“Vücut Dilinden Anlamış”
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kalabalık bir heyetle gittiği New York’tan nihayet döndü. Tatar New York’ta olduğu 10 günlük sürede çeşitli temaslar yaptığını açıkladı.
Tatar adaya döndükten sonra havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada “New York temaslarının oldukça uzun bir ziyaret olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türk Evi’nin açılışına katıldıklarını, BM Genel Sekreteri ile görüştüklerini, genel kurul çalışmalarını izlediklerini, üçlü görüşme gerçekleştirdiklerini, bunun yanında diğer devlet başkanları ile görüştüklerini, basına mülakatlar verdiklerini, orada yaşayan Kıbrıslı Türkler ve bazı iş insanı toplantılarına katıldığını” söyledi.
Tatar “diğer devlet başkanları” derken kim ya da kimlerle görüştüğünü söylemedi. Çünkü aslında öyle biri ya da birileri yok. Olsa bir fotoğraf verirdi.
Belki de gizli görüştü. Görüştüğü devlet başkanları Rum tarafından çekindiği için gizli bir yerde görüştüler o nedenle fotoğraf da çekemediler.
Tatar gerçekte New York’ta yaptıklarını dün sabah katıldığı bir TV programında özetledi. Turistik ziyaretler dışında her gün Türkevi’ne gittiğini söyledi.
New York’a gitmeden once yaptığı açıklamalarda BM Genel Sekreteri’nin Lute’un yerine yeni bir özel temsilci atamasına karşı olduklarını, iki taraf arasında henüz bir zemin olmadığı için bunun gereksiz olduğunu söyleyen Tatar 3’lü zirvede Guterres’in yen bir özel temsilci atamasını Kabul etti.
Ancak Rum hükümet sözcüsünün dün yaptığı açıklamada Tatar’ın Kıbrıs’a döndükten sonra yine vazgeçtiği iddia ediliyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos, Kıbrıs Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada “biz yemekte üzerinde mutabakata varılanın hayata geçirilmesini bekliyoruz, yemekten sonra Kıbrıs Türk tarafının geri adım attığının görüldüğünü” söyledi.
Ersin Tatar ise bu haberin aksine dün sabah katıldığı TV programında “Sayın Genel Sekreterin vücut dilinden anladım, ‘adam haklıdır’ noktasına getiriyor işi. Ben egemen eşitliğimi istiyorum. Bu benim halkımın hakkıdır” dedi.
Tatar bu açıklamayla eminim siyaset literatürüne çok önemli bir katkı yaptı. BM Güvenlik Konseyi’nin yönergeleriyle hareket eden Genel Sekreter’in vücut dilinden anlamış.
Yılların tecrübeli siyasetçisi, bakanlık, başbakanlık makamlarında bulunmuş Guterres vücut diliyle kendisinin haklı olduğunu söylüyormuş.
Tatar gerçekten buna inanmamızı mı bekliyor?
Halbuki Bm ve AB diplomatları Tatar’ın ekibine “Türkiye’nin ve Türk Dışişleri’nin kendileri kadar katı olmadığını” anlatıyorlar.
Özetle Türkiye Tatar’a yürü dedi. Ama kendileri yürümedi. Elbette bu bir taktiktir. KKTC tarafı uzlaşmaz taraf olacak, Türkiye de kendi çıkarlarıyla ilgili pazarlık marjını artıracak.
Açıkçası ilgili çevrelere, BM ya da AB yetkililerine “benim doğu akdenizdeki haklarımı garanti altına almadan Kıbrıs sorununda en küçük bir ilerlemeye müsade etmem” diyecek.
Bu kadar basit.
Tatar New York’taki Türkevi’ne gitmeye devam etsin. Zaten bu politikayı sürdürdüğü sürece ve en küçük bir esneklik ortaya koymadığı sürece başka biriyle görüşme yapamayacak.
BM Genel Sekreteri’nin vücut dilinden anladığını yakında gerçek dilinden anlayacak.