‘YA BELEŞ’ KAMPANYASI
Teorik olarak KKTC turizminin bu dönemde patır patır patlaması lazım.
TL-zone bölgesi haricinde olan bütün turistler potansiyel birer müşteri bizim için…
Malum, TL yerlerde sürüm sürüm vaziyette!..
Türkiye’de üniversitede ekonomi derslerinde ‘enflasyonun yararları’nı anlatırdı hocalar bize…
Lisedeyken ‘fasulyanın faydaları’ vardı ya, onun gibi…
Neymiş?
Enflasyon ve devalüasyonun ‘kötü’ taraflarının yanı sıra ‘faydalı’ yönleri de varmış.
Ne gibi?
Mesela ‘ihracat’ daha kolay yapılabilinirmiş.
Benzer ürünlerin pazarlanmasında diğer ülkelere göre ‘fiyat’ta rekabet şansınız artarmış.
Başka?
Bir de ‘turist’ daha fazla gelirmiş enflasyon ve devalüasyon olan ülkelere…
* * *
Bizim Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu da bu ‘tüyo’yu kapmışa benziyor.
Zira KKTC turizmini İskandinav ülkelerine pazarlamak için inisiyatif alıyor.
Oralara ‘çıkarma’ yapacakmışız.
KKTC turizmini pazarlayıp, memlekete gelen İskandinav popülasyonunun artıracakmışız.
Çok heyecan verici!..
Zira bu İskandinav ülkelerinde yaşayanlar öyle sıradan ‘yabancı turist’e benzemezler.
Adeta Euro içinde yüzüyorlar!..
‘Avrupalı’ deyince aklımıza ‘zenginler kulübü’ gelir ya…
İskandinavlar ‘zenginlerin de zengini’…
Kişi başına 45-50 bin dolara ‘para’ demiyorlar.
* * *
İşte bu kadar ‘paralı’ bir kesime dönük tanıtma ve pazarlama aktivitesi içine girmişken Turizm Bakanlığımız, bir ufak katkı yapayım istedim.
KKTC turizmini tanıtmak için bir slogan buldum: ‘Ya Beleş Memleket…’
Bence çok tutar.
Slogandaki ‘memleket’i çıkarın, yerine istediğinizi yazın, uyar.
Mesela ‘Ya beleş tatil…’
Ya da ‘ya beleş yeme içme…’
Öyle değil mi Euro, Sterlin ya da Dolar kullanan birisi için?
100 Euro’ya bir hafta yiyip içer yabancı bir turist bu ülkede…
Memleket o kadar ‘ucuz’ ki!..
Eskiden ‘batan güneşi’ ya da ‘batık gemi’yi pazarlardık turizmde…
Şimdi ‘Batan memleket’i…