Zekai Altan

Karpaz’dan Yeşilırmak’a kısa bir yolculuk ve gözlem… Birçok kez iptal ettiğim veya ertelediğim bir görüşmeyi gerçekleştirmek için rotamız Vouni Kings Otel. Birçok sıkıntı içerisinde bu ertelenmiş randevuyu yerine getirmenin de gururunu yaşadım. Bize göre uzun yolculuk içerisnde Yedidalga köyünde kısa bir mola. Biraz salaş bir mekânda şeftali kebabı ile karın doyurduktan sonra yola devam… Her kilometrede iklim değişikliğini hisedersiniz. Bademliköy’den sonra Yeşilırmak. Adı gibi yeşilin tonlarını goynunda saklamış ve sanki korur gibi kucaklamış. Köy içerisinden tabela yardımı ile Vouni Kings Otel’e vardık. Deniz kenarında otele ait bir restorant. Kısa bir iskele üzerine kurulmuş. İşletmeci Cemal bey ve eşi. Aile işletmesi. Kısa bir kahve molası sonrası odada bir mola. Odalar çok güzel. Konumu da güzel. Butik otel standartında. Havuzu da ayrı güzellikte. Geniş odalarda her türlü konforu bulabilirisiniz. İlk işim laptopu açıp hemen çalışmaya başladım. Zaten Yeşilırmak’a eşim ile birlikte geç gittik. Merak ettiği bir yerdi. Ve eşim ile birlikte burayı yorumladık. İşletmeciler ile aynı kaderi paylaştığımızı konuştuk. Farklı birşey yok. Tesis güzel ancak boş. Yaz mevsimi olmasına rağmen. Çilek hasatı zamanı buraları cıvıl cıvıl. Ancak yeterli değil. Her neyse akşam yemeği için deniz kenarındaki mekâna indik.

YEŞİLIRMAK KÖYÜNDE BİR ADRESİNİZ

Mekânın etrafı peşkeş çekilmiş gibi. Altı restorant iç içe. Burada bir çevre tahribatı olduğu hemen anlaşılıyor. Restorant boş. Ortam çok güzel. Uzun ahşap iskele üzerine kurulmuş ahşap ve örtüsüz masalar. Örtüsüz olması da  açık alan ve esinti olmasından kaynaklanıyor. Cemal beyin eşi mutfakta sıcakta emek sarf ediyor. Eşim ile bakıştık ve hafif gülümsedik. Bize yabancı olan bir manzara değildi. Bu iş böyle. Yanlış seçilen politikacıların ürettiği absürt politikaların faturası işte böyle aile işletmelerine çıkartılıyor. Ve bu tür işletmeler kendi yağı ile kavrulmayı bırakın, adeta yok olamamak için çırpınıyorlar. Bu potada bizler de varık. Bu yorumdan sonra akşam yemeğine geçtik.

MÖNÜ VE LEZZET

Mönü listesini kullanmadık. Yalnızca burada deniz ürünleri tadılması gerektiği için biz de ilk önce ana yemek olarak balık ızgara siparişi verdik. Milagop balığı. Filet olarak kesilmiş. Ayrıca damak tadında da meze. Bu güzel ve dinlendirici ortamda ilk olarak samarella. Geleneksel Kıbrıs içki mezesi. Hellik. Bu bölgeye özgü genelde Dillirga bölgesi hellim türü. Allahtan buna da hellik peyniri demiyorlar. Ve bu güzel mezeler hem de otantik mezeler servisi devam etti. Çitlembit turşusu. Farklı bir tat. Ve yanında da iri yapraklı beni yer der gibi gabbar turşusu. Humus, yoğurt, tabii ki salata. Pancar gaynanmış. Çok lezzetli. Bunun eşi turunçtur. Cemal beyin eşine turunç koymasını önerdim. Aldığım cevap bana hiç yabancı değildi. Niçin yapayım. Müşteri nerde. Evet aynı konuşmalar eşim ile aramda da geçiyor. Ben de birşey önerdiğimde aynı cevap; “Canım niye ezileyim. Sonra dökeceyik” diye cevaplar alıyorum. Biz de birtakım geleneksel meze ve yemekleri gerekmedikçe yapmıyoruz. Rasim bey de gülümsedi. Evet aynı kaderi paylaşıyorsunuz diye yorum yaptı. Zeytinyağlı domades söğüş. Tadı bir başka. Ve guddruyi. Yani gabbarın çiçeklenmemiş tomurcğu ile hıyarcığı. Tam bir Kıbrıs meze sofrası. Az, öz ve lezzetli. Ortamı ile, sohbeti ile ve de tatlar ile tam bir sohbet sofrası. Vouni King Otel’in deniz kenarı mekânında aldığım ilk yemek. Ve çok zevk ve keyf aldım. Tabii ki yanında da bir bardak rakı işle birlikte. Cemal bey oldukça konuksever. Eşi de olduğundan fazla yardımcı oluyor. Oğulları Kat-uya da ODTÜ 2’de öğretim görevlisi. Yardımcı oluyor. Tipik ve hayran olduğum işletme modelleri. Eğer yolunuz düşse de düşmese de burada bir hafta sonu tatilini yapın. Dinlenirsiniz. Bu ortamı yaşayın. Mönüsündeki lezzeti, konaklaması, denizi ve havuzu ile birlikte. Hotel denize sıfır değil. Restorantın biraz ilerisinde. Sabahleyin de yine deniz kenarında bir kahvaltı. Pilavunalı ve omletli bir kahvaltı günü Karpaz’a dönüş.

TEL: 0533 864 44 04
ADRES:YEŞİLIRMAK KÖYÜ