***

300 küsur ismin tamamı, Başbakanlık’a istihdam edilmiştir.
Ve rastgele dağıtılmıştır sağa, sola…
Artık bu ülkede salt UBP’li, CTP’li DP’li olmak ‘istihdam’ şartı olmamalı.
Bu 300 küsur insanın eğer “hizmetlerine” ihtiyaç varsa, yapılması gereken, yeni bir “yarışma” yani “mülakat” sürecidir..
Ve sonuçta sözleşmede yazdığı gibi durumları “geçici”dir.
Başbakan Yardımcısı Denktaş bu insanları aile şirketinde istihdam eder, vicdan çitilerse, kendi tercihidir.
Ama sonuçta bu ülke kimsenin aile “şirketi”, siyasi partilerin de “çiftliği” değildir, olmamalıdır…
Ve ders alması gereken sadece ‘siyaset’ değil, ‘partizanlık’la istihdamı onaylayan insanlar da olmalıdır..
Çünkü ‘masum’ değildir onlar da...
Mesele yurtseverliktir...