1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Vurdumduymazlığı marifet sananlar
Vurdumduymazlığı marifet sananlar

Vurdumduymazlığı marifet sananlar

Ne hallere geldik, kimsenin kimseye saygısı kalmadı. Küçük hesaplar için değer yargılarımızı yitirmeye başladık. Hiç kimse ne yazılan yazıları ve de söylenen sözleri dikkate almak istemiyor. Yapılan eleştirileri, ileride ülke sporu açısından doğabilecek

A+A-

Ne hallere geldik, kimsenin kimseye saygısı kalmadı. Küçük hesaplar için değer yargılarımızı yitirmeye başladık.

Hiç kimse ne yazılan yazıları ve de söylenen sözleri dikkate almak istemiyor. Yapılan eleştirileri, ileride ülke sporu açısından doğabilecek hataları görmemezlikten gelerek, saygısızlığı veya kuralsızlığı marifet sanıp, bildiğini okumaya devam ediyor. Ben yaparım olur zihniyeti maalesef aldı başını gidiyor.

Yapılan yanlışlıklar veya işlenen suçların ülkemiz için hiçbir önemi kalmadı. Uluslararası federasyonlar tarafından kabul görmememiz, yetkiyi elinde bulundurduğunu sanan kişilerin pervasızca davranmasına neden oluyor.

Nerde şike veya doping olayına karışan birileri varsa, adamıza getirip, gençlerimize kötü örnek sunmayı marifet sanıyorlar.

Bence burada en büyük suçlu, temiz futbol diyerek iş başına gelen Sertoğlu federasyonudur. Geçmişte şike, doping, hepatit B, AİDS gibi konularda etkin tavırlar ortaya koyamayıp, federasyonu ahbap çavuş ilişkileri ile yönetmeye kalkan ve başına bin bir sorun açan Adal federasyonundan hiçbir farkı kalmadı.

Bu kadar açık ve net bir konuda ortaya irade koyamayan bir federasyonun, önümüzdeki sezonda başarılı olması ve ülke futbolunu ileriye taşıması hayalden öte bir şey değildir. Zaten, Lefke olayında ortaya koyduğu iradesizlik, bu federasyonun çözüm üretecek kapasitesinin olmadığını göstermiştir.

Geçen sezon iş başına geldiklerinde lig bitimine az bir süre kaldığı için kendilerini fazla eleştirmeyi uygun bulmadım. Zaten önlerinde ekonomik açıdan problemler vardı, üstelik de tecrübeleri yoktu. Bu nedenden dolayı, eleştirmenin haksızlık olacağına düşünerek, yapılan hataları tamamen tecrübesizlik diye değerlendirip, onlara zaman verip adaletli bir davranış sergilemeyi uygun buldum.

Demek ki hata yapmışım. Yapılan yanlışlıkları eleştirmenin zamanla alakası yokmuş. Karar vermek, doğruları uygulamak veya en önemlisi kendi insanına saygılı davranmanın tecrübe ile uzaktan yakından ilgisi yokmuş.

Herhangi bir konuda doğru karar vermek ve uygulamak tamamen irade ve prensip meselesidir. Bir ülkenin futboldan sorumlu en önemli mercideyseniz, karar vermekten korkmayacaksınız. Yanlışı doğru kabul edip, “Tüzüğümüzde dopingle ilgili herhangi bir madde yoktur” deyip, başka ülkede ceza almış bir oyuncuya lisans çıkartmak, üstelik de spor adamlarının bu konuda uyarılarına kulaklarınızı tıkayıp, doping cezası almış bir futbolcunun lisansına imza atmak, güvenilirliğinizi ve itibarınızı lig başlamadan ortadan kaldırmakla eşdeğerdir.

Unutmayın, bu konu,  lig oynanırken, her fırsatta temcit pilavı gibi pişirilip pişirilip önünüze konacaktır. Ayrıca sadece bu konu değil, Lefke olayından tutun da sezon içerisinde yaşanabilecek tüm olumsuzluklar her fırsatta yüzünüze vurulacaktır. Çünkü sporseverlerin bu konuda size hiç güvenleri kalmayacaktır. Doğruları yapmadığını ve kişilere eyyam yaptığınız sürece spor kamuoyunun size zerre kadar güveni kalmayacaktır. Bunları yaşayıp göreceksiniz.

Gelelim Çetinkaya gibi saygı duyduğum, bana göre ülkemizin tek uluslararası kimliğe sahip kulübümüze.

Yani futbol yaşantımı noktaladığım kulübe. Geçmişi saymakla bitmeyecek başarılarla dolu bir kulübe. Kısacası ülkemizin en köklü ve en önde gelen kulüplerinden birine.

Doping cezası almış bir oyuncuya lisans çıkartmak gibi bir yanlışı nasıl kabul edebiliyor. Bu güne kadar bünyesinde ülkemizin en değerli futbolcularını barındıran, saygı duyulan yöneticiler yetiştiren bir kulübümüzün, bu kadar önemli bir yanlışa nasıl evet diyebilir.

Defteralı, Cipsi, Şemiler, Saffet hoca, Avni dayı ve sevgili Urcanımız gibi bu kulübe onurları ile hizmet eden kişilerin kemikleri sızlamayacak mı? Arap Erdoğanlar, Ertuğrullar, Sonallar Tözünler, Bardaklar, Betüler, Özgürgünler, Canerler ve daha bir çok değerli sporcu yöneticiler,  bu kulübe kanını terini akıtan oyuncular, hizmet ettiğiniz kulübün etik ve ahlaki değerleri yok sayarak doping konusunda taviz vermesine ne diyeceksiniz?

Bence yönetim, bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmalıdır. Spordaki etik değerlerin yok olmasına fırsat vermemelisiniz. Haksızlıkla kendilerine avantaj sağlayan kişilere camianızın kapılarını açmamalısınız. Bunu hangi kulüp yaparsa yapsın, bana göre hata yapmış olurlar. Bu şartlarda kazanılacak hiçbir başarının değeri yoktur.

Bu konuda Çetinkaya kulübünün daha duyarlı olmasını bekliyorum. Bazılarına kariyer sağlamak uğruna bu yanlışa fırsat vermeyiniz. Unutmayın temiz kazanılmış bir şampiyonluğun yerini hiçbir şey tutamaz.

Bir spor adamı olarak ve hayatımın büyük bir bölümünü spora adamış bir kişi olarak, sporun ahlaki ve etik değerlerine uymayan her olayın karşısında olacağımı belirtmek isterim. Sporda dünyanın ahlaksızlık olarak kabul ettiği konularda, gençlerimize kötü örnek olmayalım. İyi gençler yetiştirmek istiyorsak, kötü örnekleri emsal göstermeyelim. Bu konuda elimden geldiği kadar mücadele edeceğimi, bir eğitimci, bir spor adamı belirtmek istiyorum.

Temiz bir lig ve kazanılan temiz bir şampiyonluk için hep beraber mücadele etmeliyiz. İşte o zaman geçlerimizden saygı, ahlak ve etik kurallara uymasını bekleyebiliriz.

Siz yöneticiler ve teknik adamlar böyle hatalar yaparsanız, sporcuların size saygı duymasını bekleyemezsiniz. Önce siz gençlere örnek olmalısınız. Kısa süreli başarılar için gençlerimizin ve futbolumuzun geleceğini tehlikeye atmayınız.

Çünkü buna değmez…

  

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1630 defa okunmuştur