Yahudi Muhacirlerin Kıbrıs-Mağusa'ya gelmeye başladığı günden itibaren, konuyla ilgili haber yayınlayan elbette sadece Hür Söz gazetesi değildi. O günlerde yayın hayatımızda olan Halkın Sesi gazetesi gibi, 1946 yılında yayın hayatına başlamış olan Ateş Gazetesi de yer almaktaydı. Bunlar yanında gerek İngilizce gerekse Elence yayınlanan gazetelerin olduğunu da unutmamak gerekir. İşte bu gazeteler de o yıllarda Yahudi Muhacirlerle ilgili haberler yapmaktaydı. Fakat bazı zamanlar, yapılan haberlerde "hatalı" bilgi içerikleri de yer alabilmekteydi. Böylesi bir duruma örnek olarak Hür Söz gazetesinde çıkan "Tekzip" başlıklı bir habere yer verelim. Özellikle Yahudi Muhacirlerin Filistin'e gitme serüvenlerinin bir sisteme oturtulması konusunda alınan önlem ve uygulamaların varlığını da bu Tekzip, kendi içerisinde anlatır nitelikteydi. Ayrıca Yahudi Muhacirlerin de bir yandan adaýa gelmeleri diğer yandan Filistin'e gitmeleri de devam ediyordu...

"13 Mart 1947-Hür Söz-s:2

Tekzip

Bazı gazetelerde 12 Mart tarihinde Kıbrıs’tan Filistin’e gidecek Yahudilerin ayda 1500 olarak tesbit edildiği yazılmakta idi. Bu işle alâkadar Sivil İdare Memuru bu haberi tekzip etmekte ve Kıbrıs’tan Filistin’e gidecek Yahudilerin aylık sayısında hiç bir değişiklik olmadığını bildirmektedir.

14 Mart 1947-Hür Söz-s:1

Yahudi Geliyor

Bir kafile Yahudi daha gelmiştir. Yahudiler bu sabah saat 7’de karaya çıkmaya başlamışlardır."

16 Mart 1947-Hür Söz-s:1

700 Yahudi Daha Geldi

Dün Empire Rival’ın getirdiği 700 Yahudi Mağusa’dan karaya çıkarılmıştır."

Sürekli geliş gidişler olurken, Bazı kafilelerde yer alan Yahudiler'in kendilerini tanıtan hüvviyetlerinde bazı sorunlar da yaşanmaktaydı. Yani kısacası, gemiyle gelen Yahudi Muhacir kafilesi, hiçbir denetim ve kontrolden geçmeden kamplara yerleştirilmesi gibi bir durum söz konusu değildi. Sağlık denetimleri yanında gelenlerin kimlik bilgilerinin de titizlikle kontrol edilmekte olduğunu, gazete hanerlerinden anlayabilmekteyiz. Nitekim  697 kişilik yeni bir kafilenin direkt kamp içerisinde yer alan yatı yerlerine gönderilmeyip sorguya alındıklarını görüyoruz. Ayrıca bu haberde, Yahudi Muhacirlerle İngiliz askerleri arasında bazı hadiselerin geçmekte olduğunu, "55inci kamp"ın ki muhtemel "koğuştan" bahsediliyor, buranın bir "sorgu koğuşu" olduğunu görmekte, Mağusa'ya getirdiği yeni Muhacirleri bıraktıktan sonra aynı geminin, bu kez Filistin'e Yahudi Muhacir gruplarını götürdüklerini de haber içerisindeki bilgilerden öğrenebilmekteyiz...

"17 Mart 1947-Hür Söz-s:2

Yahudi Akını

Cumartesi günü sabah saat 7’de S.S. Empire Rival’dan 544 erkek ve 153 kadın Yahudi çıkarılmıştır. Bazı Yahudilerin hüviyetleri şüpheli olduğundan hepsi de Karaoğlu’ndaki 55inci kampa sorguya çekilmek için sevkedilmiştir. Gemiden nakil esnasında küçük hadiseler olmuşsa da Karaoğlunda hiç bir hadise olmamıştır. Öğlenden sonra 750 Yahudi Filistin’e gönderilmek için S.S. Empire Rival’a nakledilmiştir. Takriben ö.s. 6.30’da Empire Korveti Mağusa’ya gelerek ayrıca 138 mülteci daha getirmiştir."

Ve Futbol karşılaşmaları da bir yandan devam etmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, Alman Esirlerinden oluşan futbol takımıyla karşılaşma yapmak için can atan Rum futbol takımları yer almaktaydı. Mağusa'nın köklü kulüplerinden Anortosis de, bu "karşılaşmalardan" birinde rôl alıyordu...

"19 Mart 1947-Hür Söz-s:2

Mağusa Haberleri

(Hususi Muhbirimiz Bildiriyor)

Futbol

16.3.47 Pazar günü Maraş G.S.E. Stadyumunda karşılaşan (Alman Esirleri ile Anortosis) maçında Alman Esirleri 4-3 galip gelmişlerdir. Alman Esirlerinden bazıları oyunun aralık vaktinde çok güzel Akrobatik oyunlar yapmış ve halkın coşkun alkışlarına gark olmuşlardır."

1946 yılından 1947 yılının ilk aylarına kadar Filistin'e kaç Yahudi Muhacir'in gittiği konusunda bir bilgiye rastlıyoruz, 22 Mart 1947 tarihli Hür Söz gazetesinde. Bu rakamın içerisinde azımsanmayacak sayıda kişinin "kaçak" olarak da Filistin'e gitmeyi denemiş oldukları hakkında bilgi alıyoruz. Durum şunu gösteriyor ki, Mağusa-Filistin hattındaki Yahudi Muhacir taşımaları kontrol ve kayıt altında yapılmaktadır. Bunun dışındaki hareketlerle Filsitn'e gitmeye çalışanların "kaçak" olarak nitelendirildiğini görmekteyiz. Ayrıca bir diğer haberde, özellikle İngiliz vatandaşlarının mecbur kalmadıkça Filistin'e gitmemelerini ve sadece buraya görevli ve/veya transit olarak gidebilecek olduğunu içeren bir bilgi de yayımlanmaktaydı...

"22 Mart 1947-Hür Söz-s:1

FİLİSTİNE GİREN MÜLTECİLER

LONDRA: Müstemlekât Nazırının Avam Kamarasında söylediğine göre, 19.500 Yahudiye 1946 senesinden Filistin’e girmek hakkı bahşedilmiştir. Bu Yahudilerden 11.976’sı daha evvel kaçak olarak Filistin’e girmiye teşebbüs etmişlerdir."

"17 Nisan 1947-Hür Söz-s:2

Filistin’e Gitmek

Hükûmete 15 Nisan 1947’den itibaren İngiliz tabalarına müstesna ahval tahtinde ve önemli ve acele meseleler vukuundan gayri bir zamanda Filistin’e gitmelerine müsade edilmeyeceğine dair talimat gelmiştir.

Filistin’e Gidilmeyecek

Hükûmete 15 Nisan 1947’den itibaren İngiliz tabalarının Filistin’e girmesine müsaade edilmeyeceğine dair talimat gelmiştir. Bunun için ruhsat ancak müstesna hallerde ve müsteşarlığın pasaport kolu tarafından veya Filistin Hükûmeti’nin salâhiyati tahtinde verilecektir.

Yalnız Hava yoluyle Filistin’e geçip başka yere gidecek olanlar Filistin’e tayin edilmiş memurlar veya mülteci vesikası taşıyan İngiliz Yahudileri bu karardan hariçtir."