1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. VİLAYETLEŞTİRME BLÖF MÜ?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

VİLAYETLEŞTİRME BLÖF MÜ?

A+A-

Dikkat edin…
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘bir başka dünya’ yaratmak için kolları sıvamış gözüküyor.
Her ne kadar Malta’da toplanan AB Dışişleri Bakanları
referandum sonrası Türkiye’ye ‘ılıman’ bir mesaj
ilettiyse de, Ankara’nın yakın ve orta vadede bu
iklime uygun bir harekat tarzına uyması pek kolay
değil.
Bunun temel nedeni Erdoğan’ın geleceğe ilişkin planları…
Artık hem Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel Başkanı sıfatları var Erdoğan’ın ve artık tek hedefe kilitlenmiş durumda: ‘Güçlü Cumhurbaşkanı’ seçilebilmeli…
2019 sonlarına kadar, referandumda yitirdiği oyları geri alabilmeli.
Özellikle de AKP tabanından…
Ama işi çok kolay olmayacak.
Yüzde 51’lük referandum sonucu ciddi bir handikap.
Ama en büyük kaygısı bu değil.
‘AKP içinden kendisine rakip çıkacağı’ iddiaları da var, ama muhafazakar-milliyetçi bir rakip Erdoğan’ı zorlayacak gibi görünüyor.

*  *  *

İşte bu nedenle Erdoğan’ın önümüzdeki iki buçuk
senelik rotasında daha milliyetçi, daha muhafazakar
bir siyasetçi profili bulmak sürpriz değil.
Dış koşullar da buna katkı koyuyor ayrıca…
Bölgesel çatışmalar, terör, Avrupa’daki ırkçı yükselişler, hep Erdoğan’ın elini güçlendiriyor.
O da fırsat bu fırsat deyip ‘BM’nin adaletini’ sorgulamaya soyunuyor.
Dünyanın içinde bulunduğu durumdan kimse hoşnut değil. Dolayısıyla ikinci dünya savaşı sonrası oluşan BM örgütündeki dengelerin değişmesi konusunda Erdoğan destek de bulabilir.
Diğer yandan İngiliz Times gazetesi Erdoğan’ın demokrasi ve özgürlükler konusundaki gidişatı konusunda NATO’ya ‘harekete geç’ çağrısı yaptı.
Son toplantından her ne kadar ılımlı bir açıklama çıktıysa da AB’nin Türkiye’yle ilişkileri geriye gitmeye devam edecek.
Ha keza, Türkiye basın özgürlüğü, laiklik gibi konularda çok bariz biçimde ve hızla ‘Doğululaşma’ süreci yaşıyor.

*  *  *

Bu veriler ışığında Erdoğan’ın danışmanlarından Yiğit Bulut’un dillendirdiği ‘vilayetleştirme’ siyaseti bir blöf falan değil.
Dil sürçmesi de değil.
Prof. Birol Yeşilada’nın Yenidüzen’de çıkan röportajında dediği gibi, “Türkiye’nin Kıbrıs’taki B Planı adayı entegre etmek”tir!
“Yok öyle bir şey” demek, uluslararası hukuktan dem vurmak, Türkiye’nin böyle bir işe kalkışmaya cesaret edemeyeceğini zannetmek avuntu olur.
Ankara blöf yapmıyor yani…

Bu yazı toplam 2309 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar