“Ya ağıllara bir yer göstersinler ya da bize başka bir köy göstersinler”
Mahalle arasındaki ağılların yaydığı kötü kokudan yıllardır şikâyet ettiğini anlatan Gönendere sakinleri, “sağlığından olduğunu” anlatarak, bir an önce ağılların köy dışına alınması için çağrıda bulundu.
Mahalle arasındaki ağılların yaydığı kötü kokudan yıllardır şikâyet ettiğini anlatan Gönendere sakinleri, “sağlığından olduğunu” anlatarak, bir an önce ağılların köy dışına alınması için çağrıda bulundu. Köydeki ağıldan birinin sahibi olan Fatma Horoz ise başlattıkları projenin yarım kalması nedeniyle etrafa kötü koku yayıldığını ifade etti.
AĞIL SAHİBİ FATMA HOROZ:
“Öyle bir çıkmaza girdik ki sormayın…”MAĞUSA KAYMAKAMI KEMAL SERPAL:
“Çabalıyoruz, en erken zamanda yoluna koyacağız”SERDARLI BELEDİYE BAŞKANI HALİL KASIM:
“Aradığımız desteği ne İçişleri ne Tarım ne de Sağlık Bakanlığı’ndan bulamıyoruz”
Fehime ALASYA
Gönendere köyü, köy içindeki ağıllar nedeniyle gerildi… Mahalle arasındaki ağılların yaydığı kötü kokudan yıllardır şikâyet ettiğini anlatan Gönendere sakinleri, sağlığından olduğunu anlattı, bu duruma bir an önce çözüm bulunması için yardım çağrısında bulundu.
Köydeki dört ağıldan birinin sahibi olan Fatma Horoz ise büyük bir çıkmazın içinde bırakıldıklarını anlatarak, büyük bir proje için girişim başlattıklarını, bu projenin tamamlanması halinde ağıl bölgesinin temiz kalacağını ve kötü koku yaymayacağını kaydetti.
Horoz, “Projede kuyularımız var, her şey sistemlidir ama bitiremiyoruz. Hayvanlar dışarıda kaldı, yağmur yağdı, temizlenmez oldu, çok kötü koktu” dedi.
Uzun yıllardır çalmadık kapı bırakmadığını ifade eden mahalle sakinleri ağıllardan yayılan kötü koku nedeniyle sağlığından olduğunu anlattı. Kimisi astım, kimisi koah, kimisi de akciğer kanseri hastası olduğunu belirten Gönendere sakinleri, “Bizi artık kurtarın” diye siyan etti.
Resmi makamlarda çalmadık kapı bırakmadıklarını anlatan bazı Gönendereliler ve köy muhtarı Mustafa Bostancıoğulları, bu sorunun bir an önce giderilmesini, ağılların köy dışına çıkarılmasını istiyor.
“Kimsenin ekmek pasında gözümüz yok” diyen mahalle sakinleri, köy içindeki hayvancılığın yaşam alanının dışına alınmasından yana hemfikir.
Ağılların bulunduğu yerlerde köklü ev sahiplerinin yanı sıra yeni yerleşim konutları da dikkat çekiyor. Köyden göç etmek istemeyen bazı gençler, ağılların dış alana alınmasını istiyor.
Baybars, bölgede incelemelerde bulunmuştu
Geçtiğimiz yıl Nisan ayında bölgedeki ağıllar sorununu yerinde dinleyen İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, bölgede incelmelerde bulunmuştu. Köy içerisindeki ağılların köy halkında yarattığı rahatsızlıkları dinleyen Baybars’ın, daha sonra ağılların taşınabileceği olası yerlerle ilgili uygun olan arazileri yerinde incelediği belirtilmişti.
Tüm taraflar şikayetçi…
Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım ise parselasyon için Karayolları Dairesi’ni beklediklerini belirterek zamanın uzadığından yakındı, İçişleri, Tarım ve Sağlık Bakanlığı’ndan destek bulamadıklarını belirtti.
Mağusa Kaymakamı Kemal Serpal da ağılların köy dışına alınması için arsadaki fiziki çalışmanın tamamlanmasını beklediklerini belirtti.
