Ya uyanırsak?
68 kuşağının Kıbrıslı kahramanları yüksek öğrenim gençliği, Dr. Küçük ve Denktaş’a karşı yurtdışında ciddi muhalif tavır sergilediler.
O yıllar en çok onlar için zor geçti.
Denktaş ve Dr. Küçük’ün vatan haini ilan ettiği bu kişiler, fakirlikle boğuşan ve ayrıcalıklı zümrenin çıkarları için ezilen Kıbrıs Türklerinden başka bir şey düşünmüyordu.
Savaş Gazetesi de bu mücadelenin başlangıç noktası, fikir müessesesi oldu.
Özker Yaşın ve arkadaşları tarafından kurulan gazete, ülkenin ilk bağımsız ve muhalif gazetesi olarak biliniyor. Yayınları liderliği rahatsız edecek kadar güçlüydü ve halkta karşılığı vardı.
Gençler anlatıyor, halk uyanıyordu. Tahtı sarsılan Denktaş ve Dr. Küçük bu adamlardan müthiş rahatsızdı.
Pankart tutan, alkış koparan, düşünmeyen, ayakçılık yapan bir gençlik isteyen liderliğe karşı CTP kurulmadan az önce Özker Yaşın bir şiir yazdı.
Herkesin ne yapması gerektiği yazıyor. Herkes üzerine düşeni almalı.
SAVAŞ GAZETESİ 7 TEMMUZ 1969
DEMEDEN
EDEMEDİKLERİM/Özker Yaşın
Gençlere Ninni
Sayın gençlerimiz
İki Fikret var bildiğimiz
Biri şair Fikret
Biri ressam Fikret
O Fikret adlı şair
“Bütün ümid-i vatan sizdedir” demiş gençlere
Yalan değil adamın dedikleri
Ol saltanatımız sizin sayenizde
Orhan Veli adlı bir başka şair
“Neler yapmadık vatan için
Kimimiz öldük
Kimimiz nutuk söyledik” demiş
Siz ölenlerdensiniz
Biz nutuk söyleyenlerdeniz…
Sayın gençlerimiz
Lütfen kabul edin şu farkı
Biz idare eden
Siz idare edilensiniz
Daha ortaokul sıralarında
Yürüyün derdik sizlere
Dökülürdünüz yollara
Az mı bağırdınız bize
“Ya ya şa şa” diye
Neydi o karşılama, uğurlama havaları
Kışın soğuğu, yazın sıcağı
Bazen üşüttü, bazen yaktı vücutlarınızı
Başlayınca cav cav havası
Sizler koştunuz siperlere
Sizler öldünüz
Biz nutuk söyledik cenazenizde
Siz katlandınız mahrumiyetlere
Biz rahat ettik sayenizde…
Sayın gençlerimiz
Nasıl değiştiniz şimdi
Böyle mi beklerdik sizi
Siz değil miydiniz “ya ya şa şa” diyenler
Siz değil miydiniz her buyruğumuza
Boyun eğenler
Hangi kurt girdi içinize
Hangi solcuya kandınız…
Bizim bildiğimiz genç dediğin
Saygı duymalı büyüklere
Ve uymasını bilmeli
Eski usullere…
Bir toplantı mı yaptınız
Bağlılık telgrafı çekeceksiniz bize
Heyet gönderirsek Türkiye’ye
Uçak alanında karşılayacaksınız heyeti
Çiçek vereceksiniz üyelerine…
Bizim bildiğimiz genç dediğin
Otur deyince oturmalı
Kalk deyince kalkmalı
Gel deyince gelmeli
Git deyince gitmeli
Gül deyince gülmeli
Öl deyince ölmeli…
Bizim bildiğimiz genç dediğin
Yağ çekmesini bilmeli
Karışmamalı her şeyin
Etlisine sütlüsüne
Bizim bildiğimiz genç dediğin
Tahta üstünde yatmalı
Ekmeğine zeytin katık yapmalı
Boykot, nümayiş, gösteri
Hoş değil bunların hiçbiri
Gençler okumamalı asla
Aykırı ses çıkaran gazeteleri…
Bizim bildiğimiz genç dediğin
Kafasını bozmamalı –izmlerle
Bülten mülten yayınlayıp
Uyandırmamalı milleti
Size ne İngiliz Üs’sünden
Size ne Orta-Doğu’daki petrolden
Size ne Filistin göçmeninden
Siz dersinize bakın efendim
Bozmayın kurduğumuz düzeni
Siz böyle konuşursanız
Yevmiyesi beş şiline adam bulamayacağız
Yıllardır devşirdiğimiz meyvaları
Beleşine yolamayacağız bu yağma bahçesinden
Sallanacak kurduğumuz saltanat
İşçiler uyanacak
Göçmenler uyanacak
Köylüler uyanacak
Halk uyanacak
Onlar uyandığı zaman
Bizim halimiz ne olacak? …
(Teşekkürler Naim Pınar.)