“Ya başımıza bir şey gelse?”
Eyleme katılıp, eski kıyafetleri Kıb-Tek Binası önüne döken çalışanlar, YENİDÜZEN’e konuştu
Fehime ALASYA
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın dün gerçekleştirdiği eylemde, iki yıldır iş sağlığına ve güvenliğine uygun giyecek ve ayakkabı alamayan personeller de protesto etmek için eyleme destek verdi.
Eyleme katılıp, eski kıyafetleri Kıb-Tek Binası önüne döken çalışanlar, YENİDÜZEN’e konuştu, içinde olduğu durumu dile getirerek, bu duruma bir an önce çözüm bulunmasını istedi.
Spor ve lastik ayakkabılar ile çalışmak durumunda kaldığını anlatan personel, “Ya başımıza bir şey gelse?” diye sordu.
Can güvenliğinden endişe duyan işçiler, “Ya eski yırtık kıyafetleri giyiyor ya da kendi eski kıyafetlerimizi giyip işe gidiyoruz. Elektriğe maruz kalırsak direk olarak bizi sorgularken ne giydiğimize bakacaklar ve bizi suçlayacaklar” diyerek sıkıntılarını paylaştı.
Personel ne dedi? Personel ne dedi? Personel ne dedi?
Mehmet Dana:
“Biz işimize sahip çıkıyoruz, bize de sahip çıkılmasını bekliyoruz”
Teknecik Elektrik Santrali, Dizel bölümü Teknisyenim. Ne yazlık ne de kışlık kıyafetimiz yok, güvenli ayakkabımız yok, yırtık veya parçalanmış veya kendi imkânlarımızla aldığımız kıyafetlerle görev yapmaya çalışıyoruz. Biz işimizi seviyoruz ve yönetimin bunu görsün istiyoruz. Koskoca elektrik santralinde iş güvenliği olmadan, spor potin veya iş güvenliği olmayan ayakkabılarla kos koca santralde çalışıyoruz. Yarın öbür gün başımıza bir şey gelirse, bize çok gördükleri o ayakkabılar benim ayağımdan daha mı değerlidir sormak isterim? Ya başımıza bir şey gelse?
Sigortalıyız ama ayağıma bir şey olsa sigorta uygun ayakkabı giymediğim için beni karşılamayacak. Biz işimize sahip çıkıyoruz, bize de sahip çıkılmasını bekliyoruz.
Servet Akkılıç:
“Can güvenliğimiz söz konusudur, o yüzden buradayız”
Ben de Teknecik, Dizel ve Termik santral’de gözlemci olarak çalışıyorum. İki yıldır iş güvenliği kıyafeti verilmeden çalışıyoruz. Bir türlü bu soruna çözüm bulunmuyor. Günlük yaşamda kullandığımız spor ayakkabılar ile işe gidiyoruz. Bunun hiçbir güvenliği yoktur. Her bölümün kendine göre özel kıyafet ve ayakkabısı var. Bizim bölümümüzde kaygan bir zemin ve mazot mevcuttur, ayakkabı ve kıyafetlerimiz sürekli yıpranıyor. Burada kimse farklı bir amaç gütmüyor, can güvenliğimiz söz konusudur, o yüzden buradayız. İşimizi sağlıklı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Cankay Ebeler:
“Canlı elektrikle bire bir çalışıyoruz. Bu yüzden uygun kıyafet ve ayakkabılarımızın olması gerekiyor”
Lefkoşa Bölge Amirliği’nde çalışıyorum, canlı elektrikle bire bir çalışıyoruz. Bu yüzden uygun kıyafet ve ayakkabılarımızın olması gerekiyor. Bu yönetim bizlere uygun kıyafet ve ayakkabı almamakla direniyor. Ya eski yırtık kıyafetleri giyiyor ya da kendi eski kıyafetlerimizi giyip işe gidiyoruz. Elektriğe maruz kalırsak direk olarak bizi sorgularken ne giydiğimize bakacaklar ve bizi suçlayacaklar. Eğer bize bu kıyafetler verilmezse giyemeyiz… Bir an önce bu durumun giderilmesi gerek…
Hüseyin Eminağa:
“Personele karşı vurdumduymazlık içerisindeler”
Teknecik Elektrik Santrali Elektronik bölümündeyim. Benim işim diğer arkadaşlara göre daha tehlikesiz fakat bu yaşanalar tabi ki hepimizi ilgilendiriyor. Teknecik’te çalışan ve oraya girip çıkan herkesin usulüne uygun giyinmesi gerekiyor. Müdürümüz bunu düşünmüyor, personele karşı vurdumduymazlık içerisindeler. İki yıldır bize kıyafet verilmedi. Personel ne buluyorsa onu giyiyor veya kendi imkânlarıyla uygun iş kıyafeti ve ayakkabı temin ediyor. Uygun kıyafeti giymeyen personel ise olası kötü bir durumda uygun giyinmediği için suçlu bulunacak. Bu olur şey değil…
KIB-TEK İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı, Ercan Köseoğlu:
“Devlet örnek olmalı”
YENİDÜZEN’e konuşan KIB-TEK İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Ercan Köseoğlu, iş sağlığı ve güvenliği konusunda devletin öncü olması gerektiğini belirtirken, yaşananların eylem aşamasına kadar gelmesinden duyduğu üzüntüyü paylaşırken, yönetimin tehlikeleri görmezden geldiğini kaydetti.
Köseoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
İş sağlığı yasalarına göre, işveren her zaman birinci sorumludur ve her türlü emniyet tedbirlerini almak zorundadır. Her yıl bu kıyafetlerin temini ise toplu sözleşmede vardır. Her yıl nisan ayında bu kıyafet ve ayakkabıları vermek durumundadır. 2016 yılından beridir kıyafetler verilmedi, iki yıldır kıyafetler verilmiyor. Bir türlü de uzlaşı yoluna gidilmiyor. İhalenin iptalini duyduğum zaman yönetime en azından ayakkabı için harekete geçilmesi gerektiğini belirttim ama yine de olmadı.
Tehlikeleri raporluyor ve dile getiriyoruz fakat bunların önlemi için hiçbir şey yapılmıyor, tehlikeler görmezden görülüyor.
Bu sendikamız tarafından da dile getirildi, ben de savunuyorum ve dile getiriyorum; önce devlet iş sağlığı ve güvenliği için öncü adımlar atmalı, sonra da özel iş yerlerine örnek olmalı, teşvik edici olmalı ve denetimler sürmeli. Ama önce biz bu yasalara uymalıyız.