Serpal, “Karayolları Dairesi’nin uygun zamanını bekliyoruz. Olmadı özelden bir araç getirip yine de bu parselasyonu yapacağız” diyerek, bu konudaki karalılığını ifade etti.
Hasan Yorgancı, eşinin hastalanması nedeniyle artık mahallede duramadıklarını, köyden taşınıp kiraya çıktıklarını ifade etti.
Ağıldaki büyük baş hayvanların yaşam alanı içler acısı.
BÖLGELİLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Hüseyin Belin: “Hiç kapı pencere açamıyoruz”
“Artık sabrımız kalamadı, bu işlerden usandık. Sağlığımızdan olduk. Hiç kapı pencere açamıyoruz, kapalı pekili oturuyoruz. Akşamüzeri ve sabahları, çiğli havalarda nefes alamaz duruma geldik. Hayvanların ağılda yatacak yeri yok, çirkefin içinde yatıyorlar. Bu hayvanların etinden sütünden herkes yiyor, çok günah.
Pencere ve camlarına naylon poşet serdik, bu sayede koku girmesini önlemeye çalışıyoruz ki evin içine de o koku sinmesin.”
Sıdıka Belin: “Evde duramıyoruz, sokağa çıkamıyoruz”
“Çamaşırları eve seriyorum, hiç dışarıya asamıyorum, sinek pisinden geçilmiyor. Kokudan evde duramıyoruz, sokağa çıkamıyoruz, ne yapsak bilemiyoruz. Şimdiden sinekten durulmuyor, yazın ne yapacağız. Nefes alamaz duruma geldim, makineye bağlanıyorum, öyle nefes alıyorum. Emekli maaşımın yarısını nefes almak için ilaçlara makinelere veriyorum.”
Ahmet Avaracı: “Bu dert yıllardır bitmedi, gitmedi”
“Ben de eşim de ileri derecede astım hastasıyız. Yıllardır bu kokuyu çekiyoruz, çalmadığımız kapı kalmadı, olmuyor olmuyor… Bu kokudan temiz hava alamıyoruz. Tüm gün evde kapalı, akşamüzeri oldu mu evde de durulmuyor. Ne yapalım bilemiyoruz. Yazın sıcağı, kışın soğuğu, her mevsim dert, yıllardır bu sıkıntı bitmedi, gitmedi.”
Zikriye Avaracı: “Nereye şikayet ettiysek olmadı”
“Geçen yıl yazda 800 TL elektrik faturası ödedik, bu yıl yazın faturaya maaşımız yetmeyecek herhalde. Gece gündüz evin içinde klimada kapalı… Bu sorunu 30 yıldır çekiyoruz. Nereye şikayet ettiysek olmadı. Mal sahibine söylüyoruz adeta bizimle alay ediyor. Hayvanları çirkefin içinde yaşıyor, onlar yüzünden inek sütü içmez olduk. Bu olur şey değil.”
Ali Akyüce: “Ağılları kaldıramıyor, bari bize ev yapsınlar bizi kaldırsınlar razıyız”
"Gelmiş geçmiş tüm bakanlar ve hükümetler bize söz verdi, köy dışına kaldıracak denildi. 1992 yılından beridir bu sorun var. Geçmişte bu evde on tane inek vardı, o kadar rahatsız etmezdi. Şimdi çok inek var. Bu mal sahibi öğretmendir, sabah ve gece yarısına kadar buradadır, bu işe öğretmenler sendikası da el atmalı. Hayvancılığı yapan sözde annesidir ama değil, öğretmendir. Bu işe biri dur demeli. Ben de koah hastası oldum, kalp yetmezliğim de var. Örneğin bugün esinti var, koku çok ağır, kapı pencere açamıyorum, başımdan aşağıya yorgan çekiyorum da yine de kurtulamıyorum. Bu sorun çözülmezse mahalleli daha çok sağlığından olacak. Mahallede Boğaz kanseri olan, ciğer hastası olanlar var, bakanlık buna çözüm bulmalı. Ağılları kaldıramıyor, bari bize ev yapsınlar bizi kaldırsınlar razıyız."
