Yahudi Muhacirler 17
“Yahudi Muhacirler 16” başlıklı yazımızda “Ksilodimbo” isimli bir köy yakınında, Karağulos kampından ayrı olarak bir başka kampın oluşturulduğundan bahsetmiştik. Yazımızda “tam olarak” yerini belirtememiş olmakla birlikte, söz konusu yerleşim yerinin Lârnaka-Mağusa arasında bir yer olduğunu vurgulamıştık. Bir okurumuzun katkısıyla söz konusu köyün, bugün itibarıyla “Xylotymbou” olduğunu ve Dikelya İngiliz Üssünün hemen yanıbaşında bulunduğunu görüyoruz. Konuyu biraz daha araştırdığımızda, 13 Temmuz 2014 tarihli Yunanca bir haberde, söz konusu köy yakınında Yahudi Muhacirlerin yaşam yerine bir anıtın yapıldığını ve anma düzenlendiğini görüyoruz.
Haberde şu bilgiler de paylaşılıyordu:
“68 yıl önce Kıbrıs’ta iki kamp inşa edilmişti. İlk’i Mağusa’da ikincisi ise Xylotymbou köyü yakınlarında. Şu anda İngiliz egemen bölgelerinden Dikelya yönetimi içerisinde kalan bu alan ve diğer kampta, gelecek 3 yıl içerisinde İsrail’in gelecekteki yurdunu oluşturmak için savaştan kurtulan 53.000 Yahudi Muhacir bu adada kamplarda yaşamıştır. Bu kamplarda 3 yıl içerisinde 2.200 bebek dünyaya gelmiştir. Kampların kapanmasıyla 1949'da kampların neredeyse tüm fiziksel izleri kayboldu. Kampların kapanışından bu yana geçen altmış beş yıl içinde, kampları anmak için yapılan girişimlerden biri de çevre köylerle olan yakın ilişkileri hiç bir zaman somutlanmayan, Mağusa'nın hemen dışındaki Caraolos kampı idi...”(www.greeknewsonline.com)
Bu bilgiyi de sizlerle paylaştıktan sonra Yahudi Muhacirler’le ilgili Hür Söz gazetemizdeki kaynak haberlere devam edelim...
Bir yandan gruplar oluşturularak Mağusa’dan Filistin’e gönderilen Yahudi Muhacirler varken, diğer yandan, Mağusa-Karağulos kampındaki Yahudi Muhacir artışını rahatlatmak için bugün Dikelya sınırları içerisinde yer alan ve yukarıda bahsettiğimiz “Xylotymbou” köy civarındaki yeni yapılan kampa da aktarımlar olduğu görülmektedir.
“10 Aralık 1946-Hür Söz-s:2
750 YAHUDİ GİTTİ
Geç vakit aldığımız resmi bir habere göre s.s. “Ocean Vigour” gemisiyle 750 mülteci Yahudi dün öğle sonu Filistin’e hareket etmiştir.
Diğer taraftan Karaoğlu kampındaki Yahudilerden ilk 2.000 kişinin Dikelya’ya nakline başlanmıştır.”
11 Aralık 1946-Hür Söz-s:1
1000 YAHUDİ HAREKET EDİYOR
Geç vakıtta aldığımız resmi bir habere göre “Ocean Vigocu” gemisi ile Arhlip Kampına nakledilmek için 1000 Yahudi seçilmiştir. Bunlardan beş yüzü bu sabah ve 500’ü de Cuma sabahı hareket edecektir.”
Karağulos Kampı, ne kadar da “geçici” olarak oluşturulan bir kamp gibi lanse edilse de, burada bir esir kampı kadar ciddi önlemlerin yer aldığı bazı haberlerden anlaşılabilmektedir. Elbette bunun en büyük nedenlerinden biri, tüm bu sevkiyat ve kamptaki barınma işlemleri devam ederken, diğer yandan, Filistin toprakları üzerinde yeni İsrail devletini oluşturmak için çeşitli yollarla oraya gelen Yahudilerin, İngiliz asker ve polislerine karşı tedhiş olaylarının yoğun olarak sürmesidir. Tüm bu olaylar da göz önünde bulundurulduğunda, İngiliz sömürgeciliğinin Yahudilere yardım eder gibi görünmesinin pek de masumane olmadığı dikkat çekmektedir.
Karağulos kampına dönersek; kamp giriş çıkışlarında ve özellikle işçiler üzerinde sıkı bir denetim uygulandığı görülmektedir. Öyle ki; yoklamalar sırasında yasak olan her madde için cezaya çarptırılabiliniyor insanlar...
“23 Aralık 1946-Hür Söz-s:2
Mağusa Haberleri
(Hususi Muhabirimiz Bildiriyor)
.....
Karaoğlu Kampında işlerinden kurtulan ameleler köylerine gitmeden önce Polis tarafından üzerleri araştırılmıştır. Karaoğlu kampında çalışan Tirgomolu Spircs Sodiri akşam üzeri kamptan çıkarken Polis üzerinde Kraliyete ait 4 paket 20’lik İngiliz sigarası ve daha bazı sigaralar bulunmuş ve aleyhine iki dava getirilerek birinciden 2 lira 2 şilin, ikinci davadan da 1 lira 1 şilin para cezasına çarpılmıştır.”