Kıbrıs Türk Basını'nda Yahudi  Muhacirlerle ilgili haberler artık sadece Mağusa'ya ne kadar Yahudi Muhacirin geldiği, ne kadarının Filistin'e gittiği ve Karağulos (Mağusa) ile Ksilotimbu (Xylotymbou-Dikelya) kamplarındaki yaşamla ilgili kalmıyordu. Özellikle Filistin'de yaşanan İngiliz güçleriyle Yahudi tedhiş (özgürlükçü) örgütleri arasındaki çatışmalar, sabotajlar da "Yahudi Muhacirler" haberilerinin artık bir parçasıydı.

Belli bir plan ve organizasyonla 2. Dünya Savaşı sonrası kendilerine bir "devlet" ve "toprak" verilmesi konusunda müttefiklerce alınan karar aslında 1920'lerden bu yana var olan bir planın parçası gibi görünmektedir. Çünkü, HAGGANAH paramiliter örgütü 1920'de Filistin topraklarında kurulmuştu. Bu konuyu birazdan daha detaylı veririz. Bu çerçevede "Filistin"de olmasına karar verilen bu "devletin" oluşumu için yerleştirme işleri ise bir "program" içerisinde gelişmekteydi. Özellikle İngiliz güçlerinin bilgisi dışında ve "kaçak" olarak addedilen Filistin topraklarına girmeye çalışanlar, engellenmekte ve geldikleri yere geri gönderilmeye çalışılmaktaydı. Elbette böylesi bir "yakalama" olayında kısa da olsa arbede, çatışma hatta ölümle sonuçlanabilecek gelişmelerin de yaşanması artık neredeyse "normal" karşılanmaktaydı.

Aşağıda yer alan iki haberden birinde, Filistin'deki iç çatışmaları, diğerinde ise "izinsiz" olarak Filistin topraklarına girmeye çalışan ve 4500 Yahudi Muhacir'i taşıyan geminin yakalanmasından sonra gelişen olaylar hakkında bilgi vermektedir...

"24 Temmuz 1947-Hür Söz-s:2

Birkaç Satırla

Filistin'de dün yine yeni hadiseler olmuştur. Kudüs'ün Akropol caddesinde devriye gezen askerlerin üzerine bomba atılmış fakat patlamamıştır. Diğer bir bomba hadisesi yoldan geçen bir şahısla, bir askerin yaralanmasına sebeb oldu. Hayfa'da bir polis istasyonuna civar eclerden Mitralyöz ateşi açılmıştır. Araştırmalar hızla devam etmektedir. Yeniden...kişi tevkif edilmiştir.

.....

25 Temmuz 1947-Hür Söz-s:1

4500 Yahudi Gidecek Yer Bulamıyor

Gemilere bindirilip Fransa'ya iade edilen 4500 kişilik Yahudi Kafilesi, aralarında anlaşarak gemilerden inmemek kararını vermişlerdir. Fransız mahfillerinden gelen haberlere göre Fransa İngiltere ile yaptığı anlaşma gereğince muhacirlerin Fransa'ya girmemesine hiç bir şekilde muhalefet gösterilmiyecek, buna rağmen eğer gemileri terk etmemek kararında da ısrar ederlerse hiç bir icbara tabi tutulmıyacaklardır. Fransa'dan ayrıldıkları gün Kolombo'ya (Kolombo-Siri Lanka'da yer alıyor!!! ea) gitmek üzere vize aldığı haberi üzerine, Kolombo hükûmetinin böyle bir şeyden bihaber olduğu söylenmektedir."

Bu haberlerin ardından Hür Söz gazetemizde yer alan bir başka haber ise bana göre "ilginç" bir haberdi. Şöyle ki; prosedürü izleyen Yahudi Muhacir'lerin Mağusa'ya getirilmesinden sonra, buradan yine prosedür gereği Filistin'e giden "Empire Lifeguard" isimli gemi, Hayfa limanına demirleyip, yolcularını indirmeye başlamasından sonra, gemi içerisinde bir patlama gerçekleşiyor. Hagganah örgütünün böyle birşey yapması mümkün görülmüyordu haber okuduğumuz ilk anda. Çünkü örgüt, niye kendi insanlarını öldürmek istesin ki? Ama olayı üstlenmeleri ve gerçekten de böyleyse "çok ilginç"...

"25 Temmuz 1947-Hür Söz-s:1

Yahudi Taşıyan Gemi Mainlendi (mayınlandı)

Mağusa'dan Filistin'e Yahudi Muhaciri götüren üç gemiden biri olan "Empire Lifeguard" gemisi Hayfa'ya varır varmaz içinde evvelden yerleştirilmiş olan bir mainin patlaması ile fena halde hasara uğramıştır. 250 Muhacir taşımakta idi. İnfilâk esnasında bunların 200'ü evvelden karaya indirilmiş olduğu için  sadece elli kişi gemide bulunmakta idi.

Hagana teşkilatı yaydığı beyannamelerde bu işin mes'uliyetini kabul etmiş olmaktadır.

Hagana son zamanlara kadar İngiliz noktai nazarına aykırı olan bir Yahudi teşkilâtı olduğu halde son zamanlarda siyasetini değiştirerek İngiliz taraftarlığı güdmektedir."

Bu aslında Hagganah teşkilatı için ağır bir suçlamaydı.

Hagganah; İbranice bir kelime ve "savunma" anlamına gelmektedir. Birleşik Kırallık Filistin Mandası'ndaki Yahudi yerleşimlerini korumal amacıyla 1920 yılında kurulmuş, aslında Yahudi paramiliter bir örgüttür. 1920-1948 yılları arasında aktif olarak Filistin topraklarında birçok eylem gerçekleştirmişlerdi. Elbette bunun öncesinde başka bir paramiliter örgütten de bahsedilmektedir: İrgun Zevai Laumi Teşkilatı. Hagganah'ın bu örgütten ayrılıp kurulan bir başka örgüt olduğunu anlıyoruz az sonra okuyacağınız haberde. Ayrıca söz konusu haberde İrgun Zevai Laumi'nin de hâlâ aktif olduğu ve Hagganah'a "birleşme" çağrısı yaptığı da görülmektedir. Peki ama gazetedeki yoruma göre Hagganah saf değiştirmişse İrgun Zevai Laumi teşkilatı niye birleşme istesin ki!..

"25 Temmuz 1947-Hür Söz-s:1

BİRKAÇ SATIRLA

Filistin'deki İrgun Zevai Laumi teşkilâtı bir müddetten beri kendilerinden ayrılıp ta sabotaj hareketleri aleyhine vaziyet alan Hagana'nın kendilerine iltihakını istemiştir.

Böylece elbirliği ile kat'i bir darbe hazırlanacak ve İngiliz işgal kuvvetleri akamete uğratılacaktır."