Hasan Yorgancı: “Bizi artık kurtarın”
"45 senedir bu mahalledeyim, bu adamın 7, 8 tane hayvanı vardı, şimdi oğlu işletir, 300'e yakın hayvanı var, sözde mal sahibi annesi. Mecbur kaldım başka köye göç ettim, hanımımın karaciğerinde kanser oldu, 45 senelik evimi bıraktım da Dikmen’e kiraya çıktım, ayda bin 500 TL kira ödüyorum. İlaç paralarım derken, emekli paralarımızı doktorlarda, dışarıda yiyoruz. Köyde dört mandıra var. Hiçbirini dışarı çıkarmıyorlar. Kimse kimseyi mağdur edemez, bizi eve hapsettiler, sağlığımızdan, evimizden olduk. Sinekten oturtamıyoruz. Lütfen artık yetkililer de el atsın. Bizi artık kurtarın. Hayvanların yatacak yeri yok, hayvan doğum yapar, yavru çirkefte kaybolur. Ne çözüm sunduysak kabul etmediler, her seferinde para yok derler. Bizimle alay ederler."
Emrah Bostancıoğulları: “Devletin yetkili mercileri bunu denetlemiyor”
“Ağıl sahipleri ize yer göstermediler diyor bahane bulup doğayı ve çevreyi kirletiyor. Ta ki bu durum köyden dışarıya çıksın devlet tarafından denetlenebilirdi. O zaman çevreye ve sağlığımıza uygun şekilde üretim yaparlardı. Eşim dışarıya hiç çamaşır kurutmadı, sürekli evlerimiz havasız, kapı pencere açmaya korkuyoruz. Beş yıldır çalmadık kapı bırakmadık. Tüm bakanlıklara hem yazılı hem sözlü durumu aktardım, hiçbir netice alamıyoruz. Devletin yetkili mercileri bunu denetlemiyor. Yer gösterilmemesi bence bir bahanedir, sayı azaltılabilir veya temiz tutulur ama yapmıyorlar.”
Göndere Muhtarı Mustafa Bostancıoğulları:
"Ya ağıllara bir yer göstersinler ya da bize başka bir köy göstersinler"
"21 yıldır muhtarım, 17 senedir bu ağılların dışarı çıkarılmasıyla ilgili çaba sarf ediyoruz. Köyde dört tane büyük baş hayvancı var. İki tanesi orta, ikisi de büyük ölçekli çalışıyor. Sabah veya gece hava çiğ yaptığında kokudan durulmuyor. Hayvancılık yapılan büyük baş ağıllarının yanında astım hastası insanlar var. Onları eve hapsettik. Her hükümet döneminde bunları dile getirdik. Basının her türlüsüne de çıktık, şikâyetlerimizi aktardık. Son yıllarda hükümetler ilgilenir gibi oldu maça sorun bir türlü çözülmedi. Önce biz devlet yetkilileri ile hali arazi arayışına girdik. Yer bulduk, kabul gördü, ağıllar bölgesi olacak ama altyapı sıkıntısı var. Henüz yapılmadı. Yıllardır yapılacak deniliyor ama kimse üstüne düşmüyor. Elektrik hattı içinden geçiyor. Arazilerin şeklini düzeltip, yolunu sokağını yapıp bu hayvancıya yer göstermektir. Bu konu böyle büyütülmemeliydi. Hayvancılık Dairesi de gelip yeri gördü, şimdi kaymakamlık nezdinde girişimlerimiz oldu, içişleri bakanı gerekli talimatı vermiş, hala bekliyoruz. Bizler hayvancıklara da tepki koyamıyoruz. Onların da mevcut pozisyonunu koruyarak çevresine saygılı olması lazım. Hayvanlar diz boyu pisliğin içinde gezmemeli. Yaz geliyor, sağlığımız tehlike altına girecek. Sorun biraz büyük ama devlet eliyle iki ayda çözülebilir. Biz hükümete derdimizi anlatana ve onlar anlayıp çözene kadar hükümet de bakanlıklar da değişti, hiçbir çözüm elde edemedik. Devlet yardımcı olmalı. Biz hayvancığın ekmeğinde falan değiliz. Bu insanlara yol yordam göstermeli, çözüm bulunmalı. O bölgeden kaçan insanlar var, eğer sorun çözülmeyecekse bize başka bir köy göstersinler. Köyde toplam dört tane büyük baş hayvancı var. Serdar'ı belediyesine bağlıyız, o da bizimle mücadele veriyor ama yaptırım gücü yok."
