1. YAZARLAR

  2. Neşe Yaşın

  3. YA DEPRESYON YA İSYAN
Neşe Yaşın

Neşe Yaşın

YA DEPRESYON YA İSYAN

A+A-

Çok kötü günler yaşıyoruz ama bir yandan da daha iyi günlerin işaretlerini çakan günler bunlar. Rusya’nın vanaları kapatma tehdidi karşısında Temiz Enerji seçeneğine yönelinmesi mesela ya da dünyaya önemli bir buğday ihracatçısı olan Ukrayna’nın artık bunu sağlayamaması sonucunda hayvan üretiminde azalmaya gidilmesinin gerçekçi bir seçenek olarak ortaya çıkması. Hayvan yemi için ithal edilen tahılın yerine et üretiminin yerine bitkisel ürünler üretimine yönelme… Yakında bütün bunların sıklıkla tartışılacağı bir temiz enerji ve Vegan devrimin gerçekleştiğini görme olasılığımız oldukça yüksek. Karbon ayak izlerimizi küçültmeye yönelik çevreci kampanyalar artık daha çok taraftar bulabilir.

Rusya’dan alınan gaz için ödenen paralar insanları öldüren silahların alımında kullanılıyor. Her birimiz bir biçimde militarizme katkı koyuyoruz. Bütün bunların sorgulandığı bir döneme geçeriz belki. Petrol ne zaman barış için aracı olmuş ki Kıbrıs civarındaki doğal gaz kaynaklarının barış kurucu olduğuna dair teoriler geliştiriliyor. Şimdiye kadar bunun tersi yönde bir işleyiş olduğu apaçıkken hem de.

Sanat ve edebiyat ise bir takım şarlatanlık ve sayıklamalardan uzaklaşıp insanın, hayvanın, her türlü canlı, cansız varlığın dünyadaki serüvenini, iyiliği, güzelliği ve adaleti temel alan yeni bir yol çizebilir, yeni bir dil oluşturabilir kendine.

Bu savaşla birlikte dünyayı dolanan kirli paranın ipliği iyice pazara çıkmaya başladı. Bizim başımızı sokacak bir yer almak için kuruş kuruşa biriktirdiğimiz paralar bazılarının günlük harcamasından az. Öyle çok kendi gemimizi kurtarma telaşına düşmüşüz, kendi bacağından asılan koyun olmama gailesindeyiz ki bize de zarar veren bu sistemi yeniden ürettiğimizin farkında bile değiliz.

Salgın, küresel ısınma ve savaşa her birimizin dolaylı bir katkısı olduğunu görmeye başlayacağız belki artık.

Son sıralar bir uyurgezer gibiyim. Dehşetin uyuşturduğu insanlığın ruh halinin bana sirayet etmiş hali bu. Ölüm haberlerine karşı kayıtsızlık bir göstergesi bunun. Bir çeşit psikolojik savunma mekanizması. Yokmuş, olmamış, olmayacakmış gibi davranmak…

Artık başka şeyler konuşma, eski ezberleri bozma zamanı gelmedi mi gerçekten? Güç sahibi, karar verici olanların en büyük derdi kendi pozisyonlarını korumak ve bunun için her türlü çıkarcı hamleyi yapmaya hazırlar. Politik alanda en temiz ve insan odaklı olanların yeri hapishaneler. Gerçeği söyleyip çıkarcı düzenlere çomak sokan kaç kişinin demir parmaklıklar ardında olduğunu bir düşünün.

Bir insanlık devrimi gerçekleşecekse onun öncülüğünü sanatçılar yapacak. Şiirler, şarkılar, görsel sanat işleri yapacak. Bu kapitalist, bu militarist taarruzun karşısına ancak tüm estetik değerleri, adalet anlayışı ve insan odaklı yaratımlarıyla sanat çıkabilir.

Kültür ve sanata ayrılan fonların küçülmesi bir bahane olamaz, çünkü sanatçı toprağı güzelliğe çevirebilen, kâğıt ve kalemle isyan başlatabilendir.

Neo liberal sistemin esiri haline gelmiş, fonları temel meselesi zanneden sanatın artık silkinip kendini sorgulaması gerek. Büyük kriz çağındayız. Ya krizin parçası olacağız ya da dışına çıkacağız çemberin.

Görünen o ki en çok birbirleriyle rekabet etmek, mikro iktidarını oluşturmakla iştigal etmekte pek çok sanat kişisi. Elbette estetik değerleri öne çıkaracağız ve vasatın yükselişine karşı çıkacağız, sanatın gerçek niteliği üzerine kafa yorup küçük hesaplarıyla ortalığı bulandıran yeteneksizlere geçit vermeyeceğiz ama bu ana meselemiz değil ki.

Hayat bizi çağırıyor, yaralı bir dünya inleyerek yardım bekliyor bizden. Silkinip uyanma, yeni sanat manifestoları oluşturma zamanı şimdi.

Ya karanlığa savrulacağız hep birlikte ya da meşalelerimizi tutuşturup sokağa çıkacağız. Berbat insanlık hallerini biz anlatırız, kandırılmışlara biz ayna tutarız ancak.

Biz de kimmiş “ben” varım diyorsanız o “ben”in nasıl yok edileceğini görürsünüz yakında. Ben bize karşı değil çünkü. Ne hiyerarşi tek model ne de başkalarıyla olmak bireysele zarar.

Çok zor günler yaşıyoruz. İki seçenek var önümüzde ya kolektif depresyon ya da isyan.

Bu yazı toplam 1542 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar