VİCDANI REHBER EDİNMEK
Hayatta sorunlar, kötü zamanlar, talihsizlikler, can sıkıcı aksilikler hep olacaktır. Önemli olan onlarla nasıl başa çıktığımızdır.Bir insanda bulunması elzem en önemli nitelik sorun çözücülüktür belki de. Şiddet sorun çözme yeteneğinin eksikliğinden doğar biraz da... Değil sorunu çözmek onun varlığına dahi tahammülsüzdür şiddeti uygulayan. Sorun çözmek zaman alır, zahmet ve özen ister öncelikle... Kimi kez ise çok kolaydır bir sorunun çözümü... Tek bir sözcük, tek bir bakış yeterlidir. Bazı sorunlar ise karmaşık bir yumak halindedirler. Ucundan tutulmadıkça daha da çetrefil hale gelirler.
Ben sorunların çözülmeyip karmaşık yumaklar haline getirildiği bir ülke ve evde büyüdüm. Sorun bir yaşama biçimi haline geliyor böylesi durumlarda. Onunla yaşamaya alışılıyor. Akıtan bir lavabonun altına bir leğen konuyor ve böyle sürdürülüyor hayat.
İnsan tek başına bazı sorunları çözemez kuşkusuz. Bazen ipler bir başkasının elindedir.Kimi zaman da sersemlediği, doğru düzgün düşünemediği için çözemez sorunu. Şiddet görenler mesela... Şiddetin paralize ettiği bir ruh haline girerler. Şiddet özgüvenlerini sarsmış, hayattaki iyiliklere dair inançlarını zedelemiştir. Korku nefrete dönüşerek kendini karşı bir şiddete transfer edebilir böylesi durumlarda. Mağduriyet başkalarının ilgisini çekecek bir hal alıp insanı bir ölçüde rahatlatabilir. Kendine acıyıp yakınmak bir kimlik, bir varoluş biçimine dönüşür.
Depresyon da bir sorun çözememe halidir. Sandalyeyi alıp iki adım öteye çeksen daha rahat edeceğini bilirsin ama onu yapacak takatin yoktur. Bazı sorunların çözümü ise öncesindeki başka sorunların çözümüne bağlıdır. Sorunu çözecek araçlardan yoksunsundur mesela. Günümüzde para bir sorun çözücü gibi görünse de daha çok sorun oluşturucudur. Oluşturduğu sorunları onunla çözmek gerekir yine.
Bazen sorunu göremezsin bile. Sorunu göremeyecek kadar içindesindir çünkü... Öyle kuşatmıştır ki seni, baktığın her yerde onun çıkmazına toslarsın ve yenik düşersin ona. Bazen bir sorun çocukluğuyla bağını oluşturur insanın. O sorunu çözdüğün anda geçmişle bağlantının kopacağı sanısına kapılırsın.Bilinçli bir düşünme hali değildir bu... İçselleşmiş gizli bir kaygıdır daha çok da.. Bazen de sorun çözülünce gelecek olan huzur ve mutluluğu hak etmediğini düşündüğün için devam edersin acı çekmeye. Suçluluk duygularıdır bunu geriren. Kendini cezalandırmaktasındır bir nevi. Kendine layık gördüğün hayat sefil bir hayattır aslında. Yakınırsın ama değiştirmek için kılını kıpırdatmazsın.
Acı çeken insanlar için kullanılan “mazoşist” sözcüğü hep rahatsız etmiştir beni. Mazoşizm diye birşey vardır kuşkusuz ama acı çeken herkes için bu damgayı vurmaya hazırdır kimileri... Kendilerinin derin acıları, yaraları, kronikleşmiş çocukluk travmaları yoktur belki de... Kendilerini merkez alarak yargılarlar başkalarını.” Ben yapıyorum o niye yapamıyor?” kadar saçma ve kapitalizm mahsülü başka bir soru yoktur. Sonsuz eşitsizlikler dünyasıdır yaşadığımız. Taa ana rahminden hatta babanın sperminden başlayan bir eşitsizlikler dünyası.
Kalemi kırmak en kolayıdır. Adalet kadar zor birşey var mıdır dünyada? Birilerine öfkelenebiliriz, birilerinden gelen bir kötülüğü cezalandırmak isteyebiliriz; bu başka... Aslında bir suçun sayısız görünmez maktülü vardır çoğu durumda. Öyle bir genişletebiliriz ki maktül sayısını kendimize bile varabiliriz sonuçta...
Hayat bu kadar karmaşık ve sorunlar bu kadar çetrefilken sadece yüzeyde görünen üzerinden yargılamak ve karar vermek yaygın hale gelmiş. Bildiğimiz hatta emin olduğumuzu sandığımız pek çok şeyin ne kadar farklı ve yanlış olduğunu gözlemekteyiz oysa zamanla...
Adaletsizlik korkusu insanda bir tutukluk yaratabilir; doğrudur bu... Zaman zaman kendimde hissediyorum bu tutukluğu... Bana gelen her bilgiye kuşkuyla yaklaştığımdan harekete geçmekte geç kalabiliyorum. Bazense geçmişteki bilgilenmeler, deneyimler ve sezgiler devreye giriyor ve daha hızlı bir karar verilebiliyor insan. Sonuçta adalet meleği değiliz hiç birimiz.
Sorun çözerken adaletli olabilmek zor zanaattır. Bundan daha güzel altın bilezik de yoktur ama... Vicdanı rehber edinenler kurtarabilir ancak dünyayı...