Ağıl Sahibi Fatma Horoz:
“Öyle bir çıkmaza girdik ki sormayın…”
Köydeki dört ağıldan birinin sahibi olan Fatma Horoz, büyük bir çıkmazda olduğunu ifade ederek şu açıklamalarda bulundu:
“Çok şikâyet var, benim de çok söyleyecek lafım var ama dinleyecek merci yok. Daha önce de ağılları dışarıya çıkaralım diye çok talebim oldu, ona da izin verilmedi. Hayvanlar güneşte, yağmurda dışarıda kaldı. Yer gösterseler çıkacağız. Proje aldık, soğuk zincir yaptık, 260 bin Euro’luk proje yaptık, başladık, yarım bıraktılar. Oraya çok para attık. Yer gösterseler de hem bu borçla hem de yeni ağılla nasıl başa çıkacağım? Devletin de destek vermesi lazım. Devlet bana buranın üzerini örtmem için izin verse, sağım yerim, yem yerim, yatma yerleri tertemiz olacak. Bu projede kuyularımız var, her şey sistemlidir ama bitiremiyoruz. Hayvanlar dışarıda kaldı, yağmur yağdı, temizlenmez oldu, çok kötü koktu. Öyle bir çıkmaza girdik ki sormayın… Bu proje için 2016 yılında başvurduk, onay aldık, madem ki dışarıya çıkılması gerekirdi neden onay verildi. Tüm bu yatırımları yaptık, bitirmemize izin verseler burası tertemiz olacak, böyle koku olmayacak.”
Köydeki dört ağıldan birinin sahibi olan Fatma Horoz, projelerinin yarım kalmasından ötürü bunların yaşandığını savundu.
Mağusa Kaymakamı Kemal Serpal:
“Çabalıyoruz, en erken zamanda yoluna koyacağız”
Mağusa Kaymakamı Kemal Serpal, ağılların köy dışına alınması için arsadaki fiziki çalışmanın tamamlanmasını beklediklerini belirtti. Gerekirse özel iş aracıyla müdahale ettireceğini kaydeden, Sarpal, “Uygun bir arazi bulduk, düzeltmek için Karayolları Dairesi’nin uygun zamanını bekliyoruz. İş aracı gelip arazide düzeltme yapacak, arazi düzelir düzlemez, bölgedeki parselasyon yapılır yapılmaz bölgedeki ağılları akabinde dışarıya taşıyacağız. Bu ağılları kesinlikle dışarıya taşıyacağız. Olmadı özelden bir araç getirip yine de bu parselasyonu yapacağız. Elektrik, su gibi altyapıları da çok kolay takılacak bölgedir, çabalıyoruz, en erken zamanda yoluna koyacağız” dedi.
Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım:
“Aradığımız desteği ne İçişleri ne Tarım ne de Sağlık Bakanlığı’ndan bulamıyoruz”
Ağılların köy dışına alınması gerektiğinin altını çizen Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım, ilgili bakanlıklardan bu yönde hiçbir destek göremediklerini belirterek, yardım talep etti.
Kasım, açıklamasında şunları ifade etti:
“Gönendere Tirmen arası bir yer belirlendi. Aklınıza gelen ilgili tüm bakanlıklara konuyu ilettik. Sözde Kara yolları Dairesi’nin göndereceği bir araçla alt yapı için girişim yapacaktık, arazileri düzeltip hemen akabinde parselasyona başlayacaktık ama olmadı. Ağılları temiz tutması için gidiyoruz, ceza yazıyoruz, 25 TL gibi komik bir rakam. Aradığımız desteği ne İçişleri ne Tarım ne de Sağlık Bakanlığı’ndan bulamıyoruz. Elektriği de suyu da hemen takılabilecek noktada. İlgili bakanlıklar harekete geçse, köy dışına taşıması için yer göstersek ve taşımasa o zaman elimden geleni yine yaparım. Hem vatandaşın da güveni artar ama 8 aydır uğraşıyorum, hiçbir hareket yok, olmuyor. Bu ağılların köy dışına çıkması şart. Bölgeliler haklı ama ağılların sahiplerine de yer gösterilmeli.”