Yahudi Muhacirleri getiren gemilerden farklı bir isimle karşılaşıyoruz bu kez. 18 Nisan 1947 tarihli Hür Söz gazetesinde "Yahudi Akını" başlıklı haberde, Mağusa limanına 1200 Yahudi Muhacirin daha geldiği belirtilmekteydi. Burada Karaoğlu (Karağulos) Kampı'na nakledilen Yahudi Muhacirleri getiren gemi ise ilk kez bu süreçte ismine rastladığımız "Theodor Herzil"(Herzl) gemisi idi.

Theodor Herzl; 1947 yılında kaçak olarak İsrail'e 2.650 yolcu taşırken, Haifa yakınlarında açık denizde Britanya Ordusu tarafından yakalanıyor. Bilindiği gibi o dönemlerde Filistin, İngiliz Mandası altındaydı. İngilizler ve göçmenler arasında çıkan çatışmada üç göçmen de yaşamını yitirmişti. İşte  Theodor Herzl gemisinin böyle bir de geçmişi var.   

(Theodor Herzl ship, illegal immigration to Israel, goldmanil-3 Ekim 2008-YouTube) 

Filistin'e gönderilmek üzere programlanan sayı konusunda farklı haberlerin yer alması, özellikle kamp içerisinde gitmeyi bekleyen Yahudi Mülteciler tarafından huzursuzluğa neden olmaktaydı. Bu huzursuzluk o kadar artmıştı ki, tartışmalar neticesinde bazı ölümlere ve açlık grevine kadar olay tırmanmaya başlamıştı...

"22 Nisan 1947-Hür Söz-s:2

Memleket Haberleri-Filistin Hükûmetinin Tebliği

Diğer taraftan son hadiseler üzerine Filistin’de yanlış rivayetler dolaşmıya başlamıştır. Bu rivayetlere göre hükûmet vadettiği (Yahudi Mülteci- ea) miktarın Kıbrıs’tan Filistin’e gönderilmesine müsaade etmemektedir. Bu haberler tamamıyle yanlış olduğundan Filistin hükûmeti bir tebliğ çıkararak bil’akis Kıbrıs’tan Filistin’e nakledilen Yahudilerin vadedilen program tahtindeki miktardan fazla olduğunu bildirmiştir.

Yahudilere Ne Oluyor?

Daha evvel Karaoğlu Kampında çıkan bir kargaşalık neticesi bir Yahudinin öldüğünü ve bazı Yahudilerin yaralandığını bildirmiştik. Bunun üzerine Yahudiler açlık grevi ilân etmişlerdir. Grev düne kadar devam ediyordu. Yahudiler Filistin’e gönderileceklerin adetinin çoğaltılmasını istemektedirler. Evvelki sabah Yahudiler Kampının üç esas kapısını ateşlemiye teşebbüs etmişlerdir. Anlaşıldığına göre Karaoğlu’nda kararsızlık devam etmektedir."

Hür Söz gazetesi, Mağusa ve diğer kampla ilgili gelişmeleri vermekle birlikte "Harici Ahvâl" başlığı altında ve bugünün deyişiyle Yurdışı Haberleri'ni, "Sosyal ve Siyasi Özet" ana başlığı altında okurla buluşturmaya başlamıştı. Bu haberleri hazırlayan ise o yılların avukatı, J. M. Rifat idi. Bu isim, tarihimizde kısaca "Con Rifat" olarak adından söz ettiren kişidir. 1876-1956 tarihleri arasında yaşam sürmüş Kıbrıslı Cengizzade Mehmet Rifat Efendi, nam-ı diğer; Con Rifat, ayakkabı tamirciliğinden güçlü bir avukat olmayı başarmış, yaşadığı İngiliz sömürge döneminde İngiliz'e karşı kafa tutan, sorgulayan mücadeleci bir insanımızdı. Bundan dolayı söz konusu dönemde Girne Kalesi'nde de bir dönem hapsedilmişti.

 İşte Con Rifat, Hür Söz gazetesinde dış kaynaklı haberleri Türkçeye çevirerek okurun hizmetine sunmaktaydı. Özellikle "Yahudi İmparatorluğu Tedhişçileri" başlığı altında gerek İngiltere gerekse Filistin'de Yahudi tedhişçilerin olaylarını gazeteye aktarıp gelişmekte olan savaşın uyarısını yapmaktaydı. İşte bu konudaki iki haberi:

"23 Nisan 1947-Hür Söz-s:2

Sosyal ve Siyasal Özet-Avukat J.M. Rifat

Harici Ahval:

.....

Yahudi İmparatorluğu Tedhişçileri

İngiltere polis memurları İngiltere’ye birçok Yahudi tedhişçilerinin ayak bastıkları haberi üzerine hep göz kulak oldular ve İngiltere’nin bütün Aerodromlarını dikkatla araştırmışlardır. Filistin’de bombalar yeniden patlamağa başlamıştır.

24 Nisan 1947-Hür Söz-s:1

Sosyal ve Siyasal Özet-Avukat J.M. Rifat

Harici Ahval:

.....

Yahudi İmparatorluğu Tedhişçileri

Kahire-Hayfa şümendifer hattını bombaladılar, beş asker ve iki sivil ölmüştür."